JW Marriott Otel'de düzenlenen "Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) 2016 Mali Destek Programları Tanıtım Toplantısı"ndaki konuşan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin mülteciler konusunda Türkiye'den yardım istemesine tepki gösterdi. Akdoğan, "Türkiye enayi mi? Dünyanın akıllısı sizsiniz, Türkiye de bütün ne kadar yük varsa çekecek. On kişi alınca bağırmaya başladılar. Türkiye'ye akıl veriyorlar. Daha üç kuruş para vermeden dilleri çözüldü konuşuyorlar.
Bombardıman yapanlara 'bombardımanı durdurun' diyemeyenler, 'göç dalgasını durdurun' diyorlar. Peki onlar durmadan sonuç ortadan kalkar mı? Göç dalgası durur mu? Sizin bir gücünüz varsa, sözünüzün bir ciddiyeti varsa o zulmü yapanlara 'dur' deyin" dedi.
"SURİYE BATAKLIĞA DÖNÜŞTÜ"
Büyük bir çalkantının yaşandığını, Suriye'nin bir bataklığa dönüştüğünü ifade eden Akdoğan, "dirayetsiz yönetimlerin yanlış politikalarıyla kangren olmuş bir sorun yaşandığını" söyledi.
Akdoğan, bu sorunun en büyük mağdurlarından birinin Türkiye olduğunu ifade ederek,"Suriye terör örgütlerinin antrenman alanı haline geldiği için Türkiye güvenlik açısından birtakım risklerle karşı karşıya. İsmi sayılan terör örgütleri DEAŞ başta olmak üzere Türkiye'nin canını yaktı. En çok Türkiye kayıp verdi, bununla mücadele ediyor" dedi.
"SURİYE'DE SİVİLLER VURULUYOR"
Rusya'nın bölgeye müdahil olmasıyla sorunun içinden çıkılmaz hale geldiğine işaret eden Akdoğan, Esed'in yüz binlerce insanı katlettiğini, Rusya'nın da bu zulme ortak olduğunu bildirdi.
Akdoğan, "Adeta birbirleriyle yarışıyorlar, kan onların da üzerine sıçramış durumda. Bombardımanlar devam ediyor. Kimlerin, hangi insanların üzerine bombalar düşüyor. Teröristlerin mi? Yüzde 5'i bile onların üzerine düşmüyor. Orada ölen insanlar siviller, masumlar. Hastaneler, okullar vuruluyor" diye konuştu.
MÜZAKERELERE DEĞİNDİ
"Bombalar yağarken, katliamlar sürerken, insanlar ölürken bir taraftan da bir tiyatro sergilendiğini" anlatan Akdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: " Cenevre'de güya müzakereler yapılacak. Peki katliamlar sürerken nasıl masa kurulacak, silahlar susmadan nasıl müzakere yapılacak?
Bunların hepsi bir kandırmaca şeklinde ortaya çıkıyor. Bombardıman yapanlara 'bombardımanı durdurun' diyemeyenler, 'göç dalgasını durdurun' diyorlar. Peki onlar durmadan sonuç ortadan kalkar mı? Göç dalgası durur mu? Sizin bir gücünüz varsa, sözünüzün bir ciddiyeti varsa o zulmü yapanlara 'dur' deyin.
Yoksa Türkiye'ye dönüp 'aman bu göçmenleri geçirmeyin' demenin tutarlı bir tarafı var mı? Bir taraftan diyorlar ki 'sınırlarınızı açın herkesi alın', öbür taraftan da diyorlar ki 'sınırları kapatın kimseyi geçirmeyin.' Sınırları açıp herkesi alacağız, sınırları kapatıp kimseyi geçirmeyeceğiz.
"TÜRKİYE ENAYİ Mİ?"
Türkiye enayi mi? Dünyanın akıllısı sizsiniz, Türkiye de bütün ne kadar yük varsa çekecek. On kişi alınca bağırmaya başladılar. Türkiye'ye akıl veriyorlar. Daha üç kuruş para vermeden dilleri çözüldü konuşuyorlar. 'Aman bunları alın bu insanlığın gereğidir vicdanlı olmanın gereğidir.' Peki vicdan sadece bizde mi var? Vicdanlı ve insan olmak sadece bizim üzerimize mi yükümlülük? Sizin böyle bir sorumluluğunuz yok mu? Siz niye almıyorsunuz, ne yapıyorsunuz?"
"İNSANİ KRİZLERİN ÇÖZÜMÜNDE SAMİMİ GAYRET GEREKİYOR"
Türkiye'de 2,6 milyon Suriyeli, 172 bin de Iraklı bulunduğunu dile getiren Akdoğan, sığınmacılar için Türkiye'nin 9-10 milyar dolar harcadığını ancak gelen dış yardımın 455 milyon dolar olduğunu anımsattı.
Akdoğan, para vererek insanlık yapılmadığını belirterek, "Siz o mazlum çocuğun yetimin başını okşarsanız, elini tutarsanız, yanağından öperseniz insanlık yapmış olursunuz. 'Ben para vereyim birileri yapsın, benim üzerime sıçramasın, dokunmasın.' Ne olacak insanlık mı yapmış olacaksınız? İnsani krizlerin çözümünde hep birlikte samimi gayret ortaya koymak gerekiyor. Türkiye bunu yapıyor, yapmaya da devam edecek" ifadesini kullandı.
POLİTİK OYUNLARA DİKKAT ÇEKTİ
Milyonlarca insana kucak açan Türkiye'ye eleştiriler geldiğine değinen Akdoğan, birilerinin Suriye'nin demografik yapısıyla oynamak istediğine dikkati çekti. İnsanların Suriye'den sürgün edildiğini, öldürüldüğünü, ülkeden kaçmak durumunda bırakıldığını anlatan Akdoğan, göç dalgasına karşı politik oyunlara alet olmadan mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı.
Sınır ötesindeki kamplarda kalanların her türlü ihtiyaçlarının karşılandığının da altını çizen Akdoğan, sığınmacıların hayati tehlikesi ve güvenlik riskinin bulunması durumda, Türkiye'nin kapısının açık olduğunu söyledi. Küresel dayanışma ve yardımlaşmanın gerekliliğine işaret eden Akdoğan, Türkiye'nin mağdur ve mazlumlara duyarsız kalmadığını anlattı.
Son Dakika › Güncel › Başbakan Yardımcısı Akdoğan Avrupa Ülkelerine Seslendi: Türkiye Enayi mi? - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Yorumlar (10)