ÇANAKKALE KARA SAVAŞLARININ 95. YILDÖNÜMÜ
ÇANAKKALE Kara Savaşları'nın 95'inci yıl dönümü Şehitler Abidesi'nde düzenlenen uluslararası törenle anıldı. Atatürk Anıtı ve Mehmetçik'in kahramanlığını anlatan rölyefler önünde düzenlenen törene katılan ülke temsilcileri, 95 yıl önce atalarının savaştığı topraklardan tüm dünyaya dostluk mesajları verdi. Daha önce Cumhurbaşkanı ve Başbakan tarafından temsil edilen Türkiye Cumhuriyeti'ni bu yılki törenlerde Çanakkale Valisi Abdülkadir Atalık temsil etti.
Türk tarihinin dönüm noktaları arasında yer alan Çanakkale Kara Savaşları'nın 95'inci yıldönümü, 2'inci Kolordu Komutanlığı'nca, Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı'ndaki Şehitler Abidesi'nde düzenlenen uluslararası törenle anıldı. Törene Çanakkale Valisi Abdülkadir Atalık, 1'inci Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız, Avustralya Genel Valisi Quentin Bryce, Yeni Zelanda Başbakanı John Key ile birlikte çok sayıda yerli ve yabancı konuk katıldı. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni temsilen kimse bulunmazken, daha önceden törenlere katılacakları bildirilen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, anmaya gelmedi.
Saat 09.00'da, Çanakkale Savaşları'na katılan Türkiye, Avustralya, Yeni Zelanda, Bangladeş, Fransa, Almanya, Hindistan, Kanada, İrlanda, Pakistan ve İngiltere ülke çelenklerinin Şehitler Abidesi holündeki Atatürk Anıtı'na konulmasıyla başlayan tören, Saygı Duruşu ve Saygı Atışı ile devam etti. Ülke Milli marşları tek tek çalınarak bayraklar göndere çekildi. Anma töreni konuşmalarla devam etti. Türk Silahlı Kuvvetleri adına bir konuşma yapan 2. Kolordu Komutanlığı'na bağlı 18. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Gökhan Gökay, 95 yıl önce Gelibolu Yarımadası'nda yaşanan muharebelerin, bu muharebeleri yaşayanlar üzerinde silinmesi mümkün olmayan izler bıraktığını, en derin izlerin ise Gelibolu Yarımadası'nda savaşanların büyük bölümünde uyanan ulus bilinci ve bu toprakların bağrında yatan on binlerce askerin ebedi hatıraları olduğuna dikkat çekti. Savaşın getirdiği acı, gözyaşı ve kederin sadece cephede savaşanları değil, o insanların geride bıraktıkları, kendilerinden 3-5 kat daha fazla sayıda insanı da sardığını ve onların da muharebe meydanlarında yaşanan acıları derinden hissettiklerini belirten Tuğgeneral Gökhan Gökay, ''Toplumlara ve uluslara çeşitli acılar yaşatılmasının altında yatan en önemli gerekçe, hiç şüphesizdir ki insanoğluna hiç yakışmayan yayılmacı ve sömürgeci ihtiraslardır. Bu tür ihtirasların yol açtığı felaketler ve bu felaketler için insanlığın ödediği bedel, birer ibret vesikası olarak tarihin sayfaları arasında yerini almakta ve bugün birer hüzün abidesi olarak önümüzde durmaktadır' dedi.
Tuğgeneral Gökhan Gökay, Türk ulusunun yaşadığı çok büyük acılara karşın Çanakkale'de elde ettiği en önemli kazancın Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal Atatürk'ün kendisi olduğunu da belirterek, ''O'nun kişiliğinde vücut bulan irade, Anadolu insanına, bir bütün halinde 'Türk Ulusu' olabilme inancını ve bu inanç doğrultusunda da varlığını sürdürme azim ve iradesini vermiştir. Bu inanç ve azmin ortaya çıkardığı ulusal irade ise Türk İstiklal Savaşı'nı benzersiz bir örnek olarak Dünya Tarihi'ne mal edilmiştir' diye konuştu. Atatürk'ün ''Yurtta Barış, Dünyada Barış' sözünü de hatırlatan Gökay, ''Bu inançla ve 95 yıl önce burada, bu topraklarda yaşanan muharebelerin acı ve hüzünlü hatıralarının emanetçileri olarak diyoruz ki bizler gerçek anlamda ve insanlık adına tüm dünyada vücut bulacak bir barışı diliyor ve istiyoruz' dedi.
BİRBİRLERİNE SARILARAK ÖLDÜLER
Türkiye'ye adına konuşan Çanakkale Valisi Abdülkadir Atalık, Çanakkale muharebelerinin, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kuruluşuna inen sürecin başlangıcı olduğunu dile getirerek, ''Bu gerçek, tarih sahnesinde, silinmek istenen bir milletin yaşadığı toprakları sahiplenme duygusunu yürekten hissetttiği seçkin bir örnek olarak tarihteki yerini almıştır. Ortalama bir insan ömründen daha uzun bir zaman dilimi öncesinde, 95 yıl önce, Çanakkale Boğazı ve Gelibolu Yarımadası'nın belli bir bölümünde yaşananlar, sadece Türk milletinin değil, buradaki muharebelere katılan ve çoğunluğu değişik milletlerden insanlarında var olma bilincini, ulus olma yolunda attıkları adımları etkilemiştir. Bu cephede kimi yerde birbirinden 8-10 metre mesafedeki siperlerinde, bundan 95 yıl önce birbirleriyle kıyasıya mücadele edenlerin o siperlerde birbirlerine sarılarak son nefeslerini yine birlikte verenlerin torunları olarak barışın getirdiği erdemleri bütün dünyaya yansıtan bir örnek oluşturuyoruz' diye konuştu.
