BDP TBMM Grup Toplantısı

BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, terör örgütünün silah bırakmasıyla ilgili bir bilgilerinin olmadığını belirterek,

" Hükümet, yürüttüğü görüşmelerle ilgili bize hiçbir bilgi vermedi" dedi.

Kışanak, partisinin TBMM grubunda yaptığı konuşmada, Şırnak'ta halı sahada ve İstanbul'da doğalgaz faciasında yaşamını yitirenlere başsağlığı diledi.

Grup toplantısına da katılan işten çıkarılan Hey Tekstil işçilerinin mücadelesinin yanında olduklarını belirten Kışanak, "Bu firmaya Meclis üstün hizmet madalyası vermiştir ve bundan dolayı sorumluluk altındadır" diye konuştu.

Kışanak, iktidarın iş güvenliği konusunda gerekli adımlar atması gerektiğini kaydetti.

İstanbul Samatya'da 5 Ermeni kadına yönelik saldırılarla ilgili ciddi bir açıklama ve soruşturma olmadığını öne süren Kışanak, "Bu ülkede zaten büyük acılar yaşamış, az sayıda kalmış Ermeni yurttaşlarımızın can güvenliğini koruyamıyorsak, bu ülke için utançtır" diye konuştu.

-"Irkçılığın bilimseli olabilir mi--"

Kışanak, CHP İzmir Milletkvekili Birgül Ayman Güler'in TBMM Genel Kurulu'ndaki sözlerine değinerek, şunları söyledi:

"(Türklerle Kürtler eşit ve eşdeğer değildir) kelimelerini kullanabilmiştir. İnsanların etnik, inanç, kültürel kimliği, dili ne olursa olsun herkes eşittir. Dünyada artık bunu söylemeyene ırkçı diyorlar. Bir de çıkıp bu cümleyi savunmaya,bilimsel açıklama getirmeye çalışıyor. Irkçılığın, ayrımcılığın bilimseli olabilir mi-

O cümlede ırkçılığın ve ayrımcılığın ötesinde 'bundan sonra saldırı halinde olacağız' diyor. Kışkırtıcılık yapıyor, nefret suçu işlemeye davet ediyor. Bu cümlenin hiçbir şekilde izah edilebilir yanı yoktur. 'Yanlış yaptım, ırkçılık kötüdür' diye insanlardan yardım istemesi, mahcup, pişman olması gerekir. Özür dilemelidir. Sosyal yardım mı, psikolojik yardım mı, biz ona bu desteği sunalım. Irkçılık kötü bir hastalıktır. İnsanların bundan kurtulması, ruhunu bundan temizlemesi lazım.

CHP'ye büyük sorumluluk düşüyor. CHP içeride bazı dengeler kuracağım kaygısıyla bu ırkçı zihniyetle yaşamaya devam edemez. Devam etmek isteyebilir ancak bunu yaparsa CHP'nin bu ülkenin sorunların çözme konusunda hiçbir rolünün olmayacağı bir kez daha kanıtlanmış olur. Politik aktör olabilmesi için CHP'nin açıkça bu zihniyetle hesaplaşması gerekir.

Umumi Müfettişliği geri getirelim. Hükümetten de bu kişinin atanması için ricada bulunalım. Bir kez de kendisi denesin bakalım başarılı olabiliyor mu-"

Ana dilde eğitimin başka kimliklerin haklarına zarar getirmeyeceğini söyleyen Kışanak, "Bizi barışa, huzura getirecek olan eşitlik hukukunu temin etmektir. Bunun doğru anlatılması gerekir" dedi.

Suriye politikasına ilişkin de eleştirilerde bulunarak, Suriye'de Kürt yönetimindeki şehirlere insani yardım için sınır kapılarının açılmasını isteyen Kışanak, "Ambargo derhal kalkmalıdır. Böyle devam ederse halk olarak yardımlarımızı toplayıp o sınır kapılarına dayanacağız" diye konuştu.

- "Ömer Güney kim-"-

Paris'teki cinayetlerle ilgili zanlı olarak tutuklanan Ömer Güney'in Türkiye'ye çok kez gelip gittiğini belirten Kışanak, "Bu durum hükümete büyük bir sorumluluk yüklüyor. Ömer Güney kim- Arkasında kimler var, kim ona ne görev verdi, bağlantıları neydi, bunu açığa çıkartmak AKP'nin boynunun borcudur" dedi.

Konuyla ilgili hiçbir açıklama yapılmadığını ifade eden Kışanak, "Bu cinayetle ilgili bir şey yapıyorsanız çıkın bunu açıklayın. Açıklamazsanız, bu sizi zanlı yapar. Paris cinayeti, Türkiye'nin, AKP hükümetinin de gerçek anlamda Kürt sorununu çözmek isteyip istemediğinin, derin devletle hesaplaşmak isteyip istemediğinin turnusol kağıdı olacaktır" diye konuştu.

-sorular-

Toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kışanak, terör örgütü ele başı Abdullah Öcalan'ın, kitabının basılması için Anayasa Mahkemesi'ne başvurmasıyla ilgili, "Öcalan'ın düşünsel düzeyde önemli çalışmalarının olduğunu biliyorum. Bunun basılması ve dağıtılması Türkiye'nin ufkunu açacaktır. Bunun önündeki engellerin kaldırılması gerekir. Şimdiye kadar basılmış kitaplarının hiç birinde yasaklanmasını gerektirecek cümle yoktur" dedi.

Süreçle ilgili silah bırakılacağı haberlerinin sorulması üzerine Kışanak,

"Bizde bu konuda hiçbir bilgi yok. Hükümet, yürüttüğü görüşmelerle ilgili bize hiçbir bilgi vermedi, bizden de ne beklediğini şimdiye kadar ifade etmedi. AKP ile BDP arasında böyle bir görüşme, konuşma, diyalog olmadı. Bizler de sizin gibi siyasi tecrübelerimize bakarak yorumlamalarda bulunuyoruz" diye konuştu.

Kışanak, bir başka soru üzerine, "Hükümetin ağzından henüz resmi olarak görüşmelerin kesildiğine dair bir teyit yoksa, görüşmeler devam ediyordur" dedi.

Kamuoyunu özel olarak silah bırakmaya angaje eden, beklenti yaratan bir politikanın, yarın tökezlediğinde hayal kırıklığının da o kadar derin olacağını belirten Kışanak, İmralı'ya ziyaretle ilgili de kendilerine bir dönüş olmadığını bildirdi. Kışanak, "Hiçbir arkadaşımıza İmralı'ya 'şu gitsin, bu gitmesin' diye AKP'den iletilmiş bilgi yoktur" ifadesini kullandı.

"Müzakere süreci, silah bırakma noktasına geldi mi-" sorusuna Kaşınak,

"Henüz sürecin başındayız. Doğru düzgün müzakere edilmeden, konuşulmadan, bunun mekanizmaları kurulmadan kamuoyunda bu kadar yüksek bir silah bırakma beklentisinin yaratılmasını tehlikeli buluyoruz" karşılığını verdi.

Kışanak, yüz kişilik grubun silah bırakacağına yönelik bilgilerinin olmadığını söyledi.

Muhabir: Alp Özden

Yayıncı: Kudret Topçu - TBMM