Başbakan Erdoğan: Evimin Dinlenmesi Casusluk - Son Dakika
Son Dakika Logo
Güncel

Başbakan Erdoğan: Evimin Dinlenmesi Casusluk

Başbakan Erdoğan: Evimin Dinlenmesi Casusluk
06.02.2014 08:28  Güncelleme: 10:50

Almanya dönüşü uçakta soruları yanıtlayan Başbakan, "Benim evimin dinlenmesi casusluktur. Gizli dosyalar bile basına sızdı." dedi.

Başbakan Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in davet üzerine gittiği Berlin dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Uçaktaki sohbetin ana konusunu, AB ile ivme kazanan ilişkiler, 17 Aralık darbe girişimi, savcı ve polislerin görevlerinin değiştirilmesi, telefon dinlemeleri ve tapeleri ile HSYK'yla ilgili çalışmalar oluşturdu.

Başbakan Erdoğan evinin dinlenmesi ile ilgili "Mesela benim evimin dinlenmesi... Bu casusluktur. Bununla ilgili atılması gereken adımlar atıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına çok gizli kaydıyla dosya gönderildi. Ama bu bile basına servis edildi." dedi.

İşte o soru ve cevaplar

Gerek Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'ın Türkiye ziyareti, sizin Brüksel ve Almanya ziyaretiniz, AB ile ilişkilerde yeni bir ivme beklenebilir mi?

Doğrusu ben daha olumlu bir istikamette gelişmenin olduğu kanaatindeyim. Temenni ederim ki Hollande ve Şansölye'yle yapacağımız bundan sonraki görüşmeler daha iyi olacak. Zannediyorum münasebetler bundan sonra çok daha farklı, olumlu istikamette gelişecektir. Artık bir Sarkozy anlayışı Fransa'da yok.

AK PARTİ AB'DEN KOPMUYOR

Alman Dış Politika Cemiyeti'nde vurguladınız; Bölgemizdeki olaylar, Türkiye'nin AB üyeliğinin ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Bu süreçte AB de Türkiye'ye yaklaşmış olamaz mı?

Bu süreç tabii, aslında arka arkaya geldi. Bunu iyi değerlendirmemiz lazım. Yani birilerinin 'artık AK Parti Hükümeti her yerden kopuyor. Dost kalmıyor' gibi bir yaklaşımları vardı. Biliyorsunuz yazılı ve görsel medyada da birileri tarafından haberler yapılıyordu. Tabii şu an bizim Brüksel ziyaretimiz, sayın Hollande'ın Türkiye'yi ziyareti ve bizim Almanya ziyaretimiz uzaklaşma olmadığını gösteriyor.

MERKEL'İN 17 ARALIK SÜRECİNE BAKIŞI

Merkel'in 17 Aralık sürecine bakışı nasıldı? Bu konu gündeme geldi mi?

Diyebilirim ki konunun üzerinde hemen hemen hiç durmadık. Biraz Gezi'yi konuştuk. Özellikle sosyal demokratların 17 Aralık'a yönelik soruları vardı. Tabii en ilginci şu; Türkiye'deki HSYK olayını, inanın halkımızın büyük çoğunluğu hiç bilmiyor. Biz bir şeyleri anlatıyoruz ama halkımız bilmiyor. Yani nedir, o yani savcıların bir defa atanması olayında Hükümetin direkt etkisi var. Adalet Bakanlığı atıyor savcıları Almanya'da. Onay mercii Parlamento. Aynı durum hakimlerde de var. Bizde ise böyle bir durum var mı?

Hakimin yakasında siyaset rozeti olur, dediler?

Kafasının içinde olabilir…

Almanya'daki Türklere yaptığınız konuşmada, Merkel'e teşekkür etmeniz dikkat çekti.

Bazı şeylerden onlar çok çekiniyorlar. Bundan önceki konuşmam…. Orada ben 'Entegrasyona evet, asimilasyona hayır' demiştim. O zaman başta Bild olmak üzere o konuşmamı saptırmışlardı. Ve benim 'entegrasyona hayır' dermiş gibi bir ifadeyi yaydılar. Ve bunu tüm Avrupa'ya yaydılar. Halbuki ben açık net Avrupa'daki kardeşlerime 'Aman entegre olun. Bu noktada bir sıkıntı meydana getirmeyin' dedim. Ama asimilasyona gelince 'hayır' dedim. Çünkü 'dönüştürmek, insanları kültüründen düşüncelerinden milletinden bayrağından koparmak insanlık suçudur' dedim.

17 ARALIK'A BAKIŞ DEĞİŞECEK

17 Aralık süreci Alman heyetlerince size çokça soruldu mu?

Öyle detay sorular olmadı. Şöyle bir şey var. Öyle zannediyorum ki bundan sonraki süreç, 17 Aralık'ı patlatanlarla ilgili dünyada pek bugüne kadar bakılan bir süreç olmayacak.

Bakış mı değişecek?

Evet. Yeni, 'yarın bizde de olmayacağı ne malum' gibi bakılacak.

Buna Amerika da dahil mi?

