Başbakan Yardımcısı Yılmaz - "Dünya Henüz Yeterince Yatırım Yapmıyor"

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın konuşması İstanbul Finans Zirvesi- Başbakan Yardımcısı Yılmaz: (2)- "Para politikaları ve bankacılık sistemi dışında Türkiye'nin en önemli kazanımlarından birisi şüphesiz ki mali disiplin. Bu konuda Türkiye birçok ülkeden olumlu şekilde ayrılmış durumda. Bugün dünyada küresel krizin de etkisiyle birçok ülke, tabiri caizse, boğazına kadar borçlanmış durumda"- "Neredeyse bir nesil boyu çift haneli, zaman zaman 3 haneli enflasyonlar yaşadı Türkiye. Bugün tek hanedeki bir iki puanı tartışıyoruz, çok şükür o noktaya geldik"- "Dünya henüz yeterince yatırım yapmıyor. Dünyada para, finans var, yok diyemeyiz. Geçmişte varolan paralar buharlaşıp bir yere gitmedi. Bu paranın harekete geçmesi ve yatırımlara yönlendirilmesi gerekiyor" Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, para politikaları ve bankacılık sistemi dışında Türkiye'nin en önemli kazanımlarından birisinin şüphesiz mali disiplin olduğunu belirterek, "Bu konuda da Türkiye birçok ülkeden olumlu şekilde ayrılmış durumda" dedi.Yılmaz, 6. İstanbul Finans Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, bu yıl belirlenen temanın "Düşük büyüme ve düşük faiz ortamında yol almak" olduğunu anımsatarak, küresel düzeyde varolan bu sorunun iki gün boyunca tartışılacağını söyledi.Finansal krizin, küresel alana taşındığını ve beraberinde ekonomik sorunları ortaya çıktığını dile getirenYılmaz, yerel ekonomiyi ve istihdamı vuran bu krizin doğurduğu sosyal meselelerle karşı karşıya kaldıklarını anlattı.Krize yönelik geliştirilen politikalardan bahseden Yılmaz, ekonomiyi, yerel istihdamı korumaya çalışan kamu otoritelerinin ciddi anlamda borçlanma yüküyle karşı karşıya kaldıklarını, ekonomik sorunların bir taraftan da kamu yönetimi sorununa dönüştüğünü gördüklerini aktardı.Yılmaz, kriz sürecinde ülkelerde yaşanan sorunlara değinerek, küresel krizinin etkilerinin hala devam ettiğini, ancak birçok ülkede büyüme ve istihdam artışının yaşandığını bildirdi.Büyüme ve istihdam artışının henüz yeterli olmadığını dile getiren Yılmaz, kriz sürecinde oluşan boşluğun henüz doldurulamadığını aktardı.Yılmaz, büyümenin dünya genelinde dengeli dağılmadığını, ABD'de nispi olarak daha iyi bir performans sağlandığını kaydederek, Latin Amerika, Rusya, Çin'de ciddi anlamda büyüme kayıpları yaşandığını, bazı ülkelerde eksi büyüme olacağını, AB'nin uzun süredir düşük seviyede büyüdüğünü, Japonya'nın ise kayda değer aşamada büyüyemediğini anlattı.Özellikle son dönemde gelişmekte olan ülkelerde büyümede aşağı yönlü eğilim gözlemlediklerini belirten Yılmaz, küresel krizden sonra dünya büyümesinin neredeyse yarısını sağlayan Çin'in son dönemde yüzde 7'lere düşen büyümesinin getirdiği tedirginliklerin olduğunu söyledi.Yılmaz, Çin'in dünya büyümesinin yarısını olmasa da 3'te birini karşılamaya devam edeceğine dikkati çekerek, bunun rahatlatıcı bir perspektif sunduğunu bildirdi. - "Türkiye, emtia fiyatlarındaki gerilemeden faydalandı" Emtia fiyatlarındaki gerilemenin gelişmekte olan ülkeler açısından önemli bir unsur olduğunu dile getiren Yılmaz, dünya talebinin daralmasıyla birlikte emtia fiyatlarında petrol başta olmak üzere bir gerileme gördüklerini aktardı.Yılmaz, bu durumdan ülkelerin farklı etkilendiğini belirterek, "Türkiye gibi enerjiye, emtiaya bağımlı ülkelerin bu düşüşten faydalandığını