Bursa Vakfiyeleri Kent Belgeliğindeki Yerini Aldı

Bursa Büyükşehir Belediyesi, kentin somut olmayan kültürel mirasını gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla hazırlanan Bursa Vakfiyeleri adlı eserin ilk cildini Bursa belgeliğine kazandırdı. Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, ecdadın kanadı kırık kuşlar için bile hastaneler, vakıflar yaptığını belirterek, Osmanlı'nın sosyal kaynaşmanın formülünü vakıf kavramıyla çözdüğünü vurguladı.

Cumhuriyet döneminden Osmanlı ilk dönem eserlerine, Bitinya surlarından arkeolojik kazılara kadar Bursa'nın tüm tarihi değerlerini ayağa kaldırıp, işlevlendirerek buraları yaşayan mekanlar haline getiren Bursa Büyükşehir Belediyesi, somut olmayan kültürel miras çalışmalarına bir yenisi daha ekledi. Bursa'nın manevi odak noktalarından köklü eğitim kurumlarına, önemli şahsiyetlerinden el sanatları ve seyahatnamelere kadar her alanda hazırlanan yayınlarla kentin hafızasını tazeleyen Büyükşehir Belediyesi, 'Bursa Vakfiyeleri' kitabının ilk cildini Bursa belgeliğine kazandırdı. Bursa belgeliğine bu dönem kazandırılan 80'in üzerindeki eser arasında yerini alan kitabın tanıtım toplantısı, Büyükşehir Belediyesi'nce restore edildikten sonra orijinal fonksiyonunu kazanan Yeşil İmaretinde yapıldı.

Vakıflar toplum hayatının şifrelerini içinde barındırıyor

Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, gerek tarihi ve kültürel mirasa yönelik restorasyon çalışmaları gerekse de somut olmayan kültürel mirasın gelecek kuşaklara aktarılması yönünde yaptıkları çalışmalarla Bursa'nın 'Müze Kent' olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini söyledi. Kent kimliği ve kültürüne yönelik çalışmalarla somut olmayan mirasın gelecek kuşaklara aktarıldığını ifade eden Başkan Altepe, Büyükşehir Belediyesi'nin bir yayınevi gibi çalıştığını son 4 yılda 80, son 9 yılda da 150'nin üzerinde eseri Bursa belgeliğine kazandırdıklarını vurguladı. Bursa tarihinde vakıf müessesesinin de önemli bir yeri olduğunu hatta Bursa'nın vakıf hassasiyetinin uygulandığı ilk şehir olduğunu ifade eden Başkan Altepe, "Osmanlı sosyal kaynaşmanın formülünü vakıf kavramı ile çözmüş. Kap, kacak, bardak kıran hizmetçilerden yolculara yemek verilmesine, öğrenci ve hafız yetiştirilmesinden ekmek pişirilmesine kadar yüzlerce farklı alanda vakıflar kurulmuş. Sadece insanlar için de kanadı kırık kuşlar için hastane ve vakıflar kurulmuş. Toplum hayatının şiflerini içinde barındıran vakıflarımla ilgili tüm detayların yer aldığı bu eserler hepimiz için bir kaynak niteliği taşıyor. Emeği geçen akademisyenlerimize teşekkür ediyorum" dedi.

Bursa yaşayan bir restorasyon atölyesi

Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyeleri Yar.Doç.Dr. Hasan Basri Öcalan ile Yar.Doç.Dr. Sezai Sevim ve Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Yar.Doç.Dr. Doğan Yavaş tarafından hazırlanan eserin tanıtım toplantısına Vakıflar Bölge Müdürü Mürsel Sarı, Bursa Müftüsü Mahmut Gündüz, Uludağ Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Saim Kılavuz ile çok sayıda akademisyen katıldı. Bursa belgeliğine kazandırılan eser hakkında bilgiler veren Yar.Doç.Dr. Doğan Yavaş, vakıflar anlaşılmadan tarihin anlaşılamayacağını söyledi. Çalışma kapsamında ezber bozan şeylerin ortaya çıktığını dile getiren Yavaş, "Bu eseri okuyanlar, örneğin Yeşil Külliyesi'nin bir cami, külliye ve türbeden ibaret olmadığını, bunun arkasında sistemin işlemesini ve ayakta kalmasını sağlayan gelir getirici bir çok gayrimenkuller olduğunu görecek. Madem Bursa bir payitaht şehir, bize de bir şeyler ortaya çıkarmak düşüyor. Bursa bu konuda son dönemde önemli adımlar attı. Gerek yayınlar gerekse restorasyon konusunda önemli çalışmalar hayata geçiriliyor. Sık sık dile getiriyoruz. Bursa bir müze kent diyoruz. Bursa aynı zamanda yaşayan bir restorasyon atölyesi. Biz bu işi artık öğrendik, kendi kadrolarımızı yetiştirdik. Ancak restorasyon uzun soluklu bir iş olduğu unutulmamalıdır" diye konuştu.

Yar.Doç.Dr. Hasan Basri Öcalan, Yar.Doç.Dr. Sezai Sevim ve Vakıflar Bölge Müdürü Mürsel Sarı da böyle bir eseri Bursa'ya kazandıran başta Başkan Altepe olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür etti.