"Benim Adım Kadın" adlı kitap çıktı

Yazar Salih Nurettin Çevik'in 8 Mart Dünya Kadınlar gününe özel olarak hazırladığı ve editörlüğünü Mehtap Altan'ın üstlendiği kitapta, 25 yazarın denemeleri yer alıyor. Nazan Bekiroğlu, İskender Pala, Sema Maraşlı, Adem Özbay, Senai Demirci, Recep Garip ve Sibel Eraslan kitapta denemesi bulunan yazarlardan sadece birkaçı.

AZ Kitap tarafından yayımlanan eserde denemesi bulunan her yazar, yazısında kadından yola çıkarak sonucu insana bağlıyor. Kitapta, siyaset ve feminist düşüncelerden sıyrılmış bir perspektiften kadına karşı şiddet eleştirilirken, kadının toplumdaki etkisi ve önemi ele alınıyor. Ayrıca kadın ve erkeğin birbirini tamamlayıcı olduğu vurgusu yapılıyor.

Kitabın önsöz yazısında, neden böyle bir çalışmaya gerek olduğu şu ifadelerle anlatılıyor: "Ülke gündemimizi oluşturan kadına şiddet ve akabinde gerçekleşen kadın ölümleri; bizleri derinden düşündüren ince sızılarımız. Düşenin kalkamadığı, düşürenin cesaretlendiği; sesi kısılanın sustuğu, çığlık atanın aymaz naralar attığı dönemlerdeyiz. Bu ironinin toplumu uyuşturmasını beklemek yerine, harekete geçmenin o onurlu duruşuna sarılmak gerektiğini düşündük. Ve 'Benim Adım Kadın' dedik."

YAZIM DÜNYASININ BİR EKSİĞİYDİ

Kitapta yer alan denemelerde, kadına tek taraftan bakılmadığına vurgu yapılıyor. Önsöz yazısında, "Benim Adım Kadın derken ne siyasi bir çığlığa, ne feminist düşüncenin tek taraflı baktıran penceresine ne de ayrıştırarak ortaya çıkacak bir sese sahip olmak değildi amacımız. Bu anlamda yazım dünyasında bir çalışma eksikliğinin de farkına vararak, edebî bir vefaya imza atmak istedik. Seçtiğimiz her yazarın metninde, kadından yola çıkarak finalini insana bağlayan özgün çalışmalar mevcut. Her yazı kendi içinde kadını doğurup, erkeğin rengi ile yeniden kanatlandırıyor" ifadeleri yer alıyor.

ÇEVİK: KADIN VE ERKEK BİRBİRİNİ TAMAMLAYAN HAKK MUCİZESİDİR

Kitabı hazırlayan yazar Salih Nurettin Çevik, bu eserle ulaşmak istedikleri amacı şöyle anlatıyor: "Bu projedeki kıstaslarımız; cinsellik, siyaset ve feminist düşüncelerden sıyrılmış bir edebiyat idi. Amacımız ne mi? Bedensel şiddet ve duygusal şiddetin hudutsuzca yaşandığı şu yaralı dönemlerimize bir parça 'kadın ve erkek birbirini tamamlayan Hakk mucizesidir' mesajını vermek. Doğruya, güzele, birlikte varılabilirin mesajını vermek. Kadın ne kadar değerliyse erkek o kadar değerlidir. Bütünün parçalarına edebî vefa göstermek istedik. Bütün olmanın o kutsal huzurunu hissettirebilmenin sorumluluğunu yüklenmiş olan projemiz, özel bir etkinlikle kıymetli varlıklarımıza kadınlarımıza armağan edilecektir."