Cem Yılmaz'ın Başrolünü Oynadığı 'İftarlık Gazoz' Filmi Görücüye Çıktı

Dram türündeki film zaman zaman güldürürken, final sahnesi izleyenleri ağlattı.

Levent'te bir sinemada gerçekleşen gösterime yönetmen Yüksel Aksu ile filmin oyuncuları Cem Yılmaz, Berat Efe Parlar, Ümmü Putgül, Okan Avcı ve Yılmaz Bayraktar katıldı. Önümüzdeki Cuma günü vizyona girecek olan filmin basın gösteriminin ardından yönetmen ve oyuncular kameralar karşısına geçerek soruları yanıtladı.

CEM YILMAZ CEVAPLARIYLA GÜLDÜRDÜ

Film hakkında düşünceleri sorulan Yılmaz, "Baştan sona filmin her evresinde çok zevk alarak çalıştım. İlk defa o bölgede bir film çekiyorduk. Yüksel'in filmlerinde hep bana uygun bir rol bekliyordum. Bu karakter iyi geldi. Kendi maceramda birazcık çeşitlilik yapmak istiyorum. Çok belirgin komik karakterlerin yanı sıra böyle dramlarda rol almayı takip ediyorum. Aşkla yaptığımız bir iş olduğunda da bunun karşılığında aynı duygunun seyirciye geçtiğini görmek arzusundayım. İnşallah öyle olur" dedi.

BEN BU İLGİDEN NASİPLENEMEDİM

Film çekimleri esnasında yöre halkının ilgisiyle ilgili bir soruya karşılık Cem Yılmaz, "Ben bu ilgiden nasiplenemedim. Çünkü Muğla'ya ilk gittiğim andan itibaren oynadığım karakterin kostümüyle 'Kemal abi, Kemal abi' diye diye ne Cem Yılmaz kaldı ne bir şey. Ne ona göre tabldot çıktı ne de başka bir şey. Samimi söylüyorum bütün yöre halkı beni Kara böğürtlenli Ali Rıza sandı" şeklindeki sözleri salondakileri güldürdü.

Filmde Ege şivesiyle konuşan Cem Yılmaz, çekimler sırasında aynı zamanda Egeli olan yönetmen Yüksel Aksu'nun kendisine yardımcı olduğunu kaydetti. Kendisinden Ege şivesiyle konuşmasının istenmesi üzerine ünlü komedyen, "Şu anda Almancam iyi. Fatih Akın'la Almanya'da bir film çekiyoruz. Ben kiminle film çekiyorsam onun dilini konuşuyorum" diyerek esprili bir yanıt verdi.

BU FİLMİN MESAJI İÇİNDE BENİ TEDİRGİN EDEN BİR ŞEY OLMADIĞINI BİLİYORUM

"Politik bir yanı olan filmde oynadınız. Özgür ve demokrat bir ülkede yaşadığınızı hissediyor musunuz? Kendinize otosansür uyguluyor musunuz?   sorusuna Cem Yılmaz: "Günlük yaşam bize yalnızca keskin tespitler, bazen hiç olmadık şekilde bize içi boş sloganlar bırakabilir. Ben sansasyonel tespitlerden ayrı, hayatı derin bir yerde yaşamak istiyorum. Güncel politikayla, 2 kere 2'nin 4 ettiği kadar kesin şeyleri tekrar dillendirip söylemeyi, kendi dünya görüşüme zül görüyorum. Daha uzun ömürlü şeylerden yanayım. Dolayısıyla demlenmiş bir bakış açısıyla bir filmin içerisinde mesajın öyle herkesin genelde anladığı anlamda politik olmadığını daha derin, kadim bir şey olduğunu hissediyorum. Bu filmin mesajı içinde beni tedirgin eden bir şey olmadığını biliyorum. Günlük siyasetle olan alanımı kodlamıştım, hiç ilgi alanıma girmiyor. Sevmiyorum, heyecanlanmıyorum, beni ırgalayan, bende pırıltı yarattığına şahit olmadım. Dolayısıyla kuşla, böcekle, çimenlerle, ilgilenmek bile benim anladığım hayatta insan hayatı için daha önemlidir" diye cevapladı.

FİLM SADECE BİR EGE FİLMİ DEĞİL

Yönetmen Yüksel Aksu da filmin zorlu ve yorucu bir süreç sonucu yapıldığını belirterek, " Kişisel olarak ben seyrederken keyif alıyorum. Keyif aldığım için biraz da rahatladım. Ege filmleri yapıyorum ancak filmlerim bir bölgeye özgü yerelliği ilgilendiren hikayeler değil. Sadece coğrafyam ve dekorum orada geçiyor. Dolayısıyla sadece bir Ege filmi değil.

FİLM HAKKINDA

Filmde 1970'ler Türkiye'sinin Ege kasabalarından birinde ailesi ile beraber yaşayan Adem'in (Berat Efe Parlar) hikayesi ve başından geçenler anlatılıyor. Annesi ve babası tütün işçisi olan Adem, 5. sınıfı bitirir bitirmez yaz tatilini boş geçirmek istemediği için Gazoz Ustası Cibar Kemal'in (Cem Yılmaz) yanında çırak olarak çalışmaya başlar. Filmde, zeki ve çalışkan bir çocuk olan gazoz çırağı Adem'in Ramazan ayı gelmesiyle ilk oruç tutma deneyimi ve yaşadığı zorluklar anlatılıyor. Siyasal çatışmaların gölgesinde geçen 1980 öncesi yıllara tarihlenen filmde, Adem'in yanı sıra annesi Gülizar (Ümmü Putgül), babası Osman (Okan Avcı), idolü ve kahramanı devrimci Hasan Abic (Yılmaz Bayraktar), Gazoz Ustası Cibar Kemal (Cem Yılmaz) ve kasabanın vazgeçilmez figürlerinden olan imam (Macit Koper) hikayenin en önemli motiflerini oluşturuyor. Film, Adem'in 1980'li yıllarda cezevinde ölüm orucunda ölmesiyle son buluyor.

Muğla'nın Ula ilçesinde geçen filmde yöre halkı da filmde rol alıyor. - İstanbul