İstanbul'da Gezi Parkı olayları sırasında yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Berkin Elvan'ın ölüm yıldönümünde İzmir'deki eylemlere katılan 24 kişi hakkında 'Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhallefet' suçundan 3 yıla kadar değişen hapis cezası istemiyle açılan davaya başlandı. Duruşmaya 16 tutuksuz sanık ile avukatları katıldı. Hakim, gelmeyen sanıkların zorla getirilmesine karar verip, duruşmayı kasım ayına erteledi.
Cumhuriyet Savcısı Cevdet Aydemir'in hazırladığı iddianamede, 13 Mart 2014 tarihinde Cumhuriyet Bulvarı'nda düzenlenen eylemde, polisin 400 kişilik eylemci grubun, Konak Meydanı'na geçişine izin vermemesi üzerine, içlerinden bazılarının yolu çöp bidonlarıyla trafiğe kapatarak polise taş, şişe ve bilye attıkları, polis araçlarına zarar verdikleri, dağılma anonsuna rağmen dağılmadıkları ve bazı eylemcilerin gözaltına alındığı belirtildi. Savcı Aydemir, aynı grubun akşam saat 22.30 sıralarında Fransız Kültür Merkezi önünde yine eylem yapmak istediklerini ve her iki olaya katılan süpheliler Sezir A., Çetin Y., Mehmet Ö., Sinan D., Özkan Y., Emrah Y., Orhuan T., Salih Y., Gülnaz T., Mertcan T., Taylan U., Ekin S., Mahmut K., Yener D., Yıldız A., Özlem B., Ali Y., Onur Y., Doğancan D., Can Berk A., Pelin G., Atakan P., Baran K. ve Emre A.'nın, '2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet' suçunu işlediklerini vurguladı. Sanıklar hakkında 6 aydan 3'er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı.
SANIKLARDAN 16'SI KATILDI
11'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasına, tutuksuz yargılanan sanıklardan 16'sı ile avukatları Dinçer Çalım, Halil Dönmez, Hatice Kılınç ve Cenk Çağdaş Çakır katıldı. Sanık Çetin Y., polisin kendilerine hiçbir uyarı yapmadığını, gaz atıp su sıktığını, sığındığı markette gelen polisler tarafından gözaltına alındığını söyledi.
Can Berk A. ise "Ben olayı tam olarak hatırlamıyorum. Aradan uzun zaman geçti. Demokratik hakkımı kullandım. Bireysel olarak bu anmaya gittim. Kalabalığa katılmadım. Öndeki grubun içerisinde provokatörler vardı. Bir kişi polislerin üzerine yanıcı bir madde atıp kaçmaya başladı. Ben de yakalayın bu kişiyi diye bağırdım. İşlerin tersine döndüğünü görünce eve dönmeye karar verdim. Hem önümde hem de arkamda TOMA'nın olduğunu gördüm. Polislerde üzerime doğru geliyordu. Kaçmak istedim. Sırtıma biber gazları isabet etti. Orduevi duvarına yaslandım. Polisler gelip beni gözaltına aldı. Dağılmamız konusunda hiçbir anons yapılmadı. Polise ve çevreye hiçbir şekilde zarar vermedim" dedi.
DAYAKÇI POLİSİ DİĞER POLİS ENGELLEDİ
Pelin G. de Sevinç Pastanesi önünde Berkin Elvan'ı anmak için yürüyüş düzenlendiğini, anmak için bu yürüyüşe katıldığını, şarkılar söyleyip eşlik ettiğini, grubun arkasında olduğunu, yürüyüşün amacından saptığını gördüğünü, oradan ayrılmak istediğini, iki el silah sesi duyduğunu, çok korktuğunu, yaşı küçük bir eylemcinin elindeki yanıcı şişeyi polise doğru atmaya çalıştığını, arkadaşlarının bu kişiye engel olması için bağırdığını, çok yoğun biber gazı atıldığını, bu nedenle nefes almakta güçlük çektiğini, duvara yaslanıp nefes almaya çalıştığını, bu sırada bir polisin gelip kendisine copla vurmaya çalıştığını, polisin 'ben üç gündür karımı göremiyorum' dediğini, diğer polisin ona vurmaması için engel olduğunu, polisin dağılmaları konusunda bir uyarı yapmadığını belirtti.
