Bitez'in Zeytin Ağaçları Unutulmadı

MUĞLA'nın Bodrum İlçesi'ne bağlı Bitez beldesinde bulunan ve Türkiye'nin önemli cerrahlarından Prof. Dr. Tarık Minkari'nin tutkusu haline gelen zeytin ağaçları koruma altına alınıyor. Bitez'in CHP'li Belediye Başkanı İbrahim Çömez, zeytin ağaçlarının merkezi Girit'te bulunan Uluslararası Doğa Koruma Vakfı bünyesindeki Akdeniz ülkeleri zeytin ağaçları zincirine dahil edilmesi için çalışma başlattıklarını söyledi. Bitez Tabiat Varlıklarını Koruma ve Tanıtma Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Sebahattin Efe de, ünlü cerrahın en sevdiği ağacın yanına büstünün dikileceğini belirtti.

Genel cerrahinin duayeni olarak kabul edilen, ''Cerrah Çelebi' lakabı takılan ve 6 Ekim'de İstanbul'da vefat eden Prof. Dr. Tarık Minkari'nin yaklaşık 25 yıldır geldiği Bitez Beldesinde tespit ettiği ve ''Bir Cerrahın Anıları' kitabında sıklıkla yer verdiği zeytin ağaçları için Bitez Tabiat Varlıklarını Koruma ve Tanıtma Vakfı (BİTEV) tarafından çalışma başlatıldı. BİTAV Başkanı Ayşe Doğançay, yönetim kurulu üyesi Av. Sebahattin Efe, yönetim kurulu üyeleri ve Bitez Belediye Başkanı CHP'li İbrahim Çömez, 50'ye yakın zeytin ağacı ile Prof. Dr. Minkari'nin özel önem verdiği ve çevresi dokuz metre olan bin yıllık dev zeytin ağacında incelemelerde bulundu.

BİTEV Yönetim Kurulu üyesi Sebahattin Efe, Bitez aşığı Prof. Dr. Minkari'nin yardımseverliği, doğa tutkusu ve esprili sohbetleriyle beldenin en sevilen insanları arasında yer aldığını hatırlattı. Minkari'nin 1997 yılında yazdığı ''Bir Cerrahın Anıları' kitabında özellikle bir ağaç üzerinde çok durduğunu kaydeden Efe, ''Prof. Dr Minkari, 'Ben üç yıl önce Bodrum'un Bitez köyünde dere yatağına gizlenmiş bir hazine bulmuştum. Havası nemli ve serin, üstü dallarla örtülü dere yatağından cennete gider gibi 5-10 dakika yürüyün, işte o zaman siz de bu ulu ağacı bulabilirsiniz. Ağaç hala yaşıyor, etrafına sevgi saçıyor. Belki de dünyanın en yaşlı, en büyük, en heybetli zeytin ağacının önündesiniz. Durmayın, koşun, sarılın, öpün. Ben insanın küçüğünü, ağacın büyüğünü severim. Çocuk masum olur, ağaç ulu olur. Biz altı arkadaşla (Teoman, Aydın (Boysan), Ayseli, Dilek) bu ağacın gövdesini güçlükle sarabilmiştik. O zaman çok heyecanlanmıştım. Tüm dostlarımı aradım. En sıcak ilgiyi gösteren Melih Aşık, Milliyet gazetesine ulu çınarın resmini koymuş, toplumun dikkatini çekmek istemişti. Bereket versin başaramadık, beklediğimiz ilgiyi toplayamadık. İyi olmuş. Başarsaydık belki de bu ağaç şimdi kurumuş olacaktı' diye yazmış kitabında' dedi. Efe, ünlü profesörün önem verdiği dev ağacın çevresini koruma altına alacaklarını ve buraya Minkari'nin büstünü dikeceklerini belirtti.

ENVANTER ÇIKARILDI

BİTAV Başkanı Ayşe Doğançay, Bitez Belediyesi ile ortak çalışma yaparak tarihi ağaçların koruma altına alınması için envanterinin çıkarıldığını ve koordinatlarının saptanarak kayıt altına alındığı belirtti. Doğançay, ''Doğa ve tarihin iç içe geçtiği Bitez'de bin yıllık anıt ağaçları koruma altına almak ve onlara sahip çıkan değerlerimizin isimlerini yaşatmak için aralarında bilim adamlarının da bulunduğu ekip ile çalışma başlattık. Amacımız hem doğayı ağaçlarımızı korumak hem de kültür ve doğa hazinelerimizi gün ışığına çıkartıp tanıtarak kültür turizmine kazandırmak' dedi.

AKDENİZ ZEYTİN ZİNCİRİ

Bitez'in CHP'li Belediye Başkanı İbrahim Çömez de, geçen ay Bodrum'da yapılan ve Akdeniz ülkelerinin mimar ve tarihçilerinin katıldığı toplantıda asırlık zeytin ağaçlarının korunmasına yönelik karar alındığını hatırlattı. Çömez, ''Merkezi Girit'te bulunan Uluslararası Doğa Koruma Vakfı'nın yaptığı çalışma ile Akdeniz ülkelerinde yaşları binin üzerinde olan zeytin ağaçlarının bir zincir envanteri oluşturulmuş. Bitez beldesindeki asırlık ağaçları bu zincire dahil etmek için envanter çalışması yapıyoruz. Ayrıca asırlık zeytin ağaçlarının bilimsel olarak tam yaşlarını tespit ettirip üzerine koyacağımız Türkçe ve İngilizce plaketlerle tanıtımlarını yapacağız. Bitez'in dev zeytin ağaçlarını dünya tanıyacak. Minkari gibi değerli bilim adamlarının ışığında bu çalışmalar gelecek nesillere aktarılacak' dedi.

TARIK MİNKARİ KİMDİR ?

Bartın'da 5 Eylül 1925 tarihinde doğan Tarık Minkari, 1939 yılında Ayvalık'ta ortaokuldan, 1942 yılında İstanbul'da Vefa Lisesi'nden ve 1948'de İstanbul Tıp Fakültesi'nden mezun oldu. 1952'de uzmanlığını alan Minkari, 1955'de Ayseli Minkari ile evlendi. Minkari, 1957'de doçent, 1964 yılında da profesör oldu. Paris, Boston ve Londra'da çeşitli hastanelerde uygulanan modern cerrahi tekniklerini öğrenen Minkari, daha sonra Türkiye'ye döndü. Minkari, meslektaşları ile mide, yemek borusu, pankreas, karaciğer ve safra yolları cerrahisi hakkında 11 kitap yazdı. 250'den fazla yerli ve yabancı dilde, makale yayınladı, Çağdaş Cerrahi Dergisi'nin editörlüğünü de yaptı. Minkari, 18 çeşit orijinal ya da modifiye ameliyat tekniği tasarlayarak, bu teknikleri uyguladı. 1992 yılında emekli olan Minkari, aralarında, ''Bir Cerrahın Anıları', ''Anılar Portreler 1 ve 2', ''Şaşırdım Kaldım', ''Hoş ya da Boş'un da bulunduğu çok sayıda eser yazdı. Minkari, 1,5 yıldır yaşadığı solunum yetmezliğine bağlı olarak 6 Ekim'de 85 yaşındaki hayata veda etti.