Ergenekon davasının dünkü duruşmasında söz alan Sami Hoştan, Susurluk kazasında kaybolan Abdullah Çatlı’nın çantasının kendisinde olduğunu açıkladı. Hoştan, "Kaza yerine ilk giden ve arabadan eşyaları alıp ailesine götüren benim. O çanta Veli Küçük’te yok, bende" dedi. Hoştan, çantanın içinde Çatlı’nın kızının adı ’Selcan’ yazılı bir kolye ile 26 bin mark olduğunu açıkladı. "Eşyaları eşine verdim. Çanta bende kalsın dedim. Böylece çanta bende kaldı" diye konuştu.
TÜRKİYE’nin en büyük bulmacalarından "Susurluk"un kayıp çantası ortaya çıktı. Ergenekon sanıklarından Sami Hoştan, ’Bulunursa Susurluk çözülür’ beklentilerini yıllardır besleyen efsane çantanın kendisinde olduğunu söyledi. ’Arnavut Sami’ lakaplı Sami Hoştan, gizli kasanın anahtarı, Uzi silah, gizli belgeler bulunduğu iddia edilen çantada sadece para ve kolye olduğunu açıkladı.
Karar günü size veririm
Ergenekon Davası’nın dünkü oturumunda, Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Serhan Bolluk’un çapraz sorgusunda söz alan tutuklu sanıklardan Sami Hoştan, Susurluk kazasından sonra kayıp olduğu öne sürülen Abdullah Çatlı’ya ait çantanın kendisinde olduğunu açıklayınca, tüm salondakiler dikkat kesildi. Hoştan sözlerine şöyle devam etti: "Burada Susurluk’tan çok bahsedildi. Doğruları bulmak için söylüyorum. (Serhan Bolluk’u kastederek) Dostumuz dedi ki: Susurluk kazasından çıkan şeyleri biz yazmıştık. Abdullah Çatlı’yı 20 yıldır tanıyan benim. Kaza yerine ilk giden arkadaki arabadan eşyaları alıp ailesine götüren teslim eden benim. Çanta diyorlar tarihe geçti. O çanta Veli Küçük’te yok. O çanta bende. Karar günü getirip size teslim edeceğim."
Çatlı’nın eşine teslim ettim
Mahkeme Başkan’ı Köksal Şengün’ün "İçi boş mu?" diye sorması üzerine Sami Hoştan "Boş. Çantanın içinde kolye vardı. Kızının, üzerinde ’Selcan’ yazılı. Bir de 26 bin mark vardı. O da arabasını bir ay evvel satmıştı, onun parasıydı. Eşyaları eşine ben verdim. Çanta bende kalsın dedim. Böylece çanta bende kaldı. Eşine teslim eden benim. Orada bir şey olsa ben bilirim" dedi.
Bucak belge ve fotoğraf vermişti
Çatlı’ya ait bu çantadaki bazı belge ve fotoğrafları eski Milletvekili Sedat Bucak, kazadan 8 yıl sonra İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne teslim etmişti. Çatlı’nın yakın arkadaşı Haluk Kırcı’nın verdiği bilgilerle, Bucak’ın mahkemeye teslim ettiği belgeler arasında farklılıklar bulunuyordu. Bucak’ın İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunduğu zarfta, şunlar yer aldı:
Korkut Eken, Abdullah Çatlı ve Sedat Bucak’ın birlikte çektirdiği fotoğraf.
Abdullah Çatlı’nın bazı orgeneraller ile çektirdiği fotoğraflar.
Sakıp Sabancı’nın Mehmet Özbay adına imzaladığı Değişen ve Gelişen Türkiye adlı kitabı.
Telefon fihristi. 23 siyasetçi ile asker ve polislerin isimleri bulunuyor.
Yabancı bir başbakan tarafından Mehmet Özbay adına imzalanmış bir belge. Mahkemenin gizlilik kararı verdiği bu belge, ancak davanın sonuçlanmasından sonra açıklanabilecek.
Korkut Eken’in 21 sayfalık gizli istihbarat raporu.
Bir pasaport.
Mikro Uzi ve fihristi vardı
GIYABİ tutuklu olarak aranırken 1999 yılı Ocak ayında bir arkadaşının iftar davetinde yakalanan Abdullah Çatlı’nın yakın arkadaşı Haluk Kırcı, İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’nde 12 Ocak 1999 günü verdiği ifadede, kayıp çantayla ilgili ayrıntılı bilgiler verdi. Kırcı, şunları söyledi: "Bu çanta, Abdullah Çatlı’nın sürekli yanında taşıdığı, yanından hiç ayırmadığı bir çantaydı. İçinde Mikro Uzi marka bir silah, telefon fihristi, şahsi belgeleri ve günlük benzeri bir defteri vardı. Bordo kaplı telefon fihristinde bütün ilişkilerini yansıtan telefon numaraları yazılıydı. Çanta ise şifreli ve kahverengi deri kaplıydı. Bu çanta kazadan sonra kayboldu. Eğer çanta bulunursa Susurluk çözülür. Çatlı bütün ilişkilerini o defterine yazıyordu."
Şoför Gani poşete koydu
SUSURLUK kazası sırasında kaza yapan 06 AC 600 plakalı Mercedes’in arkasında bulunan Sedat Bucak’ın koruması Ercan Ersoy ise TBMM Susurluk Komisyonu’na verdiği ifadede, kayıp çantayı Bucak’ın özel şoförü Gani Kızılkaya’nın beyaz bir poşete koyarak sakladığını anlattı. Ercan Ersoy, komisyona şu bilgileri vermişti: "Mercedes’teki kazanın ardından koruma arkadaşlarla birlikte Sedat Bucak ve Mehmet Özbay’ı alıp Susurluk Sağlık Ocağı’na götürdük. Şoför Gani Kızılkaya olay yerinde kaldı ve Mercedes’teki özel eşyaları beyaz bir poşetin içine koydu. Bu özel eşyalar arasında Sedat Bucak, Mehmet Özbay (Abdullah Çatlı) ve Hüseyin Kocadağ’ın çantaları da vardı. Hatta Sedat Bucak beyin çantasının içinde 230 milyon lira vardı. Hastane masraflarını da bu parayla karşıladık."
Son Dakika › Güncel › Çatlı'nın Çantası Bende - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?