Boğaziçi'nde Rektörlüğün Kulüp Odalarını Taşımasına Öğrenciler Tepkili: "Üniversitesiyi ve Kulüp Kültürünü Olumsuz Etkileyecek Bu Kararın Yanlış...

GÜNEY ÜLGER

Boğaziçi Üniversitesi Köy ve Kooperatifçilik Kulübü üyesi Tolga Akdaş, öğrenci kulüp odalarının taşınmasıyla ilgili Rektör Mustafa Candan ile görüştüklerini, fakat uzlaşma sağlanamadığını söyledi. Akdaş, "Mustafa Candan toplantı sırasında, temsilcilerin uzlaşmacı bir dille taleplerini anlatmaya çalışmasına karşın gözaltı ile tehdit etti. Güvenliklerle beraber eşyaların o gün içinde boşaltılacağını söyledi. Kulüpler olarak uzlaşıya varılmadan verilen taşıma kararının, Boğaziçi Üniversitesi'ni ve kulüp kültürünü olumsuz yönde etkileyeceğini ve bu kararın yanlış olduğunu tekrar belirtiyoruz. Bu sebeple yerimizden edilmek istemiyoruz" dedi.

Boğaziçi Üniversitesi yönetimi, 26 Mayıs 2023'te öğrenci kulüplerine gönderdiği yazı ile kulüp odalarının boşaltılacağını, boşaltılan yerlerin öğrenci yurduna dönüştürüleceğini duyurdu. Güney Kampüsü'ndeki erkek yurdunun altında bulunan kulüp odalarının Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği'nin (BÜMED) eski yerine taşınmasını istemeyen öğrenciler üniversite yönetimi ile görüştü ancak bir sonuç alamadı. 18 Ağustos'ta öğrencilerin düzenlediği basın açıklamasının ardından üniversite yönetiminin odaları boşaltmasına tepki gösteren öğrenciler ile güvenlik görevlileri arasında tartışma çıktı.

ANKA Haber Ajansı'na konuşan Boğaziçi Üniversitesi Köy ve Kooperatifçilik Kulübü üyesi Tolga Akdaş; taşıma işleminin Boğaziçi Üniversitesi'ni ve kulüp kültürünü olumsuz yönde etkileyeceğini belirterek şunları söyledi:

"AKADEMİSYENLERİN, MEZUNLARIN VE ÖĞRENCİLERİN BİR ARAYA GELDİKLERİ MEKANLARIN SALDIRI ALTINDA OLMASI TESADÜF DEĞİL"

"Geride bıraktığımız eğitim öğretim yılında kayyum Boğaziçi yönetimi kendi hegemonyasını daha da güçlendirmek için üniversitenin farklı bileşenlerine saldırılarını sürdürdü. Kuzey Kampüs'te bulunan Eğitim Sen temsilciliğinin Kilyos'a sürülmesi, BÜMED'in Güney Kampüs'ten zorla çıkarılması, BUPAWS barınağına yapılan saldırılar, Güney Meydan'ın dibindeki kulüp odaları... Akademisyenlerin, mezunların ve öğrencilerin bir araya geldikleri her türlü mekanın bu denli saldırı altında olması takdir edersiniz ki tesadüf değildir.

Okulda ortaya çıkan yurt krizini, yönetim hemen kulüp odalarını boşaltmamız için bir bahane olarak kullandı. Depreme dayanıklı olan bazı binaların güçlendirilmesinin; yeni yurtlar yapılana kadar ertelenmesi, hali hazırda depreme dayanıklı olan bir lojmanın yıkılmaması ve kriz boyunca öğrencilerin kullanımına açılması ve hatta en sonunda İBB ile okul yönetimi arasında konteyner yurt çözümü için bağlantı kurulması gibi sorunu kökten çözecek bir çok alternatifin Öğrenci Temsilciliği Kurulu ve Kulüpler Arası Kurul tarafından yönetime sunulmasına rağmen bu çözüm önerileri geçiştirildi.

