Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Şu anda hedef tahtasında Başbakan Tayyip Erdoğan var. Dağıttıkları bütün gazetecilerine bakarsanız şahsımı görüyorsunuz. Telefon dinlemeleri vesaire var. Adı geçmediği halde veri deposunda şantaj için beklentilerin olduğunu rahatlıkla söylüyorum. Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı da dahildir. Bunların yapmadığı hiçbir şey yok" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TRT ortak yayınında TRT Haber ve Spor Dairesi Başkanı Nasuhi Güngör ve gazeteciler Nihal Bengisu Karaca, Ahmet Taşgetiren, Hakan Albayrak'ın sorularını cevapladı. Çözüm sürecine ilişkin değerlendirmede bulunan Erdoğan, "Karşımda akil insanlar da var. Onlar da bu çalışmaların içinde yer aldılar. Halkın ciddi beklentileri var, biz de sürekli olarak atak üstüne atak yaptık. Hala da yapıyoruz, bütün bunlara rağmen birileri bunu anlamak istemiyor. İçeriden ve dışarıdan bir sarmal var. 'Dışarıdan bize komplolar yapılmıyor' dersek yanılırız. Ekmek almaya giden çocuğun yüzünde poşu, elinde sapan bunların ne işi var? Annesinin, açıklaması enteresan 'Çocuğumun katili Başbakandır' diyor. Karanfille bilye atıyor, kabrine. Cebinden patlayıcılar çıkıyor. Bütün bunların hepsi ortada. Malum medya, Doğan Grubu çok ilginçtir kendilerine göre adam buluyorlar sanki o çocuğu polis hedef alarak biber gazını atmış. Bir defa bu çocuğu oraya taşıyan zihniyettir lanetlenmesi gereken. Bu çocuğa sapan veren kim? Çocuğun yüzünde poşu olduğu zaman bu kaç yaşındadır diye ayıklayacak durumda değil ki. Oradaki terör grubuyla mücadele ediyor. Birisi Başbakanı katil ilan ederken aynı gün Burak Can'ın öldüğü yerde 42 kovan bulunuyor. Kılıçdaroğlu, 'Kasıtlı olarak ışıklar söndürüldü' diyor. DHKP-C bunu üstleniyor. O DHKP-C'den hedef saptırmaya çalışıyor ve oradan isabet eden kurşunlarla Burak Can şehit oluyor. Onun yaptığı açıklamaya bak. 'Vatanımız, devletimiz sağolsun' diyor, o kalkıp da katili şudur veye budur demiyor. Öbür taraftan Tunceli'de oradakiler kalkıyorlar, 30 yaşındaki polisimizi öyle bir noktaya getiriyorlar ki orada çatışmalarda kalp krizden gidiyor. 27 Mayıs'ta yapılanların benzeri o gençlerin ölümü nasılsa aynı benzeri. Arşivden çıkarmış masaya yatırmış bunun üzerinden planlarını yapmışlar uygulamaya koymak istiyorlar. Gezi de gördük. Ukrayna, Mısır bakıyorsunuz benzeri. 17 Aralık'ta onlar tutmayınca farklı bir projeyi uygulamaya koydular. Benim milletimin sağduyusu, anında olayı çözme kabiliyet meydanlarda ortaya çıkınca bunların mecali kalmıyor. Cezayir dönüşü, orada öyle bir planlama yoktu. Bir saatte 100 binler biraya geldi. Ülkesini seven vatandaşımız feraseti çok farklı" ifadelerini kullandı.
"ORADAKİ TERÖRİST GRUBU TABİİ DAĞITACAKTIR"
Başbakan Erdoğan, "Polisin kastı olsa Burak Can'ı öldürenler gibi yapardı. Burada birşey yok ki, (biber gazı) onların kutusu var. Böyle bir durum var. Biber gazını kullanmak onların en tabi hakkı. Berkin'e yönelik polisimin yaptığı herhangi bir uygulama söz konusu değil. Oradaki terörist grubu tabii dağıtacaktır. Yüzü poşulu olan çocuğun yaşını tespit edebilir misiniz" diye konuştu.
"Dünyanın hiçbir yerinde terör örgütleriyle mücadele kolay olmuyor" diyen Erdoğan, "Demokratik bir hukuk devleti içinde attığınız adımları o kurallara göre atıyorsunuz. Bir İspanya çözemiyor işi, İngiltere çözdü denilirken bir başka yerden patlak veriyor. Şu anda Tayland'da olan olaylar devam ediyor DHKP-C ile ilgili Yunanistan adeta yapılanmasını gerçekleştirdiği bir ülke konumundaydı. Son dönemde bizimle koordinasyon içinde olumlu adımlar attı. Parlamentoda bunları konuşturmaya varıncaya kadar hepsine imkanlar tanıyorlar. Son alının karar, yenilir yutulur şey değil ki. Bu onların beklentileri istikametinde netice olmaz. Biz gerekçeleri görmek isteriz ama 'AK Parti'nin iktidarı döneminde beklentilerini verme' böyle birşey olmaz. Bunca insanın kanına girmiş bir örgüt var ve onun başı durumunda olan kişi ağırlaşmış müebbet almış ondan sonra siz kalkacaksınız, onların bir eli yağda bir eli balda. Biz yapılması gerekenin en ileri derece olanların yaptık. Bu çok daha farklı yerlere gider" şeklinde konuştu.