Orada zaten biliyorsunuz FBI olsun, onlar zaten birşeyler yaptılar, orada da bir süreç başladı…

YENİ SİYASİ AKTÖRLER ÇIKABİLİR

'30 Mart bir dönüm noktası olacak' dediniz. Nasıl bir dönüm noktası olacak?

Şimdi, saflar netleşiyor. 30 Mart'tan sonra siyasette yeni bir dönüşüm olabilir. Bu dönüşümün içinde yeni aktörler ortaya çıkabilir. Bu yerel seçim olduğu için cesaret edemeyebilirler. Ama seçimden sonra 2015 için şu anda birileri hazırlığın içine girip bazı adımlar atabilir. Onun için 30 Mart milat olacak. Ben şunu da söylüyorum. AK partinin bu seçimlerde alacağı oyun durumu çok çok büyük bir önem kazanıyor. Bakıyorsunuz bir gazete akla ziyan, kendine göre, masa başı bir anket oluşturuyor.

'Birinci olursak' dediniz….

'Birinci parti olursak' demedim. Allah'ın izniyle birinci partiyiz. Ben anamuhalefet gibi konuşmam. Anamuhalifet ne diyor; 'İktidar partisinin, AK Parti'nin tek alternatifi biziz' diyor.

Kılıçdaroğlu'nun grup konuşmasındaki iddialar için ne diyorsunuz?

O önce SSK Genel Müdürlüğü döneminde yaptıklarının hesabını versin. Rahşan affıyla kurtuldu. Kızı Vakıfbank'a girmiş. Duyunca, hayırlısı olsun dedik. Sonra o malum ayakkabı kutusundaki para olayının ardından istifa etti. O kutudaki para bağışın yapıldığı vakfın hesabına girdi. Banka hesapları gizlidir. Ama murakıp mı, müfettiş mi birileri o hesaplara ulaştı… Şimdi tutturmuş bir TÜRGEV… Peki, bizden önceki dönemlerde Fatih Belediyesi, ÇYDD, İstek Vakfı, TEV'e arazi bağışlamadı mı? O vakıflar suç işledi demiyorum, Kılıçdaroğlu'nun samimiyetsizliğini anlatmak istiyorum. TÜRGEV yeni değil ki; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığım dönemde kuruldu.

EVİMİN DİNLENMESİ CASUSLUK

17 Aralık'la 'paralel yapı', 'Darbe' dediniz. Bununla ilgili idari tasarruf kullanıyorsunuz. HSYK gibi bir çok alanda yasal çalışmalar da var. Adli bir süreçte olacak mı?

Mesela benim evimin dinlenmesi... Bu casusluktur. Bununla ilgili atılması gereken adımlar atıldı. Ankara Cumhnuriyet Başsavcılığına çok gizli kaydıyla dosya gönderildi. Ama bu bile basına servis edildi. Başbakanlık Teftiş Kurulu'ndan gizli çıktı, savcılıkta sızdı. Atamaları eleştiriyorlar. 250 bini aşkın polis var. Yanlış yapanların elbette yer değiştirecek. Yargıdaki yanlışlara da HSYK el koydu. Orada da asıl atama listesi sonra gelecek. 4 bakanla ilgili dosyaları savcılık 'muvaza var' diyerek geri gönderdi, şimdi yeniden incelenecek.

Muhalefet, sizin 17 Aralık'la ilgili darbe ve paralel devlet söylemenizi, savcıları değiştirmenizi yolsuzluk ve rüşvet iddialarını kapatmak için geliştirdiğinizi söylüyor?

O zaman ben size şunu sorayım; onlar savcı da bunlar savcı değil mi? HSYK karar verdi, çünkü muvaza var. Emniyetteki tutanakla yargıdaki tutanak arasında farklılıklar var.

Paralel yapının yargıda ve emniyette olduğunu söylüyorsunuz, bu konuşmanızda 'yargı ve güvenlik güçleri' dediniz, askeri de kastediyorsunuz?

Askere sızma gayretleri de var. Adana olayı anlamlıdır (MİT'e ait TIR'ların durdurulması) Polis bölgesinde bunu yapamazsınız. MİT mensubuyum deyince durması lazım. İşte bu paralel devletin işbirliği. Albayı görevden aldılar. Poliste 24 saatte açığa alınırdı. Bu durumda deliller karartılabilir.

NORMALLEŞME YOLUNA GİRDİK

'Gezi'den sonra bu darbe teşebbüsünü de önledik' dediniz. Size göre bu olayların arkası gelebilir mi?

