Bingöl'de İl Göç İdaresi Müdürlüğünce kamu kurum personellerine yönelik "Göç Yönetimi" konulu seminer gerçekleşti.
Hükümet Konağı Toplantı Salonunda, "Kamu Kurumlarını Bilgilendirme Toplantıları" kapsamında göç yönetimiyle ilgili uygulanan politikalar ve var olan yanlış algıların giderilmesiyle ilgili seminer düzenlendi.
Türkiye'de 28 mülteci olduğuna değinen İl Göç İdaresi Müdürü Akif Esen, "Mülteci, ırkı, dini, belli bir sosyal gruba mensubiyeti ya da siyasi düşüncelerinden dolayı ülkesinden ayrılmış ya da ayrılmaya zorlanmış, korku yaşayan ve bu korku yüzünden ülkesine dönemeyen kişidir. Bu kişi eğer Avrupa Konseyine üye olan ülkelerden geliyorsa önce uluslararası korumaya başvuruyor, tanımlama süreci sonunda da eğer gerçekten mağdur olduğuna kanaat getirilirse bu kişiye mülteci statüsü veriliyor. Bunun haricinde Afganistan, Pakistan, İran veya Afrika'nın herhangi bir ülkesinden gelen kişilerde uluslararası koruma başvuruyor. Tanımlama süreci sonunda eğer mağdur ise şartlı mülteci oluyor. 2011'de Suriye'deki iç savaştan sonra ülkemize ciddi bir göç dalgalanması oldu. Suriye'den ülkemize gelen kişiler mülteci veya şartlı mülteci değil geçici koruma statüsüne sahiptirler." şeklinde konuştu.
Yabancılarla İletişim Merkezi'nin faaliyetleri hakkında bilgi veren Esen, merkezin gelen ihbarlarla 14 bin kişinin hayatını kurtardığını aktardı.
İl Göç İdaresi Müdürlüğü Uyum ve İletişim Çalışma Grup Başkanı Handan Arda Elaldı, katılımcılara, mültecilere yönelik sosyal uyum alanında yapılan faaliyetleri anlattı.
Dünya genelinde göçmen sayısının 81 milyon olduğunu belirten Handan Arda Elaldı, zorla göç ettirilen göçmen sayısının 82 milyon ve koruma altındaki göçmen sayısının 34 milyon olduğunu söyledi.
Farklı göç türlerini olduğunu anlatan Elaldı, "Düzensiz göçle etkili mücadele sorununu kaynağında çözmek için etkili sınır güvenlik tedbirleri alınmakta ve ülke içerisinde yakalanan kaçak göçmenler sınır dışı edilmektedir. Uluslararası koruma ülkemize sığınan ve koruma ihtiyacı olanlara verilen bir statüdür. Uyum ise yabancıların ülkemizde bulundukları sürede yerel halkla karşılıklı uyumlarını kolaylaştırmak için yapılan çalışmalardır. Dünyadaki göç rotalarının başında Avrupa ülkeleri gelmektedir. Avrupa ülkelerinde refah seviyesinin yüksek olmasından dolayı, gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelerdeki insanlar tarafından tercih edilmektedir." diye konuştu.
Elaldı, diğer ülkelerle sınırların korunmasına yönelik alınan tedbirleri ve kolluk kuvvetlerinin etkili bir şekilde güvenlik çalışmalarına devam ettiğini ifade etti.
Türkiye'de bulunan Suriyelilerin parmak izleri, fotoğrafları ve kimlik bilgilerinin kayıt altına alındığını vurgulayan Elaldı, şöyle konuştu:
"Suriyelilere geçici koruma kimlik belgesi düzenlenmektedir. Bu kimlik yabancılara ülkemizde yasal kalış hakkı sağlamakta ve kimlik belgesi olmayanlar acil sağlık ve eğitim dışında hiçbir hizmetten faydalanamamaktadır. Suriyelilerin istedikleri ilde ikamet ettikleri düşünülmektedir ama kayıt altına alındıkları ilde ikamet etmek zorundalar. Başka ile geçtiklerinde hak ve hizmetlere erişim sağlayamazlar. Şehirlerarası izinsiz ve kontrolsüz seyahat ettikleri düşünülmekte ancak yol izin belgesi almadan başka ile gidemezler. Ayrıca Suriyelilerin devlet memuru oldukları düşünülmekte ancak Türk vatandaşı olmayanlar devlet memuru olamazlar."
Son Dakika › Güncel › 'Göç Yönetimi' semineri düzenlendi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?