Bu Sözleri Büyükanıt'a Söyledi

Balyoz Planı davasının 27. duruşmasında emekli Tuğgeneral İzzet Ocak'ın çapraz sorgusunda ilginç diyaloglar yaşandı.

Ocak, eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın Beşiktaş- Fenerbahçe derbisinde sevinç gözyaşı döktüğünü anımsatarak, "Hasdal ve Silivri Cezaevi'nde yatan silah arkadaşlarına ağlaması gerekirken bir zat-ı muhteremin tuttuğu futbol takımı için ağladığını gördük" dedi.

Duruşmada sanık savunmalarının hızlı bir şekilde alınmasına ise devam ediyor.

Duruşmada şu ana kadar 10 sanığın savunması tamamlandı. Duruşmada, Tümgeneraller Gürbüz Kaya ve Nurettin Işık, Emekli Tümgeneral Nuri Ali Karababa, Emekli Tuğgeneraller Mustafa Kemal Tutkun ve İzzet Ocak, Emekli Albay Halil Yıldız, Emekli Albay Refik Hakan Tufan, Albay Orkun Gökalp ve Yarbay Yunus Nadi Erkut da savunmalarını tamamladı.

Üye hakim Ali Efendi Peksak, Ocak'a, istihbarat başkanı olarak yaptığı istihbarat çalışmalarının maksadının ne olduğu, istihbari olarak ham bilginin ne şekilde süzgeçten geçirildiği ve istihbarat bölgelerinin nereler olduğunu sordu.

İstihbarat görevinden 8 yıl önce ayrıldığını belirten Ocak, " TSK'nın ne kadar hedefi varsa o kadardır. Bunu burada söylemeyeyim, dava nedeniyle yeterince rezil olduk" dedi.

Büyükanıt'a sitem

Üye hakim Murat Üründü de "Seminerlerde bulunduğunuz dış çalışmalarla ilgili evrakın konusunun 7 bin 30 sayısı olduğunu söylediniz, şu an sıkı yönetim ile ilgili bir evrak düzenleseydiniz buna hangi numarayı verirdiniz?" sorusuna, savunmasında anlattığı 17 dosyanın 12'sinde 175 hata yapıldığını söyleyen Ocak, "17 dosyanın 12'sinde 175 hata var. Hataların 95'i hakkında açıklamada bulundum. Şimdi fasulyenin mercimeğin numarasını sormayın bana. Ben sıkı yönetim ile ilgili bir evrak düzenlemedim. Ben dersime iyi çalıştım. Çapraz sorguda faraziye soru sorulmaz" diye konuştu.

Savunmasında eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'a da sitemde bulunan Ocak, Büyükanıt'ın bir Beşiktaş-Fenerbahçe derbisinde, Fenerbahçe'nin kazanması sonucu sevinç gözyaşı dökmesiyle ilgili olarak, "Hasdal ve Silivri Cezaevi'nde yatan silah arkadaşlarına ağlaması gerekirken bir zat- ı muhteremin tuttuğu futbol takımı için ağlaması yazık bir durum" dedi.

Tutuklu sanık Emekli Albay Refik Hakan Tufan ise savunmasında, Temmuz 2002 ile Haziran 2003 tarihlerinde Halkalı'daki muhabere taburunda görev yaptığını, bu taburun daha sonra lağvedildiğini anlattı.

Balyoz Planı EK-A listesinde adının neden yer aldığını bilmediğini belirten Tufan, görevlendirmeye ilişkin emir ve tebligat almadığını söyledi.

Gürbüz Kaya'dan Sokratesli savunma

Tümgeneral Kaya savunmasında, Antik Yunan Filozofu Socrates'in ünlü savunmasının giriş bölümüyle mahkeme heyetine seslenerek, "Ey Atinalılar! Beni suçlayanlar öyle ifadeler kullandılar, öyle suçlamalar yönelttiler ki, ben bile kendimi tanıyamadım. Ancak anlattıklarının hepsi yalan" dedi.

"İddianamede benimle ilgili suçlamaların hepsi yalan" diyen Kaya sözlerine şöyle devam etti: "Görevlendirme, fişleme ve diğer iddiaları reddediyorum. kimse bana görev tebliğ etmedi, ben de kimseye bir emir vermedim. herhangi bir örgüt üyesi değilim. ümit ederim suçsuzluğum Sokrat gibi geç anlaşılmaz."