Bosna Hersek Yüksek Temsilcisi İnzko Açıklaması

Bosna Hersek Yüksek Temsilcisi Valentin İnzko, "Bosna Hersek'in, hepimizin saygı duyduğu ölçülü İslam anlayışıyla gurur duyması gerekir." dedi.

Barış Uygulama Konseyinin (PIC) iki gün süren yönetim toplantısının ardından basın toplantısı düzenleyen İnzko, Konseyin Bosna Hersek'in toprak bütünlüğü ve egemenliğini desteklediğini belirterek, uluslararası toplumun, Dayton Barış Antlaşması'na bağlı kalınması için gerekeni yapacağını kaydetti.

İnzko, toplantılar neticesinde Bosna Hersek'te biri olumlu, diğeri olumsuz olmak üzere iki siyasi gerçeğin olduğu kanaatine vardıklarını aktararak, AB'ye üyelik sürecinde olumlu adımlar atan Bosna Hersek yönetimine, reformların uygulanmasını hızlandırma çağrısında bulundu.

Ülke güvenliğinin çeşitli tehlikelerle karşı karşıya olduğuna dikkati çeken İnzko, "Bu kapsamda da Sırp Cumhuriyeti'nde (RS) yapılan referandum ele alındı. PIC üyelerinin büyük çoğunluğu, referandumu Anayasa Mahkemesi kararlarına karşı gelmek olarak nitelendirdi. Endişe duyduğumuz başlıca husus, bazı organların Anayasa Mahkemesi kararlarının siyasi kararlarla yok sayılabileceğini düşünüyor olmasıdır." şeklinde konuştu.

İnzko, toplantıda ele alınan bir diğer konunun da ekim ayındaki yerel seçimler olduğunu aktararak, "Bosna Hersek'in siyasi ve dini liderlerinin birbirlerine karşı anlayış ve hoşgörüyü artırması gerektiğine inanıyoruz. Bunu yalnızca komşu ülkelerle değil, kendi aralarında da uygulamaları gerek." ifadesini kullandı.

Konseyin, ülkedeki radikalizm ve aşırıcılık konularından duyduğu endişeyi de dile getiren İnzko, bu meselelerle mücadele eden yetkili organları, çalışmalarını, ülke içinde olduğu kadar komşu ülkeler ve uluslararası toplumla işbirliği içinde sürdürmeye teşvik ettiklerini söyledi.

İnzko, Bosna Hersek'in, saygı duydukları "ölçülü" İslam anlayışıyla gurur duyması gerektiğini vurgulayarak, Bosna Hersek'te Suriye'deki savaştan dönen 20 kadar kişi olduğuna işaret etti.

Son aylarda birçok kez gündeme getirilmesine rağmen Bonn yetkilerini kullanmaması konusuna da değinen İnzko, özellikle Sırp Cumhuriyeti'ndeki referandum ve Anayasa Mahkemesinin aldığı karar konusunda bu yetkilerini kullanmasının yapıcı olmayan sonuçlar doğurabileceğini kaydetti.