Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin desteklediği, Anadolu Kültür ve Açık Toplum Vakfı projesi olarak hazırlanan "Bir Daha Asla!: Geçmişle Yüzleşme ve Özür" sergisi Sümerpark Amed Sanat Galerisi'nde açıldı.
Sergi, sekiz vakaya yakından bakarak; geçmişte yaşanan hak ihlalleri, katliamlar, soykırım ve insanlık suçlarıyla devletlerin nasıl yüzleştikleri, hangi süreçlerden geçtikleri, nasıl özür dilediklerini aktarıyor. ABD, Almanya, Fransa, İngiltere, Avustralya, Şili, Sırbistan ve Bulgaristan'dan seçilen resmi özür dileme eylemleri sergide, toplumların ortak demokrasi kültürünü oluşturma mücadelesi bağlamında ilişkisel olarak ele alınıyor. Fotoğraf ve video görüntülerinin olduğu sergi, ayrıntılı incelenen vakaların yanı sıra, bugüne kadar dilenmiş olan resmî özürlerin kapsamlı bir haritasını da barındırıyor.
Serginin açılışına; Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Fırat Anlı, Açık Toplum Vakıfları Onursal Başkanı ve İnsan Hakları İzleme Örgütü kurucularından Aryeh Neier, Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Turizm Daire Başkanı Muharrem Cebe, DİSİAD Başkanı Burç Baysal, işadamı Abdulkadir Karavil, yazar Şeyhmus Diken ve Kemal Varol ile çok sayıda kişi katıldı.
Açık Toplum Vakfı Genel Sekreteri Gökçe Tüylüoğlu, geçmişle yüzleşme meselesini vakıf olarak çok önemsediklerini belirterek, şunları söyledi: "Toplumsal çatışmaları barındıran durumlarda bir sonuca ulaşmak sergideki örneklerde görüldüğü gibi zaman alıyor. İstenilen sonuçlara bazen de ulaşılmıyor. Fakat yine de tarihi hafızalarda tutarak, bir yandan özür dilemeyi ve affetmeyi bilerek ilerlemek gerektiğini bize gösteriyor. Biz bu süreci Türkiye'de canlı olarak yaşadık. Birçok kalkınmış gibi görünen ülkelerin tarihinde de var. Bu tarihle sağlıklı biçimde yüzleşildiği zaman çok daha huzurlu bir geleceğe taşabilmiş oluyoruz." Tüylüoğlu, başta Fırat Anlı olmak üzere sergiye destek veren herkese teşekkür etti.
"BU HALKA ZULMEDENLERDEN ÖZÜR BEKLİYORUZ"
Sergiye evsahipliği yapan Anlı da "Bu serginin geleceğimize dair önemli bir yüzleşmenin bir başlangıcı olmasını diliyorum" diyerek konuşmasına başladı. "Özür, yüzleşme, geçmişle hesaplaşma çok güncel ve coğrafyamızı ilgilendiren kavramlar" olduğunu söyleyen Anlı, özre iki boyutlu bakmak gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
"Birincisi yıllardan beri bu devletin haksızlığına, zulmüne maruz kalmış halklar olarak bu devleti yönetenlerden bir özür bekliyoruz. En azından bir vicdani pişmanlık belirtisi, bir güven telkin edecek bir yaklaşım bekliyoruz."
