Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ile Uludağ Üniversitesi (UÜ) İktisat Topluluğu'nun düzenlediği 'Uludağ Ekonomi Zirvesi' başladı. Törene katılamayan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, gönderdiği görüntülü mesajda Türkiye'nin yatırımcılar için güvenli bir liman olduğunu söyledi.
BTSO Hizmet Binası'nda yapılan ve 'Dünyadaki Ekonomik Modeller ve Türkiye'nin Krizden Çıkış Süreci'nin işlendiği toplantıya TBMM'nde yapılan Anayasa görüşmeleri nedeniyle katılamayan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, mesajını Ankara'da CD'ye çekilen konuşmasıyla verdi. Küresel krizden kurtulması için dünya ülkelerinin büyük uğraşlar verdiğini belirten Babacan, Türkiye'nin bu krizden bir çok ülkeden çok daha az etkilendiğini öne sürdü.
HARCAMALARI ARTTIRSAYDIK SIKINTI ÇEKERDİK
Kriz döneminde, orta vadeli programla, kamu açıklarının nasıl düşeceğini, borç stokunun nasıl kontrol altında tutulacağını açıkladıklarını belirten Babacan, Türkiye'nin kredisi yükselen riski ve faizleri düşen bir ülke olduğuna dikkat çekti. Babacan, "Eğer biz de genel havaya kapılıp, harcamaları artırıp, yeter ki şu ekonomi biraz düzelsin deseydik, bugün çok daha sıkıntılı durumla karşı karşıya kalırdık. Bugün geldiğimiz noktada Türkiye, yatırımcılar için güvenli bir liman olarak düşünülüyor" dedi.
Türkiye'nin 2010 yılında Avrupa'nın en hızlı büyüyecek ekonomisi olacağını savunan Bakan Babacan, 2003 yılından itibaren Türk ekonomisinde yaşanan ilerlemenin, Türkiye'yi OECD ülkeleri arasında, bankacılık sektörüyle ilgili sorun yaşamayan tek ülke konumuna getirdiğini açıkladı.
SİYASİ İSTİKRARIN OLMADIĞI ÜLKELERDE İYİ NETİCE ALMAK ZOR
Hükümet olarak attıkları adımlarla, Anayasa değişikliği ile Türkiye'nin siyasi istikrarını daha sağlam zemine oturtmak istediklerini belirten Bakan Babacan, "Sizler daha neler neler göreceksiniz? Demokrasinin derinleşmesi, temel hak ve özgürlükler güzel gelişmeler olacak. Siyasi istikrarın olmadığı ülkelerde, hangi ekonomik politikaları uygularsanız uygulayın, iyi sonuç almanız çok zor" dedi.
Konuşmasında bina yaparken zeminin sağlam olmasına dikkat edildiğini hatırlatan Bakan Babacan, Anayasa değişikliğininde de Türkiye'nin sağlam zeminler üzerinde bulunması için şart olduğunu açıkladı.
Konuşmaların ardından programın Onur Konuğu Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Ali Babacan'a onur plaketi ve tablo verildi. Babacan adına ödülleri Vali Yardımcısı Mehmet Vedat Müftüoğlu aldı.
SINIRSIZ GÜVENCE BANKACILIK SİSTEMİNİ AHLAKSIZLAŞTIRDI
Daha sonra 'Küresel Mali Kriz Sırasında ve Sonrasında Türk Bankacılığı' başlığında oturum gerçekleştirildi. Oturumda konuşan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Şakir Ercan Gül, TMSF'yi bankacılık sektörünün bir supabı olarak nitelendirdi. Bankacılık sektöründe 2001, 2004 ve 2005 yıllarında yapılan düzenlemelerin sektörü olumlu etki yaptığını söyledi.
Ekonomik krizin boyutunu görmeden bazı işadamları ile akademisyenlerin konuyu kamuya mal etmeye çalıştıklarını ifade eden Gül, Türkiye'nin dünya ülkeleri arasında kamunun yaptığı harcamalar listesinden en az gideri ile dikkat çektiğini kaydetti.
Sınırsız güvencenin bankacılık sektörünü ahlaksızlaştırdığını ifade eden TMSF Başkanı Şakir Ercan Gül, "Küresel kriz sürecinde tüm dünya ülkeleri güvence limitlerini arttırdı. AB'nin 20 bin Euro olan mevduat güvence limiti yıl sonunda 100 bin Euro'ya çıkacak. Biz de mevduat güvence limitini arttırabilirdik, ama sınırsız güvence bankacılık sistemini ahlaksızlaştırdı. Bir anlamda tüm bankaları kamu bankası haline dönüştürdü. Çünkü sınırsız güvencenin olduğu yerde özel bankacılık olmaz. Sınırsız bankacılık sistemi döneminde Ege Bank'ın içi boşaltıldı. Devlet belli noktalarda devreye girmeli ama 2001 krizinde şunu sorguladık mı? Niye finansal enstrümanları kullananlar fazla maliyet ödemedi. Dolayısıyla ileride riskli bir durumda karşılaşıldığı durumda eğer bir maliyet ödenecekse toplumun tüm kesimleri bu maliyeti ödemeli" dedi.