"GÖRÜŞMELERDE PROBLEMLER SIRALANDI ANCAK OKUL YÖNETİMİ HERHANGİ BİR YAPICI ÖNERİ SUNMADI"

Boğaziçi Üniversitesi kulüpleri, okul tarafından verilen 'kulüplerin taşınması kararını' 26 Mayıs günü öğrendi ve okuldan acil bir toplantı talep etti. 2 Haziran günü Kulüpler Arası Kurul Yönetim Kurulu (KAK YK) olarak Yapı İşleri ile toplantı gerçekleştirildi. Bu toplantıdan sonra defalarca kez; Öğrenci İşleri Dekanı, Kültür Birimi Başkanı, Sağlık Kültür Spor Daire Başkanı, Yapı İşleri Müdürü, Genel Sekreter ve Rektör Yardımcısı ile görüşmeler yapıldı. KAK YK olarak, yapılan tüm görüşmelerde problemler sıralandı ancak okul yönetimi tarafından herhangi bir yapıcı öneri sunulmadı.

Yakın zamanda Öğrenci İşleri Dekanı, taşınma sürecini planlamak üzere tüm kulüplerle toplantı yapmak istedi. 14 Ağustos'ta gerçekleştirilen bu toplantıda kulüpler, eski BÜMED yerleşkesine taşınmanın neden mümkün olmadığını tekrar belirtti. Fakat yönetim tarafından, taşınmanın gerçekleşeceği ve son karar olduğu kulüplere söylendi. Kültür Birimi kulüplerin ihtiyaçlarını tespit edebilmek ve taşınma gününü belirleyebilmek için kulüp başkanları ile iletişime geçti. Her kulübün taşınmak için 18-25 Ağustos arasındaki uygun tarihi belirtmesi talep edildi.

"TEMSİLCİLERİN UZLAŞMACI BİR DİLLE TALEPLERİNİ ANLATMAYA ÇALIŞMASINA KARŞIN REKTÖR GÖZALTI İLE TEHDİT ETTİ"

Henüz uzlaşı sağlanmayan taşınma kararı ile ilgili 18 Ağustos Cuma günü Birinci Erkek Yurdu'nda tüm kulüpler bir araya gelerek basın açıklaması yaptı ve çeşitli etkinlikler düzenledi. Etkinliklerden sonra temsilcisi bulunmayan birçok kulübün odası, özel güvenlik ve sivil polislerin zoruyla boşaltılmaya başlandı. Süreci yöneten ve alanda bulunan Genel Sekreter Yardımcısı'ndan sürecin sağlıklı ilerlememesi sebebiyle görüşme talep edildi. Altı kulüp temsilcisinin bulunduğu bu görüşmede bugün de dahil olmak üzere aylardır talep edilen rektörle görüşme isteği yinelendi. Fakat Mustafa Candan toplantı sırasında, temsilcilerin uzlaşmacı bir dille taleplerini anlatmaya çalışmasına karşın gözaltı ile tehdit etti. Güvenliklerle beraber eşyaların o gün içinde boşaltılacağını söyledi. Eşyaların bu süre içinde toparlanmasının mümkün olmadığı yinelense de taşınma sürecine devam edileceği söylendi.

"BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ'Nİ VE KULÜP KÜLTÜRÜNÜ OLUMSUZ YÖNDE ETKİLEYECEK"

Kulüpçüler, kulüp kapılarının önünde hassas eşyalarının bulunduğunu ve bu şekilde taşınmanın eşyalara ve altyapıya zarar vereceğini açıklamaya çalışsa da talepler görmezden gelindi ve öğrenciler darp edildi. Okulun plansızca gerçekleştirmeye çalıştığı taşınma süreci kaotik bir ortam oluşturdu. Kaos ortamını durdurmak amacıyla KAK YK, yeniden rektörden toplantı talep etti. Ancak toplantı talebi çeşitli bahanelerle geçiştirildi. Tüm bu sürecin sonunda Genel Sekreter Yardımcısı ile tekrar görüşme yapıldı ve bu sürecin durdurulması talep edildi. Kulüp temsilcileri ortak bir diyalog zemini bulup müzakere etmeye çalışırken yönetim uzlaşmaya kapalı ve dayatmacı bir tutum ile taşımanın devam edeceğini vurguladı. Saatlerce süren ısrarlar sonucunda hassas eşyaların toparlanması için süre verildi. Fakat demirbaş olan birçok eşyanın taşınma süreci geç saatlere kadar devam etti. Kulüpler olarak uzlaşıya varılmadan verilen taşıma kararının, Boğaziçi Üniversitesi'ni ve kulüp kültürünü olumsuz yönde etkileyeceğini ve bu kararın yanlış olduğunu tekrar belirtiyoruz. Bu sebeple yerimizden edilmek istemiyoruz."