ifade edebiliriz. Gelişmekte olan ülkelerin emtia ihracatçısı konumunu dikkate aldığımızda, gelişmekte olan dünyanın büyümesini ve görünümünü olumsuz etkileyen bir husus olduğunun altını çizmek gerekir" diye konuştu. Fed'in kararını herkesin beklediğini, bunun dünya merkez bankacılığı tarihinde en popüler meselelerden biri olduğunu ifade eden Yılmaz, ABD'nin çok aşırı genişleyici bir politika uyguladığını, şimdi daraltıcı politikaya değil, daha genişleyici bir politikaya geçiş yapmayı hedeflediğini ve buna "normalleşme" denildiğini söyledi.Yılmaz, Fed kararlarının ani bir şekilde hayata geçmeyeceğini gördüklerini kaydederek, "Zıplayarak, sıçrayarak gidecek bir tablo yok karşımızda. Daha küçük küçük değişikliklerle zamana yayılmış bir şekilde bu uyumun sağlanacağı anlaşılıyor. Diğer yandan uzun süredir gündemde olan bu kararlarla ilgili piyasaların önemli oranda gelişmelerin farkında olduğunu ve bu durumu fiyatladığını ifade edebiliriz" dedi.Başbakan Yardımcısı Yılmaz, dünya konjonktürüne bakıldığında finansal piyasalarda son dönemde önemli dalgalanmaların, belirsizliklerin olduğunu belirterek, bu durumun Türkiye'yi de etkilediğini aktardı. - "Türkiye, siyasi istikrarla önemli reformlar yaptı" Türkiye'nin 2001'den sonra siyasi istikrarla uzun süren bir yönetim ortaya koyduğunu dile getiren Yılmaz, bu durumun özellikle fırtınalı dönemlerde daha önemli olduğunu bildirdi.Yılmaz, "Türkiye, 2001 krizinden sonra siyasi istikrarla çok önemli reformları hayata geçirdi" diyerek, bu süreçte yapılan önemli atılımları, değişiklikleri ve reformları anlattı.Para politikaları ve bankacılık sisteminde Türkiye'nin bu süreçte anlamlı adımlar attığını belirten Yılmaz, bu konudaki yeniliklere değindi.Yılmaz, bugün de bankaların sermaye yeterlilik oranlarının oldukça iyi durumda olduğunu ve bankacılık sisteminin iyi işlediğini ifade ederek, "İyi işleyen bir bankacılık sistemimiz var ve bu Türkiye'nin küresel krizin yoğunlaştığı ve sonrasında etkilerinin devam ettiği bir ortamda en önemli avantajlardan biri haline geldi" diye konuştu. - "MB'nin politikaları son derece etkili" Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü"Para politikalarımız, Merkez Bankamızın politikaları son derece etkili ve değişen şartları dikkate alarak hareket eder bir tarzda gerçekleşti. Merkez Bankamız elindeki enstrümanları değişik konjonktürlere, dünyanın ve Türkiye'nin içinde bulunduğu değişik ortamlara göre ayarladı. Bazı yenilikler yaptı, enstrümanlarını çeşitlendirdi. Diğer taraftan Merkez Bankası, içinden geçtiği süreçte bütün gelişmeleri yakından takip etti, hazırlıklarını gayet profesyonel şekilde gerçekleştirdi." - "En önemli kazanımlarımızdan birisi mali disiplin" Yılmaz, para politikaları ve bankacılık sistemi dışında Türkiye'nin en önemli kazanımlarından birisinin şüphesiz "mali disiplin" olduğunu dile getirerek, bu konuda Türkiye'nin birçok ülkeden olumlu şekilde ayrıldığını söyledi.Bugün dünyada küresel krizin de etkisiyle birçok ülkenin, tabiri caizse, boğazına kadar borçlandığını aktaran Yılmaz, "Mali alanları neredeyse yok denecek düzeyde. ve borç sürdürülebilirliği problemi birçok ülkede tartışılıyor. Komşumuz Yunanistan'da nelerin tartışıldığını, nasıl bir süreçten geçildiğini gördük" diye konuştu.Yılmaz, Türkiye'nin kamu borcunun milli gelire oranının AB standartlarıyla yüzde 74'lerden yüzde 33'e kadar gerilediğini anımsatarak, Türkiye'nin bu açıdan AB