'Bu Bir Yargı Muhtırasıdır'

130'a yakın sivil toplum kuruluşunu bünyesinde barındıran Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından AK Parti'nin kapatılmasına ilişkin açılan davayı yargı muhtırası olarak değerlendirdi. Davanın millet iradesine karşı bir darbe olduğunu belirten Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı Başkanı Av. Necati Ceylan, "Bu kapatma davası değil olsa olsa yargı muhtırasıdır" dedi.

Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı, AK Parti hakkında açılan kapatma davası ile ilgili Topkapı Eresin Hotel'de basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı Başkanı Av. Necati Ceylan, İslam Dünyası STK'ları Birliği (İDSB) Genel Sekreteri Nemci Sadıkoğlu, MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Bolat, İhlas Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Av. Mehmet Okyay, İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, ASKON Genel Başkanı Mustafa Koca, Hukukçular Derneği Başkanı Kamil Uğur Yaralı'nın yanı sıra, MAZLUMDER, Özgür Der, KOBİDER, AKABE Vakfı, İnsan Vakfı, İsra Derneği, İKAD DER, Safa Vakfı ve ASDER'in de aralarında bulunduğu çok sayıda sivil toplum kuruluşunun temsilcileri de katıldı.

Konuşma yapan vakıf başkanı Necati Ceylan, AK Parti hakkında açılan kapatma davasını eleştirdi. Ceylan, "Bu, millet iradesine karşı bir darbedir. Halkın yarasına siz bu ülkenin insanı değilsiniz demektir. Toplumumuzun asıl problemi, milletin değerlerinden uzak oldukları halde kendilerini devletin sahibi gören bürokratik azınlığın varlığıdır. Devlet içinde önemli noktaları işgal eden bu zümre vesayet rejiminin devamı için anayasal sistemi pervasızca çiğnemeye devam etmektedirler" dedi. Anayasa Mahkemesi'nin bu iddianameyi iade etmesi ve "böyle taleplerle mahkemeyi işgal ettiğiniz için sizleri kınıyoruz" demesi gerektiğini belirten Necati Ceylan, "Aksi halde hukuk, demokrasi millet iradesine saygı Türkiye için sadece yalandan ibaret kalacaktır. Türkiye'nin itibarını 'Muz Cumhuriyetleri'nin bile altına düşürmeye kimsenin hakkı yoktur" diye konuştu.

Türkiye'de hep türban, din, laikliğin tartışıldığını ama yargının siyasallaşması gibi Demokrasiyi ve Cumhuriyeti sekteye uğratacak çok ciddi konuların tartışılmadığını söyleyen Ceylan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gözüken veya gösterilen amacı ne olursa olsun ne demokrasi ne laiklik adına bu kabul edilemez. Dolayısıyla bu dava ile Türk Demokrasisi yara almıştır. Terör ve şiddeti metot olarak benimsememiş siyasi partilerin kapatılması demokratik değildir. Unutulmamalıdır ki yargı organlarının meşruiyet kaynağı anayasa, anayasanın meşruiyet kaynağı ise halk iradesidir. Meşruiyetini temel olarak halktan almayan hiçbir yetki kullanılamaz. Hele halka karşı kullanılması tamamen gayri meşrudur".

Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı ve Gönüllü Kuruluşlar olarak olayı basit bir parti meselesi olarak görmediklerini dile getiren Ceylan, "Bu dava demokrasiye ve milletin değerlerine karşı bir saldırıdır. Bu sebeple siyasi partileri, sivil toplum kuruluşlarını, aydınları demokrasiye sahip çıkmaya davet ediyor ve milli iradenin temsil edildiği TBMM'nin derhal toplanıp bu problemlere karşı kalıcı çözümler üretmesini ve kaosa sebebiyet veren, görevini kötüye kullananların cezalandırılmasını bekliyoruz" dedi.

Toplantıda İslam Dünyası STK'ları Birliği (İDSB) adına konuşan Genel Sekreter Nemci Sadıkoğlu da, Türkiye ve dünyanın büyük bir değişim yaşadığını belirterek, "Malum hukuksuz kapatma davası bu değişimi anlamamakta ısrar eden ve eski alışkanlıkları hayata geçirme arzusunda olan bir anlayışın ürünüdür. Bu anlayışın tezahürleri halkımızın anayasal kurumlara özellikle yargıya olan güveni zedelemiş ve adalet mekanizmasında onarılmayacak yaralar açmıştır. Bu tür anlayışları yokluğa mahkum etme vakti artık gelmiştir" ifadelerini kullandı.

ASKON Genel Başkanı Mustafa Koca ise "Bu davanın yaratacağı manüplasyondan birileri milyonlarca dolar kazanacak. İnsanların yapmış olduğu tüm eylemlerinde Türkiye'ye ne kazandırır ne kaybettirdiğine dikkat etmesi gerekir. Ön incelemenin ardından Anayasa Mahkemesi'nin bu iddianameyi geriye çevireceğine inancım tamdır" dedi Hukukçular Derneği Başkanı Kamil Uğur Yaralı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'na bir öneride bulunarak "Oldu olacak seçimlerde AK Parti'ye oy veren yüzde 47'ye de 10 yıl süreyle oy kullanmama cezası verilsin" derken, İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın yargılanması gerektiğini söyledi.

(ÖFA-EY-EY-Y)