"SİLAHLARI SUSTURALIM, SİYASET KONUŞALIM' DİYORUZ"
Erdoğan, "Bunların hepsi yalan yanlış şeyler onların beklediği türde sözler söz konusu değil. Bizim bütün sürecimiz hepsi çözüm sürecinin içerisinde var. En son Demokratikleşme Paketi'ni açıkladık. Bizim herşeyimiz açıktır, seçiktir. Gizli kapılar arkasında, bu tür şeyler yapmayız. Dolayısıyla, 'Buralarda yok Oslo'da şu olmuş bu gizli kalmış', bunların hepsi bizim nezdimizde hiçtir. Müsteşarım bilgileri getirir, atılacak adım varsa atarız. Bizim attığmız adımların hepsi üllkemizin huzur ortamını nasıl sağlayacak. 'Oslo süreci gibi bir süreci' yapmayız artık. Biz şuanda elimizden geleni yapıyoruz, 'silahları susturalım, siyaset konuşalım' diyoruz" ifadelerine yer verdi.
Sıfır komşu diye birşeyin söz konusu olmadığına dikkati çeken Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
" Bulgaristan, Romanya ile münasebetlerimiz, Suriye konusunu bir kenara koyarsa Ukrayna, Kırım Özerk Cumhuriyeti'ni bir kenara koyarsak bunun dışında münasebetlerimiz devam ediyor İran, Suriye konusunda çok çok farklı bir yerde duruyor. Bizim bu noktada ilişkileri koparmayışımızın sebebi sadece bizden değil onlardan da kaynaklanıyor. Güçlü ülkeler haline geldiğiniz zaman birbirinizle karşılıklı çıkar ilişkileri var. Bazıları olayı çok farklı görüp 'Şunu hemen yapamaz mısın' diyor, 'Yapamazsın'. Suriye'de 160 bin Suriyeli kardeşimizin ölümü benim ciğerlerimi dağlıyor, Soçi'ye sadece bu iş için gittim Putin ile özel görüşme yaptık ve dedik ki bu işi artık çözmemiz lazım. Bu sizin yüreğinizi dağlamıyor mu? Tarih sizi farklı bizi de farklı yargılayacak. Hatta 'Silah gönderiyorsunuz, o devlet' diyor ben devlete gönderiyorum. 'Aynı şeyi bize yıkmak istiyorlar, bize yıkamazsınız' diyoruz. Türkiye oradaki mazlumların yanında insani yardımlarla olmuştur. Biz bu mücadeleyi şunun için veriyoruz. İran ve Çin bu konudaki yaklaşımları değişmiyor. İçeride biz o kadar rahat değiliz anamuhalefet ne de diğer muhalefet yanımızda onlara rağmen bunları yapıyoruz. Suriye'de bir tane bunların yandaş organlarında mazlumlarla ilgili bir başlık gördünüz mü? Biz elimizden ne geliyorsa bütün imkanlarımızla onlara karşı desteklerimizi vereceğiz veriyoruz, Adana'daki olaya baktığınız zaman bunun neden olduğunu görüyorsunuz. Düşünebiliyor musunuz, bu insan Filistin için ağlamıyor. Burak Can için herhangi bir taziye yayınlamıyorlar. Berkin'le ilgili yayınlayabiliyor. Tamamen bir istikamet sapması var."
Başbakan Erdoğan, "Bütün buralarda 'Şu anda Alevi, Sünnisiyle beraberiz' derken orada böyle bir çatışmanın tahriklerini görüyorsunuz. Reyhanlı'da bunu yaşadık. Hala bunu estirmek isteyenler var. Esed'in yanına gidenlerin kimler olduğu belli" diye konuştu.
Mısır'daki darbe ve Mursi'ye ilişkin değerlendirmede bulunan Erdoğan, "Dolaştıran kimdir, CHP'dir. MHP'dir. Mursi Türkiye'deki uygulamayı örnek olarak Mısır'a almak istiyordu. Rabia işareti Mursi'nin cezaevine girmesinden sonra çıkan bir işarettir. Bunun bir anlamı var, Esma da var. Oraya da buraya da işaret veriyorum. 18 yaşındaki kızın nasıl şehit edildiği ortada. Bu başka birşeye benzemiyor. Buraya bu şekilde ağlayanlar buraya ağlıyor mu" diye sordu.