DÜKKANA SIĞINDIM
Mertcan T., "Arkadaşlarımla nargile içmek için Kordon'a gittik. Toplanan kalabalığı gördüm. Ne olduğunu sordum. Berkin Elvan'ı anma etkinliği olduğu söylendi. Ben de yürüyüşe katıldım, slogan attım. Gruptan ayrılıp eve gitmek için yürümeye başladım. İki TOMA gördüm. Gaz ve su sıkmaya başladı. Gazdan etkilenmemek için, kepenklerini açan dükkana sığındım. Polis gelip buradan beni ve diğerlerini zorla gözaltına aldı" dedi.
Sinan D., "Yürüyüşe katıldım. Arkadaki gruptaydım. Öndeki grup polise taş atıyordu. Ortalık birden karaştı. Bende oradan uzaklaşmak için kaçmaya başladım., Bir apartmanın sekizinci katına çıktım. Dört polis gelip beni oradan, dayak atarak aşağıya indirdi. Darp raporu aldım. Benim polise karşı bir hareketim olmadı. Hiçbir madde de atmadım" dedi.
Yenir D. ise "Kız arkadaşımla eve gitmek için otobüs durağına doğru yürüyorduk. Otobüslerin çalışmadığını öğrendim. Konak'a doğru yürümeye başladık. Kalabalığın arasında kaldım. Kız arkadaşımı da bu hengamede kaybettim. Yoğun gaza mahruz kaldım. Kalabalığa mecburen karıştım. Polis dağılma konusunda bir uyarı yapmadı" diye konuştu.
Üniversite öğrencisi Gülnaz T., "Ders konumuz olan heykelleri araştırmak için geziyorduk. Berkin Elvan'ı anma etkinilği olduğunu öğrendim. Arkadaşlarım ile birlikte yürüyüşe katıldım. Amacımıza ters haraket edenler oldu. Bu grup öndeydi. Anmayı provoke eden gruptan ayrıldık. Polis dağılmamız konusunda uyarı yapmadı. Biber gazı atıldı. Görüş alanı daraldı. Koşarken polis gelip yakaladı" dedi.
Bazı sanıkların avukatı Dinçer Çalım, bu olaylar nedeniyle müvekkilerine trafik cezası kesildiğini ve sulh ceza hakimliğinin bu cezaları, eylemin demokratik hak olduğu için iptal ettiğini belirtti.
HER ZAMAN DAĞILIN ANONSU YAPILIR
Tanık olarak dinlenen polis memuru Barış Yavuz Aslan, eylem sırasında TOMA'nın içinde olduğunu, camları telle kapalı olduğu ve grup kalabalık olduğu için sanıkların hiçbirini tanıyamadığını söyledi.
Hakim Hüseyin Koç müdahale öncesi polisin "dağılın" anonsu yapıp yapmadığını sorunca polis memuru Aslan, "Her zaman dağılın anonsu yapılır, sonra müdahale edilir. Bu olayda da müdahale öncesi anons yapıldı. Ben herhangi bir anonsta bulunmadım" dedi. Aslan, telsizden müdahale anonsu gelince su sıktığını, atılan cisimlerden TOMA'nın zarar gördüğünü, bu zararı veren kişilerden şikayetçi olduğunu, ancak zarar veren kişileri tanımadığını, salondakilerin zarar verenler olup olmadığını bilmediğini belirtti.
Avukat Dinçer Çalım, sanıkların kamu malına zarar verdikleri iddiasından değil, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefetten yargılandıklarını, iddianamede de zaten şiddete başvurdukları iddiasının bulunmadığını, bu nedenle tanığın şikayetinin geçersiz olduğunu söyledi.
Polisin kaçmak ve uzaklaşmak isteyenleri gözaltına aldığını, amacının gösteriyi dağıtmak olmadığını, gözaltına almak için müdahalede bulunduğunu belirten avukat Çalım, AİHM kararlarına göre gösterilerde yol kapatma, trafiği engelleme dahi olsa gösteri hakkının ortadan kalkmadığını, 10 bin kişilik grupta küçük bir grubun taş atmasının diğer katılanların eylemlerini yasak haline getirmeyeceğini söyledi ve tüm sanıkların beraatini talep etti.
Avukat Hatice Kılınç da polisin şiddet uygulayarak gözaltı işlemi yaptığını, salonda bulunanların sanık değil mağdur olduklarını, asıl yargılanması gerekenlerin salonda bulunmadığını, daha fazla mağduriyet yaratmamak için sanıkların beraatini talep ettiklerini söyledi.
Hakim, gelmeyen sanıkların zorla getirilmesine, eksik evrakların tamamlanmasına karar vererek duruşmayı kasım ayına erteledi. - İzmir
Son Dakika › Güncel › Berkin Elvan'ı Anma Gösterisine Katılan 24 Kişi Yargılanıyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?