CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'e 1999 yılında Diyarbakır'ın Lice İlçesi Şenlik Köyü'nde hayatını kaybeden 12 yaşındaki Ceylan Önkol'un ölümüne ilişkin ne yapıldığını sordu. Önkol'un terörist zannedilerek öldürüldüğü yönünde kuşkular olduğunu belirten Tanrıkulu, "Bu acıyı dindirmek için ne yaptınız?" dedi.
TBMM Başkanlığı'na Şahin'in cevaplaması istemiyle bir önerge veren Tanrıkulu, Önkol'un cenazesi altı saat boyunca olay yerinde bırakılırken, savcının da can güvenliği gerekçesiyle olay yerine ancak üç gün sonra gittiği bilindiğini hatırlatarak şöyle devam etti:
"Önkol'un ölümü ve sonraki sürece dair dezenformasyon, gerek ailesinin gerekse Önkol'un ölümünden dolayı büyük bir acı ve keder hisseden insanların acılarını daha da artırmış, olayın failleri ise bulunmamıştır. Bilindiği gibi Şenlik Köyü mezrası, Yayla Karakolu'na kuş uçuşu 10 kilometre, Tapantepe Taburu'na 3 kilometre ve Abalı Karakolu'na 12 kilometre uzaktadır. Böylesi bir askeri birlik üçgeninde gerçekleşen olayın aydınlatılması için tatmin edici çalışmalar yürütülmediği, Cumhuriyet savcısının bu güvenlik üçgeninde olmasına rağmen can güvenliği gerekçesiyle zamanında olay mahalline intikal etmediği veya ettirilmediği bilinmektedir. Önkol'un ölümünden sonra donanımlı bir Adli Tıp Kurumu'nda değil, pratisyen bir hekim tarafından, Abalı Karakolu'nda yapıldığı bilinmektedir.
Basına yansıdığı kadarıyla Makine Kimya Endüstrisi'nin (MKE) Önkol'un ölümüyle ilgili olaydan üç yıl sonra hazırladığı raporda ise, olayla çelişen değerlendirmeler olduğu görülmektedir. MKE raporundaki iddiaya göre patlayıcı maddeyi Önkol demir bir çubukla patlatmıştır. Oysa ailenin ve patlamadan sonra olay mahalline giden tanıkların aktardığı kadarıyla Önkol'un kol ve bacaklarında herhangi bir parçalanma söz konusu değildir. Bu da Önkol'un patlayıcı maddeyi kendi eliyle patlattığına dair iddiaları zayıflatmaktadır. Uludere'de 34 sivilin terörist zannedilerek öldürüldüğü bilgisine sahip iken, Önkol'un da terörist zannedilerek öldürüldüğüne dair kuşkular devam etmektedir."
-"KAMUOYUNDAN GİZLENEN BİLGİ VAR MIDIR?"
Bakan Şahin'e "Önkol'un ölüm sebebiyle ilgili kesin bir bilgiye" sahip olup olmadığını soran Tanrıkulu şu konularda bilgi istedi:
"Bu konuda kamuoyundan gizlenen herhangi bir bilgi var mıdır? Önkol'un ölümünden sonra savcının olay mahalline intikal etmesine kim veya kimler, hangi sebeple engel olmuştur? Diyarbakır'da Adli Tıp Kurumu bulunmasına rağmen, neden Önkol'un otopsisi abalı Karakolunda yapılmıştır? Buradaki otopsi sonuçları güvenilir midir? Kimler tarafından yapılmıştır? MKE raporuna göre Önkol'un ölümüne 40 milimetrelik bombaatar mühimmatın patlaması sebep oldu. Bu mühimmat kime aittir? Eğer iddia edildiği gibi Önkol, açılan ateş sonucu değil de arazide bulunan bir mühimmat nedeniyle hayatını kaybettiyse, bu mühimmatı araziye kimler ve neden bırakmıştır? Buna dair herhangi bir soruşturma açılmış mıdır?
Mühimmatı araziye bırakanlar tespit edilmiş ise, bunlar hakkında nasıl bir işlem yapılmıştır? Ceylan Önkol 12 yaşındaydı. Küçücük bir çocuğun, hayvan otlatırken feci şekilde hayatını kaybetmesi sizi bu ülkenin Başbakanı olarak nasıl etkilemiştir? Herhangi bir sorumluluk veya acı hissettiniz mi? Hissettiyseniz, bu acınızı dindirmek için ne yaptınız?"
Son Dakika › Güncel › 'Bu Acıyı Dindirmek İçin Ne Yaptınız?' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?