Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, milletvekillerinin 2-3 yıl tutuklu kalmasını hazmedemediğini belirterek, "Esasen itirazım şuna; son yıllarda yapılan yargılamalarda bir adil yargılama olup olmadığı konusu beni ilgilendiriyor. İkincisi de uzun tutukluluk süreleri. Burada sivil-asker ayrımı da yapmıyorum" dedi.
Arınç, katıldığı bir televizyon programında, bir yargılama evresi başladıktan sonra delillerin toplanmış olması, sorguların yapılmış olmasını takiben, şartlar oluşmuşsa kişilerin tahliye edilmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Ben 2-3 yıldan bu yana bu milletvekili arkadaşlarımızın içeride tutuklu kalmasını hazmedemiyorum. Esasen itirazım şuna; son yıllarda yapılan yargılamalarda bir adil yargılama olup olmadığı konusu beni ilgilendiriyor. İkincisi de uzun tutukluluk süreleri. Burada sivil-asker ayrımı da yapmıyorum. Yani, Bizim hukukumuzda tutukluluk istisnaidir; ama serbest kalmak asıldır. Bunları söyledik ama kimse dinlemedi. Özellikle milletvekilleri de halkın oylarıyla seçilmiş olduktan sonra beğensek de beğenmesek de kime kabahat bulacağız, millet seçmiş. Geçmişteki uygulamalara baktığımızda milletvekili seçildikten sonra da bu kişilerin cezaevindeyse tahliye edildiklerini de görüyoruz. Fakat aradan 2 sene geçti, 3 sene geçti; milletvekilleri tahliye edilmedi. Biz, Adalet Bakanlığı olarak 4 tane yargı paketi çıkarttık. Özellikle 3. Yargı Paketi'nde tutuklamaların artık son bulması açısından da önemli hükümler koyduk. İyi ki 12 Eylül 2010 referandumunda Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkını getirmişiz, bu kişilerden bazıları bu yola gittiler. Balbay'la başladı. Ben bunun bir emsal olması gerektiğini, herkesin bireysel başvurusuna gerek olmadığını söyledim. Fakat özellikle Diyarbakır ve çevresinde görev yapan mahkemeler, herkesin kendisinin başvuru yapması gerektiğini söylediler. O da yerine getirildi ve bu kişiler tahliye edildiler. Siyasi düşüncelerinin ne olduğu çok önemli değil, milletin seçtiği insanların parlamentoda görev yapması gerektiğine inanıyorum. Dün de arkadaşlarıma özellikle çözüm sürecinin başarıya ulaşması için onların ne yapması gerektiğini anlattım, onlar da bana Hükümetin ne yapması gerektiğini anlattılar. Faydalı bir görüşme oldu. Ben sözümü yerine getirmiş oldum; yani "Kim tahliye edilirse bundan sevinç duyacağım ve kendilerini tebrik ederek başarılar dileyeceğim' demiştim. Şimdi tahliye olanların hepsini ziyaret etmiş oldum."
-"BU ÇIĞLIĞA HİÇ KİMSENİN KULAĞINI KAPATMAMASI LAZIM"-
Cezaevlerindeki hastalar için düzenlemeler yapılabileceğine dikkat çeken Arınç, şu ifadeleri kullandı:
"Son dönemde özellikle Adalet Bakanımız Sadullah Ergin'in döneminde cezaevlerimiz çok iyi noktaya getirildi. Hükümlüleri içerde de korumak zorundayız. Dolayısıyla bu cezaevlerinin şartlarının da Avrupa Birliği standartlarına uygun hale getirilmesi lazım. Son yıllarda bu yapıldı. Müebbet ağır hapse mahkum olanlar ile ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum olanların infazları başka bir statüye bağlı. Bu statüde de şartların mutlaka düzeltilmesi lazım. Bütün bunların şartlarının da iyileştirildiğini biliyorum geçmişe göre. İçerde kalmalarının mahsurlu görüldüğü her tutuklu ve hükümlünün serbest kalması lazım. Sadece hastane şartları önemli değil. Bir insanın evine gitmesi, aile ve arkadaş ortamı içinde bulunması, aynı zamanda tedavisinin de devam etmesi gerekiyor. Güler Zere isminde bir tutuklu veya hükümlü vardı. Hükümetimiz harekete geçti, bir ay son tahliye oldu ama 3 ay sonra da vefat etti. Aynı durumda başka kişiler, başka tutuklu ve hükümlüler bulunabilir. Bu çığlığa hiç kimsenin kulağını kapatmaması lazım. Hükümet olarak yaptığımız yeterli değilse, mutlaka yeni hükümler getiririz. Bakanlar Kurulu'nda da bu konuyu konuşacağım. Yazılı olarak da nerede kim var, ne durumda bunu da bugünden itibaren toplamaya çalışıyorum."
Son Dakika › Güncel › Başbakan Yardımcısı Arınç: Milletvekili Arkadaşlarımızın Tutuklu Kalmasını Hazmedemiyorum - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?