Çarşaf Giyiyor Çıplak Heykelle Güldürüyor

Tıpkı Cem Yılmaz gibi. O da stand up yapıyor. Sahnede siyah giyiyor. Siyah eşarp, siyah pardesü.

Esprilerinde bir mesaj kaygısı olmadığını söylüyor. Oyunda kendi hayatını, karşılaştığı zorlukları, önyargıları ’ti’ye alıyor: "Havaalanında yanıma umreden gelen yaşlı bir teyze oturdu. Teyze, ’Sen hangi turla geliyorsun kızım’ diye sordu. ’Teyze ben Roma’dan geliyorum!"

Benim çarşafımı değiştirmeyecek misin

Günlük kıyafeti çarşaf. Onunla da dalga geçiyor: "Hastanede görevli bir gün çarşaf değiştirmeye geldi. ’Benimkileri değiştirmeyecek misin" diye sordum." Kendisini Türk sinemasının ’Ayşecik’i, yani acınacak insanı olarak görüyor. Sözü çıplak Roma heykellerine götürecek kadar fütursuz: "Buraya bakıyorum memeler. Azıcık kafamı eğiyorum malzemeler, buraya bakıyorum memeler; artık estafurullah nereye kadar?!"

Sahneye çıkması için eşi de destek verdi

39 yaşındaki Hatice Çöpoğlu, iş hayatına, İstanbul Üniversite Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde laborant olarak atılmış. O zamanlar henüz başını örtmüyormuş. Kapanmaya karar verince işinden ayrılmak zorunda kalmış. Esprilerinin çoğu laborantlık dönemine gönderme yapıyor. Güzellik ve temizlik malzemeleri satan bir firmada pazarlamacı olarak çalışmış. O sıralar evde, yakınları ve arkadaşlarına gösteriler yapmaya başlamış. Eşi de destek verince kendisini sahnede bulmuş.

400 kişilik salonun yarısını doldurdu

Favorisi Cem Yılmaz. Yılmaz’ın sağlam bir çizgisi olduğunu söyleyen Çöpoğlu, aynı başarıyı bir kadının yakalayamamasının üzücü olduğunu dile getiriyor. Türkiye’nin ilk ’çarşaflı kadın stand-up’çısı Hatice Çöpoğlu, Cumartesi günü Bakırköy Levent Kırca - Oya Başar Tiyatrosu’nda, ’Kadınca Kararınca Şakalar’ adlı stand upla ilk kez sahneye çıktı. ’Kadınca Kararınca Şakalar’ı çoğunluğu ev hanımı 200’e yakın kadın izledi. Gösteriyi izleyenlerin arasında başı açık, başörtülü ve çarşaflılar vardı. Biletleri 10 YTL’ye satılan gösteride, 400 kişilik tiyatro salonunun yarısı doldu.

Sahneye tunik ve pantolonla çıkıyor

İlk gösterisine yakın arkadaşlarını, eş dostu çağıran Çöpoğlu "Bizden de mi para alacaksın?" sorusuna, esprili bir dille cevap vermiş: "Hem 2.000 lira masraf edip hem de sizi mi güldüreceğim?" Özel hayatında çarşaf giyen Çöpoğlu, sahne kıyafeti olarak tunik ve pantolonu seçmiş. Renkler tabii ki siyah. Erkeklere kapalı olan gösteride fotoğraf çekmek de yasak.

Gazeteciler de tiyatro salonundaydı. Ancak fotoğraf çekimine izin vermeyen Çöpoğlu’nun eşi Raif Çöpoğlu, röportaj taleplerini de kibarca geri çevirdi.

Seçme espriler

VIP hacı: "Sen şeytanı VIP’ten taşlarsan o şeytan seni tanır. O şeytan VIP hacılara VIP muamelesi yapıyor. Şeytan diyor ki yanaş şuna. Adını anma sataş şuna can üzülür buna taş değil çekilecek gibi aşk değil.."

"Bakırköy Meydanına gel de ki; Müjdat Gezen tiyatrosu nerede? Gel abla ben Müjdat seni gezdireyim derler. Sonra böyle yapıyor Levent Müjdat hiç farketmez ben İsmail gel gidelim derler..."

"Romanyalılar da oynuyor ben de. Diyorum ki kız şunların oynayışına bak sanki cennetten müjde geldi. Zebanilerin karşısında da oynarlar!" (Hoplayıver çekirge diye şarkı söylüyor)