Bu Kanamalara Dikkat

Türkiye'de kadın ve erkeklerde görülme oranı neredeyse eşit derecede olan makat kanamalarının bazı hastalıkların en önemli habercisi olduğu belirtiliyor.

Dışkılama ile makattan parlak kırmızı kan gelmesine tıbbi dilde 'hematokezia veya rektal kanama' olarak adlandırıldığını ifade eden Özel Yıldızlıgüven Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ahmet Akbaş, birçoğumuzun utanarak veya korkarak dile getiremediği bu hastalığın ciddiye alınmaması durumunda kanser gibi tehlikeli bir hastalığın erken tanısında geç kalınabileceğini söyledi.

Kırmızı renkli kanamanın büyük olasılıkla kalın bağırsağın alt bölümlerinden veya anal bölgenin hastalıklarından kaynaklandığını belirten Akbaş, "Dışkıya bulaşık olmayan, damlama şeklinde ve kırmızı renkli kanamalar genellikle hemoroid ve fissür diye adlandırdığımız anal hastalıklarla ilgilidir. Dışkıyla bulaşık, koyu kırmızı ve siyah renkli kanamalar ise kalın bağırsağın üst bölümlerinden, ince bağırsaktan, üst sindirim sisteminden kaynaklanabilir buna da melena denir. Kan uzun süre bağırsak bakterileriyle temas ettiğinde bakteriler tarafından sindirilerek rengi koyulaşır ve siyahlaşır. Nadiren mide- duodenum, ince bağırsak veya kalın bağırsağın başlangıç kısmından aşırı kanama oluşursa, bunlar hızla aşağıya ineceği için bakterilerce parçalanamadan dışarıya kırmızı renkte taze kan şeklinde de çıkabilir. Polip, divertikül, ülser, anjiodisplazi, kolit ve kanser gibi hastalıkların da ilk belirtisi rektal 'Makattan' kanama olabilir. Her rektal kanama yakınması bulunan hastaların, kanamayı açıklayan hemoroid, fissür gibi. Hastalıkları bilinse dahi bir Genel Cerrahi Uzmanı tarafından incelenmeleri gerekmektedir. Özellikle 50 yaş üzerinde erkek ve kadınlarda daha önce hiç kanama öyküsü yokken ortaya çıkan kanamalar ciddi olarak araştırılmalıdır. Kanama yapan neden mutlaka bulunmalıdır" dedi.

Akbaş, gelen kan miktarının değişken olduğunu ifade ederek, çoğunlukla az miktarda ve kendiliğinden duran kanamalar oluştuğunu vurguladı. Akbaş, "Pek çok hasta birkaç damla taze kan geldiğini veya tuvalet kağıdına az miktarda kan süründüğünü ifade ederler. Bazen de biraz daha fazla ama kendiliğinden duran kanama tariflenir. Bu tip hafif kanamalarda acil tanı ve tedavi, acilen hastaneye yetişmek gibi bir gereklilik yoktur, muayene ve basit tetkikler sonrası tanı konup tedavi yapılır" diye konuştu.

Rektal kanama daha şiddetli olabileceğine de değinen Akbaş, orta şiddette bir kanamada tekrarlayan daha çok miktarlarda taze veya pıhtılı kan gelebileceğini ve bu kanın gaita ile birlikte veya kendiliğinden gelebileceğini söyledi. Akbaş, "Ağır kanamalarda ise hasta çok kan kaybedebilir. Orta veya ağır şiddetteki rektal kanamalarda, aşırı kan kaybına bağlı halsizlik, baş dönmesi, çarpıntı, bayılma hissi veya gerçekten bayılmalar oluşabilir; hastada tansiyon düşüklüğü oluşabilir" şeklinde konuştu.

Akbaş, kadın ve erkeklerde rektal kanama görülme oranının birbirine yakın olduğunu söyleyerek, her iki cinsiyette geleneksel aile yapısından dolayı oluşmuş olan utanma duyguları nedeniyle veya önemsenmediği için bu kanamaların ardından hekime başvurmaktan kaçındıklarını ifade etti.

Akbaş, her rektal kanamanın araştırılması gerektiğini kaydederek "Özellikle 50 yaş üzerindeki hastalarda daha da önemsenmelidir. Küçük bir şey diye düşünebileceğiniz bir rektal kanama çok ciddi bir hastalığın habercisi ve tek belirtisi olabilir. Öncelikle hastamızı muayene edip, kanamanın nereden kaynaklanmış olduğunu tespit ediyoruz. Bu esnada gerekirse hastaya sıgmoıdoskopı/kolonoskopı yaparak kanama nedenini tespit ediyor ve nedene dönük tedavi yapıyoruz" diye konuştu. - TRABZON