Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) şifreli haberleşme programı "ByLock"u kullandıkları gerekçesiyle yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan, aralarında subayların da bulunduğu 52 asker hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan on beşer yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan 3 ayrı iddianame, mahkemece kabul edildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Gökalp Kökçü ve Ergun Güçlü tarafından tutuklu şüpheli 52 asker hakkında hazırlanan ve İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 3 ayrı iddianamenin detayları ortaya çıktı.
FETÖ'nün yapılanması ve eylemlerine ilişkin bilgilerin yer aldığı iddianamede, örgütün TSK'daki örgütlenmesi şöyle anlatıldı:
"Örgu¨t içerisinde faaliyet gösteren talebe imamları aracılığı ile örgu¨t
evlerinde, okullarda ve yurtlarda askeri lise ve harp okullarına öğrenci hazırlanmakta olup ilk zamanlarda az olan bu sayı, yıllar geçtikçe artmış, 1984 yılından sonra bu faaliyetler yoğunluk kazanmıştır. Söz konusu dönemlerde TSK içerisine yerleştirilen bu öğrencilerin birçoğunun şu anda albay ve u¨stu¨ ru¨tbesinde olduğu aşikardır. FETÖ için en gu¨çlu¨ silahlı unsur olması nedeniyle kadrolaşmada öncelikli ve en önemli yerin Tu¨rk Silahlı Kuvvetleri olduğu, yıllardır su¨ren kadrolaşmanın ordu disiplinini bozacak ve u¨lke savunmasında zafiyet oluşturacak bir yoğunluğa ulaştığı değerlendirilmiş, 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan darbe girişimi de değerlendirmenin haklılığını ortaya çıkarmıştır."
FETÖ'nün kadrolaşmak için en fazla önem verdiği kurumun Tu¨rk Silahlı Kuvvetleri olduğu, örgütün astsubay, subay ve diğer personel olmak u¨zere her kademede kadrolaştığı belirtilen iddianamede, "Askeri liseler, askeri harp okulları ve harp akademilerinde gerçekleştirilen sınavlarda usulsu¨zlu¨kler yapılmıştır. Sınav soruları, Fetullahçı gruba sınav öncesi sızdırılmıştır. Bu¨tu¨n sınavlarda, bu örgu¨t u¨yeleri önceden elde ettiği soruları çözerek, başarı sağlamıştır. Örgu¨t mensuplarına avantaj sağlanarak, bu şekilde TSK bu¨nyesine katılan örgu¨t u¨yeleri, askeri disiplin ve hiyerarşi dışında ayrı bir disiplin ve hiyerarşik örgu¨tlenmeye de bağlı olarak çalışmaktadır." denildi.
İddianamede, örgu¨tu¨n, kadrolarını general ve amiral yapmak, TSK'nın u¨st yönetimini ele geçirmek için soruşturma ve davalar açtırdığı ifade edilerek, "Bu örgu¨tten olmayan albay, amiral ve general kadrosunu tasfiye etmiştir. 'Ergenekon', 'Balyoz', 'Askeri casusluk' ve benzeri davalar, TSK içerisindeki diğer göru¨şteki askeri bu¨rokrasinin tasfiyesi için açılmıştır. Gizlice örgu¨tlenen FETÖ mensupları, albay ve general kadrolarına terfi ettirilmiş ve bu yolla önleri açılmıştır." değerlendirilmesi yapıldı.
"Örgütün 2. yöntemi, disiplin soruşturması"
FETÖ u¨yesi subayların önu¨nu¨ açmak ve etkili yerlere gelmelerini sağlamak için örgütün ikinci yöntem olarak disiplin soruşturmalarını kullandığına işaret edilen iddianamede, örgu¨tün TSK içerisinde kendinden olmayan kişilere disiplin soruşturmaları açtırıp, kendisinden olmayan herkesi du¨şman kabul ederek TSK içinden ayıkladığı kaydedildi.
İddianamede, örgu¨tün TSK'ya yerleştirdiği mensupları aracılığıyla orduda kendisinden olmayan diğer grupların önu¨nu¨ kesebilecek, örgu¨t karşıtı olabilecek ve örgu¨tu¨ asla kabul etmeyecek başarılı öğrencileri okullardan atmak için her tu¨rlu¨ yola başvurduğu anlatılarak, FETÖ mensuplarının kendilerinden olmayan kişilere karşı, etkili olarak kullandığı bir diğer metodun baskı uygulaması olduğu ifade edildi.
Organize ve sistematik şekilde birlikte hareket eden TSK içerisindeki örgu¨tlu¨ yapının, baskı uygulayıp kişileri emekliliğe ve istifaya zorladıkları bilgisi verilen iddianamede, askeri hakimler ve askeri pilotlar u¨zerinde binbaşı, yarbay ve albay seviyesinde baskı kurulduğu, askeri pilot maaşlarının özellikle du¨şu¨k tutulması sağlanarak kalifiye pilotların sivil hava yolu şirketlerine geçmelerinin sağlandığı aktarıldı.
İddianamede, sicilleri bozulan, terfisi engellenen, şikayetlerle yıpratılan ve FETÖ'nu¨n gu¨cu¨nden korkanların ayrılmak zorunda kaldığı belirtilerek, uygulanan baskı neticesinde Hava Kuvvetleri Komutanlığında bu yapıdan olmayan veya bu yapıya boyun eğmeyen askeri pilot bırakılmamaya çalışıldığı savunuldu.
523 asker hakkında soruşturma
İddianamede, Deniz Kuvvetleri Komutanlığının 7 Kasım 2016 tarihli yazısı üzerine, FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgu¨tu¨ mensuplarınca mu¨nhasıran kullanılan kriptografik haberleşme programlarından "ByLock" programını kullandıkları tespit edilen 523 asker hakkında soruşturma başlatıldığı hatırlatıldı.
Aralarında subay ve astsubayın da bulunduğu 52 şüphelinin "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan on beşer yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilen iddianamede, şüphelilerin örgüte iltisaklarına ilişkin değerlendirmelere yer verildi.
Şüphelilerin yakınları da şüpheli
Şüpheliler Fatih Öztoprak, Hacı Ali Ateş, Fatih Kaya, Hakan Dikiciaşık, İlkay Deniz Coşkuner ve İlker Meriç'in eşlerinin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen KPSS soruşturmasında şüpheli olduğuna dikkat çekilen iddianamede, bir kısım şüphelilerin annesi ve kardeşlerinin Bank Asya'da hesabı bulunduğu, örgüt elebaşısı Gülen'in talimatı üzerine yüklü miktarda para yatırdıkları ve bu kişiler hakkında şüpheli sıfatıyla ilgili savcılıklarca soruşturma yapıldığı belirtildi.
Bir kısım şüphelilerin aile üyelerinin de örgütün şifreli haberleşme programı olan "Bylock"u kullandığının tespit edildiği, bu kişiler hakkında ayrı bir soruşturma sürdürüldüğü belirtilen iddianamede, "Şüphelilerden Aydogˆan Ayvaz ve annesi Fatma Ayvaz'ın 'ByLock' programını kullandıgˆı belirlenmiştir. Şüphelinin adına kayıtlı telefon numarası hattı ile FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün tepe yöneticilerinden olan Rıdvan Akovalı isimli s¸ahısla telefon görüşmesi tespit edilmiştir." denildi.
Son Dakika › Güncel › Bylock'Çu 52 Askere, 15 Yıla Kadar Hapis İstemiyle Dava - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?