DOSTLUĞUMUZUN TEMELİ
Törende, mor kıyafeti ve asil duruşuyla dikkat çeken Avustralya Genel Valisi Quentin Bryce ise, ''Yıllar önce sert çalışmalarımızın en sıcak anlarında burada tohumları atılan şey yalnızca insanlığın verebileceği umuttu. Bu insanlar milletlerin çatışmalarının üzerine yükselecek, hem muharebenin kısıtlamaları içinde hem de ateşkes sonrası, sonsuza kadar birbiri için saygı duyacak ve yardım edecekti. Türk askeri ve Anzakların samimiyetle geliştirdikleri ve bizlerin birlikte onurlandırmaya devam ettiği bir umut. Orduların, milletlerin ve ailelerin bir ferdi olarak bizlerin farklı Gelibolu muharebesi deneyimlerimizin, gururlu ve sıradışı özelliklerimize kalıcı bir şekilde katkısı olmuştur. Şimdi çoktan sona ermiş olan savaş ile ilgili ortak deneyimlerimiz, bizleri bugün hala burada tutmaya ve bizlere ilham vermeye devam eden dostluğumuzun, anlayışımız ve işbirliğimizin temelidir' dedi. Genel Vali Bryce, Atatürk'ün 1934 yılında Anzak analarına hitaben yazdığı mektuba atıfta bulunarak, ''Kahramanlarımız sizinkilerle birlikte huzur içinde yatıyor, teşekkürler. Annelerimiz artık ağlamıyor, teşekkürler. Evlatlarımız, sizlerinde evlatları oldular' diyerek sözlerine son verdi.
YENİ ZELLANDA İÇİN DÖNÜM NOKTASI
Yeni Zelanda Başbakanı John Key, Gelibolu'nun, binlerce kilometre uzakta, dünyanın öbür ucunda küçük genç bir ulus olan Yeni Zellanda için dönüm noktası olduğuna dikkat çekti. Key, ''Savaşın dikkat çekici yönlerinden biri de, 1915'te ortak bir amaç için biraraya gelen değişik kültürler, diller, dinler ve ideallerin sayısıdır. Bu yarımada üzerinde bulunan mezarlıkta yatanlar sadece Avrupa'nın çocukları değil, aynı zamanda. Asya, Afrika ve Kuzey Amerikalıların çocuklarıdır. Bu durum aslında tamamen bu çelişkinin uluslar arası doğasına bir vasiyetttir. Gelibolu'da meydana gelen büyük insanlık trajedisinin aynı kederini paylaşıyoruz. Gelibolu ayrıca savaş boyunca karşılıklı saygı gösteren ve sonrasında güçlü dostluklar kuran düşmanların hikayesi olarakta önemlidir. Ayrıca eski düşmanların, şimdi eski dost olanların hikayesidir. Bugün, Gelibolu çelişkisinin her iki tarafından ülkeler BM bayrağı altında, dünyanın şu anki sorunlu bölgelerinin çoğunda bir arada bulunmaktadırlar. Böyle yaparak, Atatürk'ün ''Yurtta Sulh Cihanda Sulh' sözüne ulaşıyor ve Gelibolu'nun askerlerinin hatırasına içtenlikle şükranlarımızı sunuyoruz' dedi.
Anma töreni Karma Bando Konseriyle devam etti. Mehteran Bölüğü gösterisinin ardından, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne bağlı birlikler ile davetli ülkelerin askeri birliklerinin resmi geçit töreni yapıldı. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı gemileri ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı ve helikopterleri ile Hava Kuvvetleri Komutanlığı uçakları boğazdan geçiş yaptı. Türk Yıldızları da şehitlikler üzerinde her zamanki o müthiş gösterisini sergiledi. Anma töreni ülke temsilcilerinin Şehitlik Defterini imzalaması ve Sembolik Türk Şehitliği'ni ziyaret edip karanfil bırakmasıyla sona erdi.
ANZAKLAR ATALARINI ANACAK
Anzak Çıkarması'nın 95'inci yıldönümü nedeniyle 25 Nisan sabaha karşı saat 05.30'da Anzak Koyu'nda Şafak töreni gerçekleşecek. Törenler gündüz saat 10.00'da Avustralyalılara ait Lone Pine Anıtı'nda, sat 11.15'de 57. Alay Şehitliği'nde ve saat 12.30'da Conkbayırı'ndaki Yeni Zelanda Anıtı'nda düzenlenecek törenlerle sona erecek. Son olarak saat 13.15'de Şehitler Abidesi'nde 2. Kolordu Komutanlığı'nca savaş sahası canlandırması yapılacak.
Son Dakika › Güncel › Çankkale //5// En Kanlı Savaşa Dostça Anma - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?