30 yıllık çatışmalı süreci öncesinde Ermeni soykırımına dair tanıklıklarla büyüdüklerini hatırlatan Anlı, "Bu soykırımın bir parçası olmuş ya da engel olmaya çalışanların tanıklığıydı. Ermeni soykırımının 100. yıldönümünde bu yüzleşmeyi kendimizle yapmak durumundayız. Başta Ermeni halkları olmak üzere soykırıma uğrayan tüm halklardan özür diliyoruz. Bizi bağışlamalarını istiyoruz. Bunun akftif bir parçası olmasak bile bunun sorumluluğunu vicdanımızın en ücra köşesinde taşıyoruz. Bununla yüzleşmek için çaba içindeyiz" şeklinde konuştu. Bu sorumlulukları başkalarına havale ederek vicdanların rahatlamayacağını ifade eden Anlı, bunu yerel yönetimler olarak telafisi için çaba içinde olduklarını söyledi. Özrün görünür hale gelmesi için Surp Giragos'u, Surp Sarkis Kilisesi'ni onararak, Cemilpaşa Konağını müze haline getirerek hafızaları koruduklarını belirten Anlı , "Belki birer küçük anıt yapabiliriz. O dönemi hatırlatan anıtlarla gözümüzün önünde tutabiliriz. Yerel yönetim olarak bunun çabası içinde olacağız. Biz bu coğrafyanın tüm kimlikleri birarada yaşayarak, geleceğimizi birlikte planlamak istiyoruz" diye konuştu.
Açık Toplum Vakıfları Onursal Başkanı ve İnsan Hakları İzleme Örgütü kurucularından Aryeh Neier ise "Salonu dolaştığınızda dünyanın her bölgesinde insanların komşularına yaşattıklarını göreceksiniz" diyerek, yaşananların ne kadar feci olursa olsun mağdurların acılarının kayıt altına alınmasının ve hükümetlerin güç de olsa bu suçların tanınmasını sağladığını ve özür dilenmesi yönünde adımlar atıldığını söyledi. İnsan hakları ihlalleri konusunda dünyadan çeşitli örnekler aktaran Neier, "Bugün 4 Haziran Çin'deki insan hakları savunucularına yapılan saldırının 25. yıldönümü. Bugün o meydana girişler engellenmiş. Demokrasi ve insan haklarına yönelik saldırının insanlar tarafından hatırlatılmasını engellemek için meydanı polis doldurmuş. Çin çok büyük bir ülke ve muazzam bir ekonomi alanına sahip. Ancak ne yazık ki insan hakları ve demokrasi alanında savaşanların acısını tanımayarak bu büyüklüğünü küçültmüş durumda" diye konuştu.
Konuşmaların ardından katılımcılar sergiyi dolaştı. Sergide dilenen özür örnekleri şöyle:
Batı Almanya Başbakanı Willy Brandt'ın Varşova Gettosu Anıtı önünde diz çökerek soykırım için Yahudilerden özrü. Şili Devlet Başkanı Patricio Aylwin'in Pinochet dönemi hak ihlalleri (1973-1991) için Şili halkından özrü. Cezayir'in, sömürgecilik dönemi (1830-1962) Cezayir Savaşı'ndaki suçları için Fransa'dan beklediği özür. ABD başkanlarının İkinci Dünya Savaşı'nda toplama kamplarında tutuldukları için Japon Amerikalılardan özürleri. İngiltere Başbakanı David Cameron'ın 30 Ocak 1972'deki "Kanlı Pazar" olayı için Kuzey İrlanda'dan özrü. Sırbistan Parlamentosu'nun Temmuz 1995'teki Srebrenitsa Katliamı için Bosnalılardan özrü. Bulgaristan Parlamentosu'nun "Yeniden Doğuş Süreci" politikaları (1984-1990) için Türklerden özrü. Avustralya Başbakanı Kevin Rudd'un "Çalınmış Kuşaklar" (1869-1969) için Aborjinler ve Torres Boğazı Adaları halkından özrü.
Asena Günal, Önder Özengi, Özlem Yalçınkaya ve Kubilay Özmen koordinatörlüğünde hazırlanan "Bir Daha Asla!: Geçmişle Yüzleşme ve Özür" sergisi, İstanbul'un ardından İzmir'e gitmişti. 29 Haziran'a kadar Sümerpark Amed Sanat Galerisi'nde olacak. Sergi daha sonra Ankara ve Samsun'a doğru yola çıkacak.
Son Dakika › Güncel › Bir Daha Asla! - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?