YUNANİSTAN AİLENİN ŞIMARIK ÇOCUĞU
TMSF Başkanı Gül, oturumun soru cevap bölümünde üniversiteli bir öğrencinin Yunanistan'da yaşanan ekonomik sıkıntının nedenlerini sorması üzerine, "Ailenin şımarık çocuğuna para verirsen hepsini kullanır. Yunanistan medeniyet beşiği görüldüğü için böyle yapılmış. Yunanistan'ın turizm ve deniz ticaretine bağlı ekonomik yapısı var. AB ve IMF tarafından 100 milyar Euro para verilmesi uygun görülmüş. Yunanistan'da çalışanların da maaşları da düşecek. Biraz canları acıyacak. Mantalite değişmediği sürece aynı şekilde devam eder. Aynı durumda biz olsak canımızı okurlardı" cevabını verdi.
HİÇBİR SANAYİ TESİSİNDEN TAHSİLAT YAPMADIK
Toplantının ardından basın mensuplarının 'TMSF bünyesindeki şirketler hakkında yeni yapılanma var mı?' sorusuna cevap veren Gül, etkin sürecin devam ettiğini söyledi. Bu çerçevede Balkaner ve Garipoğlu protokolleri yaptıklarını ve yapılabilir protokoller üzerinde de çalıştıklarını açıkladı.
"Hiçbir sanayi tesisinin nakit akımlarına girmedik ve oradan tahsilat yapmadık" diyen TMSF Başkanı, kendileri için ekonominin çok önemli olduğunu bu nedenle bu ekonomik katmadğer yaratan işletmelere yumuşak formül aradıklarını bildirdi.
OLAY'IN SATIŞIYLA İLGİLİ KONUŞTU
Devlet eski Bakanlarından Cavit Çağlar'ın İnterbank'a olan borçları nedeniyle el konulan Olay Medya'nın satışıyla ilgili soruyu yanıtlayan TMSF Başkanı, bu ihalenin haziran ayında gerçekleştirileceğini en fazla parayı verenlerin Olay Medya'nın sahibi olacağını belirtti. Olay Medya'nın eski sahibine verilmesinin şu anda düşünülmediğini belirten Gül, "Borçlarıyla ilgili sahici, gerçekçi bir çözüm sunabilirse düşünülebilir. Fakat ilgili hakim ortam, borçlarıyla bu şirketin borçları arasında ciddi bir orantısızlık olduğu için bunun Bursa ekonomisine değişik sermaye grubuna gitmesinde fayda var. Neden? Çünkü borcu ödeyebilme noktasında bunun değeri borçla çok mütenasip değil. Diğer varlıklar önemli burada. Dolayısıyla onu önümüzdeki günlerde göreceğiz" dedi.
MERKEZ BANKASI BAŞKAN YARDIMCISI: SIRADIŞI EKONOMİK KRİZ YAŞANDI
Toplantıda konuşan Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Mehmet Yörükoğlu, sıradışı bir ekonomik krizin yaşandığını belirterek, Türkiye'nin ihracatının bu krizden olumsuz etkilendiğini bankacılık sektörü sağlam olduğu için finans sektörünün krizi hasarsız atlattığını söyledi. Türkiye ekonomisinin 2002'den itibaren atağa kalktığını ihracatını 3 kat arttığına dikkat çeken Yörükoğlu, bu dönemde ihracat yaptığı ürünlerin daha teknolojik, sermaye ağırlıklı sektörleri eğilerek başarı sağlandığını kaydetti. Yörükoğlu, krize girişte olduğu gibi çıkışta da kuvvetli bir etki olacağını belirtti.
Krizin fırsat olduğunu dile getiren Yörükoğlu, verimli olan sektör, ülke, firmaların öne çıkacağını söyledi. Bu tür daralmaların verimli ülkeler için önemli olduğunu vurgulayan Yörükoğlu, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında farkın bu süreçte azaldığını kaydetti. Ülkelerin bundan sonraki süreçte mali disiplinlerine göre ayrışacağını belirten Yörükoğlu, Türkiye'nin önünde parlak bir dönem olduğunun altını çizdi.
Son Dakika › Güncel › Bursa - Babacan:'Türkiye Yatırımcılar İçin Güvenli Bir Liman - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?