Küçükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı ve İlkyardım Eğitmeni Dr. Sibel Güllüçayır, kurban kesecek vatandaşları yaralanma ve kurbanlıklardan bulaşabilecek hastalıklar konusunda uyardı.
Küçükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı ve İlkyardım Eğitmeni Dr. Sibel Güllüçayır, kurban bayramı öncesi kurban keseceklere başlarına gelebilecekler konusunda uyarılarda bulundu. Kurban kesenlerin kendilerini yaralama ve hayvanlardan insana bulaşan hastalıklar konusunda dikkatli olmaları gerektiğini söyleyen Güllüçayır, kurban kesme işlemini yılda bir kez amatörce yapan insanların büyük bir bölümünün el yaralanması nedeniyle hastaneye başvurduklarını söyledi.
"DİKKATSİZLİK VE YORGUNLUK EN BÜYÜK ETKEN"
Kurban bayramlarında parmağın kesilmesi veya kopması, hayvanların kesen kişilerin üzerine düşmesi, hayvanın tekme atması gibi durumlarla karşı karşıya kalındığına dikkat çeken Güllüçayır, "El veya bıçağın sapı kayganlaştığında, elin bıçağın üzerine doğru kayması da elin kesilmesine yol açar. Bu gibi durumlarda el ve sap hemen temizlenmeli. Yorulduğunuz zaman mutlaka dinlenin. Yorgun bir el, kontrolsüz hareketler yapar ve yanlışlıkla elinizi kesebilirsiniz. Kazaya neden olan faktörlerin başında dikkatsizlik geliyor. Deriyi yüzerken sivri uçlu bıçak kullanılması da el yaralanmasına neden oluyor. Genelde bu tür işlerde sivri uçlu değil, künt veya yuvarlak uçlu bıçaklar kullanılmalı" dedi.
"ETİ AVUÇ İÇİNDE DEĞİL, TEZGAHTA KESİN"
Avuç içine parça et alarak etin kesilmemesi gerektiğinden de bahseden Güllüçayır, "Et parçalarken mutlaka tezgah üzeri kullanılmalıdır. Keskin olmayan bıçaklarla et keserken daha fazla efor sarf edilir ve bu esnada kontrolsüzce güç kullanılırsa kayan bıçak yine kolaylıkla el kesiklerine yol açabilir. Kemik keserken yine kontrolsüzce satır kullanılması da hem yardımcı olan kişinin hem de satırı kullanan kişinin el yaralanmasına hatta yüz yaralanmasına yol açabilir. Burada eti tutan yardımcı kişinin de eli kesilebiliyor" diye konuştu.
İLK MÜDAHALE NASIL OLMALI?
Güllüçayır, alınan tüm önlemlere rağmen yine de el yaralanması yaşanması durumunda yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı:
"Kanamayı önlemek için temiz bir havlu kesilen bölgenin üzerine bastırılmalı. Damara gelen kesiklerde şiddetli kanama olur ve bu durumda da sadece yaranın, kanayan bölgenin üzerine basınız. Kolun yukarıdan bir kemerle veya eşarp ile sıkılması yanlıştır. Kolun yukarıdan sıkılarak kanama kontrolünü ancak sağlık meslek grubuna ait kişilerin kontrollü olarak yapması gerekir. Kanayan uzuv yukarı doğru kaldırılırsa kanama kontrolü daha kolay olur. Bazen sivri bir aletin batması sonucu küçük bir delik şeklinde yaralanmalar hastaneye başvuru nedeni olmamaktadır. Halbuki böyle küçük yaralanmalar da dahi, elin önemli organlarından tendonlar (kiriş) veya parmaklara giden küçük sinirler yaralanabilmektedir."
"PARMAĞINIZ KOPARSA…"
Kurban kesilirken meydana gelebilecek yaralanmalarda panik olmadan hareket edilmesi gerektiğini vurgulayan Güllüçayır, "Kopan yere tentürdiyot dökülmesi oradaki dokuların ölmesine yol açar. Bu nedenle kopan kısımla parmağın dokusu uyuşmaz. Yaralı kısımdaki kanamayı durdurmak için temiz bir bezle hafifçe üzerine bastırmalı. Kopmuş olan parmağı içi buz dolu kapalı bir poşete ya da kutuya koyup en kısa zamanda hastaneye götürmeliyiz. Kopan parmağı buzla temas ettirmemeli, buzu ayrı bir poşet içinde tutmalıyız" diye konuştu.
KAZALARA KARŞI ÇELİK ELDİVEN FORMÜLÜ
Temmuz ayında yürürlüğe giren kanunla riskli meslekler sınıfına dahil edilen kasaplara çelik eldiven kullanma mecburiyeti getirildiğinden de bahseden Güllüçayır, " Kurban Bayramı'nda sık görülen yaralanmalar kurban kesimi sırasında genellikle acemilikten kaynaklanıyor. Bıçağın el ya da vücudun başka yerlerine kazayla temas etmesini yüzde yüz önlemek mümkün olmadığı için en azından eli koruyacak çelik eldiven kullanılması gerek" dedi.