"Bu diplomasiler veya bu toplantılarda bu tansiyon düşürmeler meydana gelir. Tansiyonu düşürmek malum, serum alırsın ama enerji denildiği zaman bağlantıları şebekeleri vardır" diyen Erdoğan, "Biz yüksek gerilim hatlarını görüyoruz, bu devlettir. Şebekelerde sıkıntılar var. TC'yi kalkıp da bu adamlar ele geçiremez. İlk işimiz tamamen 30 Mart'a odaklandık bu süreç içerisinde bunlar milli irade hırsızlığı yapabilir miyiz gayreti içindeler. İzin vermeyeceğiz. 30 Mart'ta demokrasi ve ekonomi at başı gidecek diyoruz. Demokrasiden taviz vermedik. Son demokratikleşme paketini açıkladı. Genel seçimlerde kalkıp da yüzde 7'den yüzde 3'e düşürdük, 'devlet yardımı al' bunu getirdik. Barajı tamamen kaldıralım dedik ona da olmaz dediler. Alternatifse alternatif getiriyoruz. Bunlar kendileri için bizim intihar etmemizi istiyorlar. Yüzde 10 barajını getiren biz olmadık, bizden öncekiler oldu. Demokratikleşme paketinde daha yayılmacı bir anlayışla bunları yapalım istiyoruz" dedi.
"HİÇ GERİLİMDEN YANA OLMADIK"
"Biz hiç gerilimden yana olmadık, bizim karşımızdakiler aslında bu gerilimi istediler" diyen Erdoğan şunları söyledi:
"Biz bundan sonraki süreçte de gerilimin tarafı olmayacağız. Bu ülkede cam çerçeve indiren kim? Molotofu kullanan kim? Bunun hesabını anında sorması gereken bir devletin olması lazım. Bu ülkenin huzuru için bunlarda hassas olacağız. Ben istediğim yerde gösteri yaparım, yok arkadaş yapamazsın. Bu işin müzakeresi yapılır belirlenen alanlar vardır, yeri gösterilir. O da orada senin güvenliğini alacak. Şu anda BDP, HDP'leri var. Birçok yerde sıkıntılar yaşanıyor. Biz, bir şeyi daha burada şey yapıyoruz. Hukukun çerçevesi içerisinde demokrasimizi ileri demokrasiye nasıl taşıyacağız, o da bizim derdimiz. 30 Mart'tan sonra yeni bir süreç başlıyor. Parlamentoda, Danıştay MİT, Yargıtay, TİB bununla ilgili düzenlemeleri yapmak suretiyle adım atmayı düşünüyoruz. Demokrasiyi daha sağlam zemine oturtalım."
"30 Mart seçimlerinden önce vereceğiniz mesaj olacak mı?" şeklindeki soru üzerine Başbakan Erdoğan, Şu anda hedef tahtasında Başbakan Tayyip Erdoğan var. Dağıttıkları bütün gazetecilerine bakarsanız şahsımı görüyorsunuz. Telefon dinlemeleri vesaire var. Adı geçmediği halde veri deposunda şantaj için beklentilerin olduğunu rahatlıkla söylüyorum. Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı da dahildir. Bunların yapmadığı hiçbir şey yok. Her şeyi bunlar yaptı. Hedefi Başbakanı koyuyorlar. Şu anda CHP, MHP ne konuşuyor üzerimizden bir şey söylüyorlar onlara dikkat edilirse buradan zaten bu çıkar" dedi.
"30 Mart'ta Türkiye'de en fazla büyük şehri alacak olan parti AK Parti" diyen Başbakan Erdoğan şunları söyledi:
"Rakam vermem bu benim ilkelerime ters. Bir şey söylüyorum, birinci pati ikinci parti belli sen üçüncü partisin. Birinci olamadığınız halde şu koltuğu bırakacak mısınız? Siyasi edebe de adaba da yakışmıyor. Balkon, şu maratonda 42 kere balkondaydım. Devamlı balkonlardaydım. Seçim akşamı da neticeyi aldığınızda o ana kadar olanı değerlendireceğiz. Bakın diyorum birisi siyasi Kürtçülük, MHP siyasi Türkçülük CHP ben kumsalların partisiyim diyor. Biz diyorum farklıyız. Biz de etnik milliyetçilik yok. Biz 77 milyonun partisiyiz. Ben Kürdü, Kürt olduğu, Türkü Türk olduğu için sevmiyorum beni yaradan Allah olduğu için onları seviyorum. 780 bin kilometrekarede İzmir'e ne götürdüysek Hakkari'ye de onu götürmenin gayreti içindeyiz. Belediyelerine bakın yolların ortasından kanalizasyonların aktığını görürsünüz. Batman'da ne hizmet varsa bizim hizmetimiz. Gidiyorsun havalimanına muhteşem bir havalimanı, yolları muhteşem. Devasa bir hastane. Toplu konut idaremizin yaptığı konutlar. Batman'da bireyi aşamıyor, ben Kürdüm. Benim Bakanım Mehmet Şimşek de Kürt. Oraya o yatırımların yapılmasını sağlıyor. Bir de yerel yönetimlerde o belediyeciliği görsün. Tek bayrak diyoruz, Kılıçdardoğlu bizimle yarışa giriyor. Tek vatan diyoruz, 780 bin kilometrekare. Tek devlet, paralel devlet bizim devletimiz içinde olamaz." - ANKARA
Son Dakika › Güncel › Başbakan Erdoğan TRT Yayınında Konuştu...(3) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?