Çanakkale'de Av Yasağı Balık Fiyatlarını Arttırdı

Çanakkale'de av yasağı balık fiyatlarını arttırdı

Sardalya yüzde 50 zamlandı

ÇANAKKALE'de 15 Nisan itibariyle gırgır ve trollerin yanı sıra, bu yıl ilk kez küçük balıkçılar için de çevirme ağlarıyla balık avı yasağı başladı. Bundan ilk etkilenen, fiyatında yüzde 50 artış yaşanan sardalya oldu. Çanakkale Su Ürünleri Kooperatifi Bölge Birliği Başkanı Hasan Uysal, bazı yasakların adaletsiz olduğunu ve yeniden dizayn edilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Denizlerde 15 Nisan tarihi itibariyle başlayan av yasağı, Çanakkale'de de balık fiyatlarının yükselmesine neden oldu. Çanakkale Boğazı'nda ve uluslararası sularda 15 Nisan itibariyle gırgır, trol ve çevirme ağlarıyla ilgili yasaklar başladı. Çevirme ağları ve boğaz dalyanlarıyla ilgili yasaklar bu yıl ilk kez uygulanıyor. Daha ilk günlerden itibaren de av yasağı balık fiyatlarına yukarı çekti. Yasağa bir de son günlerde kuvvetli lodos eklenince, bölge için yaz mevsiminin en değerli balığı olan sardalyanın fiyatı yüzde 50 artışla, 10 TL'den 15 TL'ye fırladı.

Av yasağıyla birlikte balık fiyatlarındaki artışın da Çanakkale'de en net biçimde sardalyada görüldüğünü ifade eden Uysal, "Fiyatlardan en çok etkilenen bölgemizin sevdiği ve zamanı olan sardalya oldu. Çoğunlukla da bunu büyük tekneler, gırgırlar avlıyordu. Av yasağının başlamasıyla beraber ilk etapta otomatikman fiyatı yüzde 50 etkilendi. Dalyanlardan da yeterince balık gelmiyor. Uzatma ağları da henüz daha faaliyete geçmedi. Bu yüzden ilk etapta sardalyanın fiyatı bu durumdan etkilendi. Ama yazın da yenilebilecek, Omega-3'ü bol, en kıymetli balık sardalya. Avcılık dönemine göre fiyatı artabilir. Spontane belki günlük artışlar olabilir ama ortalama bu yaz 15 TL'den sardalya yiyebileceğimizi düşünüyorum" diye konuştu.

"HALKIMIZ BU SAĞLIKLI ÜRÜNÜ TÜKETMEYE DEVAM ETMELİ"

Çanakkale Su Ürünleri Kooperatifi Bölge Birliği Başkanı Hasan Uysal, 15 Nisan'da başlayan av yasağını değerlendirdi. Uysal, hem havaların kötü gitmesi, hem de yasak nedeniyle teknelerin çekilmesinden dolayı balık fiyatlarında ilk günlerde yukarı yönde bir yansıma olduğunu belirtti. Ancak, avcılığın serbest olduğu dönem kadar balık fiyatları makul olmasa da, halkın yine bu lezzetli ve sağlıklı ürünü tüketmeye devam etmesi gerektiğine dikkat çekti. Av yasaklarının ise su ürünlerinin gelecek nesillere aktarılması ve balıkçıların avlayabilecekleri ürünlerin sürdürülebilirliği açısından yerinde olduğunu, ancak konulan yasakların daha iyi dizayn edilmesi ve denetlenebilmesi gerektiğini vurguladı.

"TROLLERİN ULUSLARARASI SERBESTLİĞİNE DE KARŞIYIZ"

Konulan yasaklarla ilgili bazı sıkıntılar bulunduğunu da dile getiren Uysal, "Gırgır ve trol tekneleri için 15 Nisan'da av yasağı başladı. Tekrar 1 Eylül'de denize açılacaklar. Troller ise, 15 Temmuz'da Kuzey Ege'de uluslararası sularda avcılığa başlayacaklar. Aslında bu serbestliğe de karşıyız. Onlar da normal gırgırlar gibi 1 Eylül'de denize açılmalı. Çünkü sonuçta uluslararası sular da desek bunlar bizim boğazlar yoluyla kendi iç denizlerimize göç eden balıklar. Çevirme ağlarıyla avcılık yapan küçük balıkçılar ise 15 Nisan-15 Mayıs arasında yasaklı. Ama bırakma ve uzatma yöntemiyle avlanmalarında bir yasak yok şu an. Burada tamamen avcılığı kısıtlanan büyük ölçüde gırgırlar. Yani onların 4.5 ay gibi bir yasak dönemi var. Dünya literatürüne baktığınız zaman aslında gırgır avcılığına bu kadar uzun yasak yapılan ülkeler yok. Daha farklı konseptlerde bu yapılabiliyor. Aslında bu yasak döneminde bu teknelerde bir şekilde desteklenmeli" diye konuştu.

ÇANAKKALE'DEKİ KÜÇÜK BALIKÇI ADINA ADALETSİZLİK VAR"

Çevirme ağları ve boğaz dalyanlarıyla ilgili yasağın bu yıl ilk kez uygulandığını anlatan Uysal da şunları söyledi:

"Çevirme ağlarıyla avcılık yapan küçük teknelerin de genel yasağı 1 ay. Ama geçiş güzergahındaki problemlerden dolayı tarihlerde ve yasaklamalarda aslında çok sağlıklı olmayan, özellikle bizim Çanakkale bölgesini ciddi anlamda etkileyip, diğer bölgelerde bizim avlamadığımız balıkların avlanmasını sağlayabilecek gibi bir adaletsizlik var. Bu konudaki itirazlarımızı dile getirdik. Bu sene pek değerlendirilemedi. Ama önümüzdeki yıllarda bunun ciddi anlamda değerlendirilmesini talep ediyoruz."