Canda Ayrım Olmaz

Sultanbeyli Belediyesi, Marmara Üniversitesi ve Türkiye Otistiklere Destek ve Eğitim Vakfı'nın ortaklaşa düzenlediği "Din, Felsefe ve Bilim Işığında Engelli Olmak ve Sorunları Sempozyumu"nun ikinci gün oturumları Bağlarbaşı Kültür Merkezi'ndeydi.

Engelli vatandaşların sosyal hayattaki sorunlarına çözüm yollarının konuşulduğu Din, Felsefe ve Bilim ışığında Engelli Olmak ve Sorunları Sempozyumu'nun ilk gün programları Sultanbeyli Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilmişti. Sempozyumun ikinci gün oturumları Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde yapıldı.

Prof. Dr. Ömer Özyılmaz başkanlığında başlayan ilk oturumda ilk sözü Prof. Dr. Faruk Beşer aldı. "Zihinsel Engelliler ve Anlama Sorunları" konulu tebliğinde, engelliliğin metafiziği ve manevi yönüne değindi. Beşer, Kuran-ı Kerim'den ve sahabe hayatından örnekler vererek, "Abese Suresi'nde Efendimize bir uyarı vardır. Surede engellilere karşı en üst düzeyde bir ihtimam talebi bulunur" dedi. Bir insanın sırf engelli olması sebebiyle ikincilleştirilmemesi gerektiğini söyleyen Beşer, "Bu insanlar toplumdan soyutlanmamalı, toplumda yerlerini almalıdır" şeklinde konuştu.

Engellilik ve sorunlarının fıkhî açıklamaları

İlk oturumun ikinci konuşmacısı Prof. Dr. Mehmet Erdoğan "Engelliliğin Fıkhî ve Hukukî Sorunları" başlıklı tebliğinde, İslam dininin engelliliğe bakışını anlattı ve "Kuran-ı Kerim'de bir âmânın sorusuna mukabil ayetler inmiştir. Maide Suresi'ndeki 'müminlerden oturanlarla malları ve canlarıyla cihad edenler bir olmaz' ayeti bir âmânın sıkıntısı üzerine 'özürsüz olarak yerlerinde oturanlar' olarak nazil olmuştur" dedi. Fıkhî açıdan engellilik durumunu değerlendiren Erdoğan, alınacak tedbirleri üzerine de fikir belirtti. Erdoğan, insanı insan yapan akıl noktasındaki noksanlıklara ilişkin, doğum öncesi alınacak tedbirlerin tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti.

Bir sonraki oturum ise Prof. Dr. Ali Seyyar başkanlığında başladı. Prof. Dr. Ömer Özyılmaz, engelliliğin oluşumunun bilimsel açıklamasını yaptı ve dünyaya engelli olarak gelmeyi doğum öncesi dönemde hazırlayan sebepler ile karşı tedbirleri anlattı. Özyılmaz, engelliliğe tedbirin döllenme öncesi alınabileceğini söyledi, ayrıca gebelik esnasında annenin beslenmesinin, annenin hasta olup olmamasının, psikolojik durumunun, gebelik sırasında ilaç kullanmamanın ve radyasyona maruz kalmamanın da önemli olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Dilek Erbaş ise engelli eğitimine değindi ve "Toplumsal farkındalık oluşturulması, engelliliğe bakış açısının değiştirilmesi son derece önemli." şeklinde konuştu.

"Engelli anne babaları yalnız bırakmamalıyız"

Prof. Dr. Mustafa Usta, "Engellilerde aile ve din eğitimi" başlıklı konuşmasında "Meseleye sabırla bakmak, probleme göğüs gerebilmek, engelli çocuğumuzu daha iyi yerlere getirmek noktasında din ve din eğitimi çok önemli. Din, bize sorunlarla baş edebilme gücü vermektedir." dedi. Kendisi de otistik bir çocuk sahibi olan Usta, engelliler ve engelli ailelerin toplumda yaşadığı sıkıntılara değinerek "Birlikte yaşamayı, birbirimize tahammülü öğrenmeliyiz. Engelli anne-babaları yalnız bırakmamalıyız" şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Faruk Beşer başkanlığında başlayan son oturumda ise Prof. Dr. Ali Seyyar "İslam'da Özürlülük Algısı ve Hz. Muhammed'in Engelli İnsanlara Yönelik Uyguladığı Psiko-Sosyal Yöntemler" konulu tebliğinde, İslam tarihi boyunca engellilik üzerine uygulanan sosyal politikalardan örnekler verdi. Yrd. Doç. Dr. Mehmet Bahçekapılı ise bio-psiko-sosyal açıdan dinin ruh sağlığı, stres, depresyon ve engellik üzerindeki etkisi üzerine konuştu.

Kapanış konuşmalarının ardından sempozyum sona erdi.