TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Taha Özhan, 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili Batı'da bir mahcubiyetin görüldüğünü söyleyerek, "Bir toparlanma var ama bu 15 Temmuz ayıbını ortadan kaldırmıyor maalesef." dedi.
İngiltere'nin başkenti Londra'da temaslarda bulunan Özhan, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Batı'nın 15 Temmuz darbe girişimine verdiği tepkiye ilişkin Özhan, "Gönül isterdi ki 15 Temmuz gecesi bu kadar çıplak ve görmek isteyen her gözün anında göreceği, anlamak isteyen her aklın anında anlayacağı böylesine vahşice bir saldırı anlaşılsın ve tepki verilsin. Ama maalesef bu olmadı." ifadesini kullandı.
Bunun Batı'nın şu anda içinde bulunduğu kriz ve Türkiye'ye bakışıyla alakalı bir mesele olduğunu ifade eden Özhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"O krizin içerisinde sağlıklı, sıhhatli ne reel politik anlamında ne de idealizm anlamında bir zemin çıkmıyor maalesef. Reel politik anlamında Türkiye'deki bu krizin Avrupa için vahim jeopolitik sonuçları olacağını düşünmeleri beklenirdi. İdealizm anlamında da demokrasiye açıktan saldırı yapılırken, nerede duracakları hiçbir kafa karışıklılığı yaşamamaları beklenirdi. Ama özellikle Ortadoğu'da son 15 yıldır Batı'nın takındığı tavırların tamamına baktığınızda bir taraftan da şaşılacak fazla bir durum da görmememiz lazım."
Özhan darbe girişiminden bu yana geçen sürede Avrupa'nın konuyu düşünmeye başladığının görüldüğünü kaydederek, kısmi bir dönüşüm olduğunun söylenebileceğini belirtti. İngiltere'deki aktörlerin diğerlerine göre biraz daha tutarlı ve zamanında tepkiler verdiğini kaydeden Özhan, "Batı'nın biraz daha bu meseleri derli toplu düşünmeye başladığını ve darbenin ilk saatlerinde ve izleyen günlerinde verdikleri tepkiden aslında bir mahcubiyet görülüyor. Bir toparlanma var ama bu 15 Temmuz ayıbını ortadan kaldırmıyor maalesef." diye konuştu.
"Hiç kimsenin himmetine ihtiyacımız yok"-
"Batı'nın darbeye verdiği tepkileri tartışırken, şöyle bir şey söylediğimiz kesinlikle düşünülmesin; biz bu darbeye milletimizin verdiği kahramanca mücadelenin değerini anlamak için hiç kimsenin himmetine ihtiyacımız yok." diyen Özhan, Batı'nın nasıl tepki verdiğini, nerede durduğunu anlamaya çalıştıklarını, eleştirdiklerini veya doğru şeyler söylüyorlarsa takdir ettiklerini belirtti. Özhan, "Yoksa milletin 15 Temmuz gecesi verdiği müthiş mücadele hiç kimsenin himmetine veya takdirine ihtiyaç duymayan bir mücadeledir." ifadesini kullandı.
FETÖ'nün de DAEŞ'in de misyoner, mesiyanik hareketler olduğunu ifade eden Taha Özhan, şöyle konuştu:
"Her ikisi de çok gizemli şekilde var olan hareketler, her ikisi de başka başkentlerin bir şekilde içlerine girdiği, operasyonlar yaptığı, istihbarata müptela olmuş, istihbaratla içli-dışlı olan yapılar. Her ikisi de dünyanın farklı ülkelerinden açıklanamaz bir şekilde aktörlere, militanlara, elemanlara sahip olan yapılar. Her ikisi de acımasızca insan öldüren yapılar. Avustralya'daki bir beyaz, Hristiyan kökenli bayanın gelip DAEŞ'e katılmasını açıklamak zorsa, Kanada'daki bir Kanadalının gelip DAEŞ'e katılmasını açıklamak zorsa, aynı şekilde FETÖ'nün de dünyanın bir ucunda böyle çok masumane sivil toplum ve eğitim faaliyetleri yaptığını açıklamak da o kadar zordur.
Meclisimizi bombalayan pilot, olsa olsa bir DAEŞ mantalitesiyle bunu yapabilir. Tıpki, DAEŞ'in vahşice gelip Türkiye'de insanları öldürmesi gibi. 15 Temmuz gecesi katliamlardan hemen birkaç hafta önce Türkiye'de DAEŞ katliamlar yapıyordu. Zihin dünyası olarak bunlar benzer yerlerden beslenen örgütlerdir, yapıları böyledir. İlk görünen yüzlerinin farklı olması birşeyi değiştirmemektedir."
"Umursamayan bir tavır yok"-
Devletin ve toplumun birçok unsuruna yayılmış bir terör örgütüne karşı mücadele yürütülürken çok farklı sektörlere müdahale etmek gerektiğini dile getiren Özhan, bunu yaparken de bazen kuru ve yaşın birbirine karışabildiğini kaydetti.
Bunu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dahil herkesin dile getirdiğini belirten Taha Özhan, "Düzeltilmesi için komisyonlar kuruldu. Çok kör, hiçbir şekilde umursamayan bir tavır yok. Aksine adaletin tesis edilmesi için oldukça hassas bir tavır var, bunu sergiliyoruz elimizden geldiğince. Hata yapılırsa, hatanın peşinden gitmeyi kabul eden bir hükümetten bahsediyoruz. Batı'nın bunu söylemesi bir taraftan kendileri açısından normal ama diğer taraftan ahlaki bir tutarsızlık var. Yani Mısır'daki darbeye darbe diyememiş bu aktörler sadece darbe günlerinde binlerce insanın katledilmesini görmezden gelmekle kalmayıp, şu an Mısır hapishanelerinde çok ciddi zulümler gören onbinlerce insanı bir satırla bile ifade edildiğini göremeyince ahlaki bir sorgulama yapma ihtiyacını hissediyoruz. Burada tam bir tutarlılık yok." diye konuştu.
Son Dakika › Güncel › Batı'da Bir Mahcubiyet Görülüyor' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?