ülkelerini imrendirecek konumda olduğunu dile getirdi.Yaşanan siyasi gelişmeler ve seçimlere karşın bu kazanımlara titizlikle sahip çıktıklarını anlatan Yılmaz, "Türkiye bütün bu altyapısı, siyasi istikrarı, makro ekonomik istikrarıyla birlikte gerçekten çok önemli bir performans sergiliyor" dedi. - "Enflasyonun tek haneye düşmesi büyük kazanım" Yılmaz, ülkenin 2001'den sonra yaşadığı ekonomik gelişmeleri rakamlarla anlatarak, şöyle devam etti: "Neredeyse bir nesil boyu çift haneli, zaman zaman 3 haneli enflasyonlar yaşadı Türkiye. Bunun hem ekonomimiz üzerinde oluşturduğu belirsizlik hem de sosyal faaliyetlerine katlanmak zorunda kaldık. Son 12-13 yıllık performansla tek haneli enflasyonları yaşamaya başladık. Tek hanedeki bir iki puanı tartışıyoruz, çok şükür o noktaya geldik. Bu da Türkiye'nin titizlikle korunması gereken büyük bir kazanımıdır. Ekonomik performansımız açısından da dar gelirli, sabit gelirli kesimlerin sosyal refahtan aldığı payı korumak bakımından enflasyonla mücadeleyi çok önemsiyoruz."Yılmaz, Türkiye'nin son 12-13 yıldır yaşadığı en önemli gelişmelerden birinin de ülkenin dünya ile daha fazla entegre olması olduğunu söyledi. Yılmaz, Türkiye'nin artık dünyaya çok daha entegre bir ülke olduğunu belirterek, bunun rakamlardan da anlaşıldığını söyledi. - G-20'de Türkiye 3 tane kavramın altı çizildi Yılmaz, Türkiye'nin bu yıl G-20 dönem başkanı olduğunu hatırlatarak, "G-20'de Türkiye 3 tane kavramın altını çizdi. Bunlar; kapsayıcılık, uygulama ve yatırımlar" dedi.Bu çerçevede az gelişmiş ülkelere verilmesi gereken desteğe ve Türkiye'nin bu konudaki faaliyetlerine değinen Yılmaz, kadınlar ve gençler başta olmak üzere toplumun değişik kesimlerinin ekonomiye daha fazla katılmasına Türkiye'nin önem verdiğini aktardı.G-20'nin 2018'e kadar dünya hasılasını 2 puan yükseltmeyi hedeflediğini dile getiren Yılmaz, bu konuda planlanan 100'den fazla eylemin 3'te birinin hayata geçirildiğini söyledi.Yılmaz, "Burada siyasi irade çok önemli. Siyasi irade, siyasi kararlılık, siyasi istikrar olmadan uygulama olmuyor" dedi. - "Dünyada para var, buharlaşmadı, yatırım artmalı" Dünyanın henüz yeterince yatırım yapamadığını dile getiren Yılmaz, yatırımların artırılması gerektiğini vurguladı. Yılmaz, bu konuda özel ve kamu yatırımlarının önemine değindi.Yılmaz, şunları kaydetti: "Dünyada para, finans var, yok diyemeyiz. Geçmişte varolan paralar buharlaşıp bir yere gitmedi. Bu paranın harekete geçmesi ve yatırımlara yönlendirilmesi gerekiyor. Burada sadece faizi bir unsur olarak göremeyiz. Faiz dışı unsurları da mutlaka hesaba katmalıyız. İyi ve öngörülebilir projeler hazırlanması, uzun vadeli finansal bir takım mekanizmaların geliştirilmesi, kurumsal çerçevemizin iyileştirilmesi, kamu-özel iş birliği modeli gibi farklı modellerin daha etkin şekilde kullanılması gibi bir dizi araçlarla bunu sağlamamız mümkün."Yılmaz, 2002'den sonra yapılan ekonomik reformları anlatarak, her zaman uygulanabilir yol haritası hazırlandığını söyledi. İstanbul Finans Merkezi Projesi'ne değinen Yılmaz, "Türkiye'nin öncelikle bölgesel, daha uzun vadede küresel finansal merkez olması vizyonuyla hazırladığımız bir proje. Bunun da koordinasyonunu yapıyoruz" dedi.Türkiye'nin yeni finansal enstrümanları geliştirmesi gerektiğini dile getiren Yılmaz, İslami finans konusunda yoğun bir ilgi olduğunu, IMF ve Dünya Bankası'nın da bu konuda kapsamlı çalışmalar yürüttüğünü bildirdi.