Bir Logo Sanatçıları Yerinden Edecek

Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin, Antalya Sanatçılar Derneği'ni (ANSAN) 22 yıldır kullandığı Kaleiçi'ndeki alandan çıkarmak istemesinin altında, ANSAN'ın düzenlediği bir etkinliğin afişinde belediye logosuna yer vermemesi olduğu iddia edildi.

ANSAN'a gönderilen tahliye tebligatına ilişkin basın toplantısına, hukukçu- yazar Vural Savaş, CHP'li belediye meclis üyeleri ve eski milletvekilleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile çok sayıda sanatçı katıldı.

Toplantıda konuşan ANSAN Başkanı Cahit Çakcıl, tahliye tebligatına gelinceye kadar yaşanan süreci anlattı. Cahit Çakcıl, son düzenledikleri 13'üncü Akdeniz Şiir Günleri etkinliğinde Büyükşehir Belediyesi'nin logosuna yer vermedikleri için 22 yıldır faaliyet gösterdikleri alandan çıkarılmakla karşı karşıya kaldıklarını öne sürdü.

15 YILLIĞINA KİRALANDI

Kaleiçi'ndeki mekanın, 1992 yılında kurulan derneğe dönemin Antalya Belediye Başkanı Hasan Subaşı tarafından verildiğini dile getiren Cahit Çakcıl, sonraki dönemlerde de aralarında mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'in de bulunduğu tüm belediye başkanlarının ANSAN'a desteğinin değişmediğini aktardı. Son olarak Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Mustafa Akaydın ile 25 Ekim 2013 tarihinde karşılıklı imzalanan bir sözleşme ile kullandıkları alanı 15 yıllığına kiraladıklarını kaydeden Cahit Çakcıl, 30 Mayıs 2014 tarihinde derneğe ulaştırılan bir tutanak ile alanın tahliye edileceğini öğrendiklerini belirtti.

BELEDİYEYE KONUYU ANLATTIK

Bu tahliye işleminin altında iyi niyet sorununun yattığını aktaran Cahit Çakcıl, yerel seçimlerden sonra 30-3 1 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen 13'üncü Akdeniz Şiir Günleri etkinliği hakkında bilgi vermek ve destek istemek amacıyla Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ile görüşmek istediklerini, ancak görüşemediklerini dile getirdi. Sonrasında ilgili belediye birimlerine konuyu aktarmalarına rağmen etkinliğe destek alamadıklarını dile getiren Cahit Çakcıl, bunun üzerine belediyenin kendilerine 30 Mayıs 2014 tarihinde 'Söz konusu etkinliğin belediyeden izin alınmadan ve destek veren kuruluşlar arasında belediyeye yer verilmeden yapıldığına dair' bir tebligat gönderdiğini söyledi.

KÖTÜ NİYETİN SEBEBİ BİR LOGO

Belediyenin gönderdiği tahliye tebligatının altında, hiçbir katkısı olmadığı halde 13'üncü Akdeniz Şiir Günleri etkinliğinde belediyenin logosuna yer verilmemesinin yattığını ileri süren Cahit Çakcıl, şöyle dedi:

"Büyükşehir Belediyesi'nin etkinliğimize hiçbir katkısı olmamıştı, hatta bu konuda derdimizi anlatacak muhatap bulamamışız. Görüldüğü üzere katılımcılar arasında Büyükşehir Belediyesi'nin olmadığı gerekçe gösterilerek izin alınmaktan bahsediliyor. Bunun altında yatan ana sebep Büyükşehir Belediyesi'nin logosunun kullanılmamış olmasıdır. Ama kendilerinin de 13'üncü Akdeniz Şiir Günleri'ne hiçbir katkısı olmamıştır. Antalya'nın kültürel ve sanatsal anlamda yüz akı olan bir etkinliğin altına gizlenen kötü niyetin sebebi budur. Bir adet logo."

'TÜREL ESKİ TÜREL DEĞİL'

Belediye ile imzaladıkları sözleşme gereği yaşanan anlaşmazlıklarla ilgili Antalya mahkemelerinin yetkili olduğunu ve konuyu Antalya İdare Mahkemesi'ne taşıdıklarını vurgulayan Cahit Çakcıl, "Türel eski Türel değildir. Seçimi kaybettikten sonra, vekilliği döneminde kendini hırsla, kinle, öfkeyle beslemiştir. Ama keskin sirke küpüne zarar diye bir atasözü var. Sanatın içine tüküren, sanat eserine ucube diyen bir zihniyetin Antalya şubesi gibi davranmak bizim tanıdığımız Menderes Türel'e hiç yakışmıyor" dedi.

DİKTATÖRLER AYDINLARI SEVMEZ

Sanatçılara destek veren Vural Savaş ise şunları söyledi:

"Diktatörler, siyasal İslamcılar aydınlardan nefret eder. Çünkü aydın, sanatçı denen kişinin bunların yapmak istediği düzene evet demesi, desteklemesine imkan yok. Zaten o zaman ne sanatçı, ne aydın sıfatına layıktır. Şiir gecesi düzenlenmiş de haber verilmemiş. Bu hukukça hiçbir zaman fesih nedeni olamaz. ANSAN'ın bir şiir gecesi düzenlemesi vazifesine dair. Bunu yasaklamak zaten hukuka aykırı. Türkiye'de bir yargı varsa derhal yürütmeyi durdurma kararı verilip, bu kararın ne kadar haksız olduğunun mahkeme kararıyla yüzlerine çarpılması lazım. Ancak yargıya da hiçbirimizin güveni kalmadı."