Bodrum -Bdp Bodrum Teşkilatını Açtı

BARIŞ ve Demokrasi Partisi (BDP), Muğla'nın Bodrum İlçesi Teşkilatı binasını açtı. BDP Genel Eşbaşkan Yardımcısı Alaaddin Erdoğan, ''Barış, hala bu ülkede egemen olmadı. Her gün gerillalarıyla, askerleriyle, polisleriyle bu ülkenin evlatları fidan fidan düşüyor ve analarımızın yüreği kan ağlıyor. Hükümet birçok şeyle meşgul oldu ama barışı asla gündeme almadı. Barış için bunca emeğimize, çabamıza ve direnişimize rağmen, hala barış, bu hükümet tarafından anlaşılmadı ve anlam verilmedi. Anayasa ile uğraşıyorlar ama her gün can alan bir savaşın ve operasyonların durması, ne hükümetin, ne AKP'nin gündeminde' dedi.

BDP Bodrum İlçe Teşkilatı hizmet binasının açılışı Türkçe ve Kürtçe şarkılarla, halaylarla gerçekleştirildi. Hoca Ahmet Yesevi Caddesi'ndeki ilçe binasının açılışını BDP Genel Eşbaşkan Yardımcısı Alaaddin Erdoğan, BDP Muğla İl Başkanı Mehmet Polat, Parti Meclisi Üyesi Nizamettin Öztürk, ve BDP Bodrum İlçe Başkanı İdris Danışlı birlikte yaptı. Partililer, açılışa katılanları Türkçe ve Kürtçe selamladı. Açılışa katılan yaklaşık 100 kişi, parti bayraklarını sallayarak, ''Savaşa hayır, barış hemen şimdi', ''Her Kürt, Ahmet Türk'tür', ''Faşist AKP', ''Açılım hikaye çözüm demokratik özerklik' sloganları attı.

Eşbaşkan Yardımcısı Alaaddin Erdoğan konuşmasında, ''Barış, hala bu ülkede egemen olmadı. Her gün gerillalarıyla, askerleriyle, polisleriyle bu ülkenin evlatları fidan fidan düşüyor ve analarımızın yüreği kan ağlıyor. Hükümet birçok şeyle meşgul oldu ama barışı asla gündeme almadı. Barış için bunca emeğimize, çabamıza ve direnişimize rağmen, hala barış, bu hükümet tarafından anlaşılmadı ve anlam verilmedi. Anayasa ile uğraşıyorlar ama her gün can alan bir savaşın ve operasyonların durması, ne hükümetin, ne AKP'nin gündeminde' dedi.

Toplumsal bir anayasa taslağı hazırlayıp TBMM'ye sunduklarını, ancak AKP'nin bu öneri ve talepleri dikkate almadığını savunan Erdoğan, şunları söyledi:

''Daha sonra da bizden paketin desteklenmesini istedi. Bu paketin değişikliği Türkiye'de ne yazık ki savaşı durdurmuyor, barışı getirmiyor. 12 Eylül faşist cuntasının özüne ruhuna asla dokunmuyor. Sadece kendi partisinin ve hükümetinin geleceğini teminat altına almak için anayasa maddelerinin bazılarında değişiklik yapma ihtiyacı duydu. Parti kapatmaya dair 8. maddeyi ise kendi grubundan fire vererek, o maddeyi de geçirmedi. Çünkü sadece o madde belki partimizi, belki biraz da Kürtleri ilgilendiriyordu. Ama dönüp de sonra 8. maddeye veya pakete destek vermedi demesi ise bir oyundur, siyasi körlüktür. Biz bu anayasanın tümden değişmesini istiyorduk. Bu anayasada, Kürtlere, Alevilere, emekçilere, farklı inançlara, farklı kimliklere yer yok. Türkiye'yi ve Anadolu'yu kucaklayan bir anayasa değildir. Anayasa maddelerini değiştireceksin, barışa dair çözümün, projen olmayacak. Peki bu anayasanın tümü çok demokratik bir anayasa olsa dahi eğer bu ülkede savaş varsa, ölüm varsa neye yarar sizin anayasanız. O nedenle biz bu anayasaya destek vermeyeceğiz, bu değişikliğe destek vermeyeceğiz ve AKP'ye hodri meydan diyoruz. AKP'nin bu oyunu referandum sürecinde meydan meydan bozulacaktır. Başbakan yarın hangi yüzle bölgeye gidecektir. Barışı ve özgürlükleri AKP hükümetinden, devletten beklemeyeceğiz. Karınca gibi çalışıp, meşe ağacının gölgesinde oturmayacağız.'

Erdoğan, terör örgütüne yönelik operasyonlarla ilgili de ''Operasyonların ve çatışmaların böylece devam etmesi ve derinleşmesi bölgeye cenazelerin gelmesi, toplumsal olarak, halklar olarak bir duygusal anlamda bir kopuşu da beraberinde getirecektir. Operasyonlar, dilimiz söylemeye varmasa da halklar arası boğazlaşmayı, çatışmayı besleyen bir düzeydedir. Böyle bir durumda, Türkiye bir felakete ve kaosa sürüklenmektedir. 30 yıldır çözümle ilgili çok şey söylendi. Kürt sorunu bizce bir anayasa sorunudur. Kürt sorununa dair bu paketin içinde, eğer bir cümle olsaydı, gencecik insanlarımız hayatını kaybetmeyecekti. Parti olarak bu sorunun çözümü için her türlü fedakarlığa hazırız. PKK, tek taraflı olarak ateşkes sürecini devam ettirmeye çalışıyor. Saldırı pozisyonunda değil, doğal olarak çatışmalar, karşı tarafı da savunma pozisyonuna düşürüyor. Her iki taraftan da ölen bu ülkenin çocuklarıdır. Halk olarak, bu ülkeyi gerçekten seven insanların, bu çatışmaların ve operasyonların durdurulması için bir çaba göstermesi gerekir. Yoksa bu gemi batar , hepimizde batarız' diye konuştu.