"DİKKAT KÖR OLABİLİRSİNİZ"
Ayrıca hayvanın tekme atması nedeniyle gözlerin de korunması gerektiğini vurgulayan Güllüçayır, sert darbeler sonrası körlük yaşanma riskine de dikkat çekti. Güllüçayır, "Kurbanın uygun bağlanmaması, yeterli sayıda kişiyle taşınmaması, hayvanın tekme atmasına ya da kurban kesen kişinin boynuz darbelerine maruz kalmasına neden oluyor. Göz yaralanmaları çok önemli. Sonunda körlüğe yol açabiliyor. Kıymık batması ya da boynuzun göze gelmesi durumlarında acil müdahale etmek gerekiyor. Bu gibi durumlarda göze batan şey kesinlikle çıkarılmamalı, göz ovalanmamalı. En yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalı" dedi. Güllüçayır, hayvanlar yoluyla insanlara bulaşabilecek hastalıkların ise, Şap, Brusella, Şarbon ve Kurban Etinde Kist olduğunu söyledi.
"İYİ PİŞMEMİŞ ET KISIR YAPABİLİR"
Brusella hastalığının insanlarda kısırlığa neden olduğuna değinen Güllüçayır, "Çiğ süt veya iyi pişmemiş et tüketen insanlarda, eklem ağrıları, takatsizlik, yüksek ateş, zafiyet ve düşkünlük gibi rahatsızlıklar oluşuyor. Ayrıca bu hastalığın ilerlemesi, erkeklerde kısırlığa neden olabilir" dedi. Şap hastalığında ise hayvanlarla yakın temasta bulunan insanların derisinde yaralar oluştuğunu kaydeden Güllüçayır, "Bu yaralar tedavi edilseler bile deride izi kalıyor" şeklinde konuştu.
KASAPLAR BU HASTALIĞA DİKKAT
Şarbon hastalığının ise özellikle kaçak hayvanlar nedeniyle arttığına değinen Güllüçayır, "Hastalık insan sağlığını direkt tehdit ettiği için tehlikelidir. Bu hastalık genellikle veteriner hekimlerde, besicilerde ve kasaplarda görülür. Ayrıca tüketenleri de etkiliyor. Bu hastalık deride derin yaraların oluşmasıyla kendini gösterir ve bu yaraların iyileşmesi çok güçtür" dedi.
Kurban etlerinde herhangi bir yumru, kist veya etin renginde bir değişiklik görüldüğü takdirde veteriner hekimlerden yardım alınması gerektiğini de belirten Güllüçayır, hayvanlardan insanlara 200 çeşit hastalığın bulaştığını söyledi.
HASTA HAYVAN NASIL TANINIR?
Hasta hayvanın hemen tanınacağına da değinen Güllüçayır, "Şaplı hayvan hemen tanınır. Ateşi yüksektir. Ağızdan ip gibi salyalar akar. Dilde, diş etlerinde, dudak içlerinde, burun içinde ve etrafında mercimek veya nohut büyüklüğünde içi sıvı dolu kesecikler belirir. Hayvan yem yiyemez. Kesecikler patladıkça, yerlerinde yaralar oluşur. Memelerde de aynı durum görülür. Ayaklarda ve özellikle tırnak aralarında meydana gelen yaralar (lezyonlar) nedeniyle hayvanlar topallar. Bazen tırnakları düşer. Hayvan çok acı çektiği için yürüyemez olur. Yere diz çökerek yürümeye çalışır" diye konuştu.
"FİYATI DÜŞÜK DİYE HASTA HAYVAN ALMAYIN"
Kurban Bayramı öncesi kurbanlık alacaklara da dikkatli olmalarını tavsiye eden Güllüçayır, fiyatı düşük diye hasta hayvan alınmaması gerektiğini söyledi. Güllüçayır, "Kurbanlık hayvan iyi bakılmış ve sağlıklı olmalıdır. Kurban edilecek hayvanın, sağlıklı, düzgün, azaları tamam ve besili olması, hem ibadet açısından, hem de sağlık bakımından önem arz eder. Bu nedenle, kötürüm derecesinde hasta, zayıf ve düşkün, bir veya iki gözü kör, boynuzları kırık, dili, kuyruğu, kulakları ve memesi kesik, dişlerinin tamamı veya çoğu dökük hayvanlardan kurban olmaz. Ancak, hayvanın doğuştan boynuzsuz olması, şaşı, topal, biraz hasta, bir kulağı delik veya yırtılmış olması, kurban edilmesine mani değildir" dedi.
"KURBAN KESİM YERLERİNDEN ÇOCUKLARI UZAK TUTUN"
Kurban kesiminin doğru yapılması gerektiğini vurgulayan Güllüçayır, "Kurban edilecek hayvana acı çektirilmemeli ve eziyet edilmemelidir. Hayvanlar ehil kişiler tarafından kesilmeli ve kesim işlemi süratli bir şekilde yerine getirilmelidir. Ayrıca, çevre temizliği ve ekolojik dengenin korunması için gerekli tedbirler alınmalıdır. Kurban kesimi esnasında, psikolojik açıdan etkilenmemesi için çocukların kesim mahallinden uzak tutulmalarına dikkat edilmelidir. Aynı şekilde, hayvanların diğerinin kesimini görecek şekilde yan yana bulundurulmamalarına özen gösterilmelidir" şeklinde konuştu. - İSTANBUL
Son Dakika › Güncel › Bayram Öncesi, Kurban Keseceklere Önemli Uyarı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Yorumlar (1)