Yani hiçbir ülkede, özellikle demokratik ülkelerde buna ABD de Rusya da dahil bu tür eylemlerin olmadığı zaman var mı? ABD'de neler yaşandığı ortada. Ve o süreçte ABD ciddi manada sarsıldı. Bakıyorsunuz Avrupa'da bir çok ülke ciddi sarsıntılar geçirdi, Yunanistan, Ukrayna. Yani birileri bir yerleri ciddi manada karıştırmanın gayretinde. Almanya, Frankfurt ve Hamburg olaylarıyla bazı şeyler yaşadı. Türkiye'de de alternatifimiz olanlar sandık yoluyla iktidara gelemeyeceklerini görünce bu defa bu yollara tevessül etmenin gayreti içine giriyorlar. Bakıyorsunuz 12 ağaçla yok iyi niyetli adımlardı falan. Bunun neresi iyi niyetli. Cam çerçeve indireceksin, ondan sonra molotoflarla falan esnafa, vatandaşa saldıracaksın. 'demokratik hak ve özgürlük' diyeceksin. Bunun yolu fikirden, düşünceden, sandıktan geçer. Bunu yapmıyorlar. Yapınca sandıktan geçemeyeceklerini biliyorlar çünkü. Şu an Doğu'da olanlar, buna benzer şeyler. Benim Van Büyükşehir Belediye Başkan adayım, pırlanta gibi bir insan, orada esnaf ziyareti yaparken taşla sopayla saldırıyor. Hani siz demokrattınız. Hani sizin partiniz Barış ve Demokrasi Partisi'ydi. Niye saldırdınız adayıma. Ne yaptı size, esnaf ziyaret ediyor.

17 Aralık'la başlayan süreçte 'Ne zaman normale döneceğiz' soruları soruluyor. Şu an normale döndü diyebilir miyiz? Ya da ne zaman genel anlamda normalleşmeden bahsedebiliriz?

Şu an bir normalleşme sürecindeyiz. Ancak biliyorsunuz ki başlattıkları bir yargı süreci var. Yargı sürecinin noktalanması normalleşmeyi getirecektir. Ama normalleşme yoluna girdik diyebilirim.

SÜREÇ BİTİNCE VATANDAŞ "DİNLENMİYORUM" DİYECEK

Bu işler çözüldükten sonra artık vatandaş şunu görecek; 'Artık ben dinlenmiyorum.' Neyle? Ağır ceza mahkemesi oybirliğiyle karar vermezse kimseyi dinleyemezsin. Bu nedir; ancak buradan gelecek olan dinleme delil kabul edilecek. Bunun dışında ne MİT'in ne de Emniyet İstihbarat'ın verdiği dinlemeler delil kabul edilmeyecek. Ama istihbarat bilgisiyle suçüstü yapabiliyorsan yaparsın. Bunun dışında yargıda delil olmaz.

Kaynak: Haberler.Com

Son Dakika Güncel Başbakan Erdoğan: Evimin Dinlenmesi Casusluk - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    Yorumlar (7)

  • 1071:
    senin evin dinlenince casusluk oldu ... peki Deniz BAYKAL, peki Mehmet EKİCİ ve diğer MHP li vekiller evlerinde kameralara çekilip hemde yatak odaları bunlar servis edilirken niye sesiniz çıkmadı tam tersine seçim meydanlarında kullandın hala kullanıyorsun daha 2 hafta önce Kemal KILIÇTAROĞLU na genel başkanına o kaset olayı yapılmasaydı sen genel başkanlığı bırak genel müdür olamazdın otur ve önüne sunulanın keyfini sür karışma diyen siz değilmiydiniz yazılkar olsunki bu millet Müslüman geçiniyor ve geçinene tamah ediyor Müslümanlık bumu yalan dolan hakaret yetim hakkı kul hakkı yemekmi yazılkar olsum MAKARNACILAR size 31 12 Yanıtla
    HASRET:
    deniz Baykal, mehmet ekıcının yatak odasına o kadınları da tayyıp mi koydu BEYİNSİZ 0 0
    hasret:
    HADO paraları da kadınları da kimse koymadı.paraları olan hırsız peki diğerleri ne.fazla beyın ne gerek yok. 0 0
  • ömer sekban:
    sevsekte sevmesekte saygı duyalım oyverenleriin hatırına.Çünkü kaşıkla kopardığınızı halka hıtabında kepçeyle gerii alıyor. BAŞBAKANA hakaret etmekle muhalefet olunmaz.anlayanlara..... 10 16 Yanıtla
  • hüseyin:
    sen cemahtle billik olup askeriye kumposyapmadimmi hatta sen savcisideyilmiydin noldu sanazalaligelincemi kötü oldu bunlalin hepsini sen dinletmedimi mühalefeeeti bilekasetlerle deyiştildin gölursun senin nepisliklelin var da millet kolkuyor ama eninde sonunda cikaca anlayanaaaa 2 0 Yanıtla
  • FAYSAL:
    B.B. NIN ÇEVRESİNDEDEKİLERE DİKKAT EDİN FİKRET BİLA SAYMAZSAK YANDAN VE CANDAŞ BASINDAN BAŞKA KİMSE KALMAMIŞ... MUSA EROĞLUNUN SÖYLEDİĞİ BİR TÜRKÜ VARDI...AŞAĞIDAN YUKARIDAN YOLUN SONU GÖRÜNÜYOR ... 1 0 Yanıtla
  • arkhe:
    almanya basbakanı canlı yayında tayyıp e ne soyledı,dıkkat etmedınız mı arkadaslar..buradakı turkler benım vatandasım,burada sıyaset yapma dedı,tayyıp sus pus cevap veremedı..sonra merkel aynen soyle soyledı,ulkenızı kaygı ıle ızlıyoruz,yargıyı rahat bırakın dedı,bızımkı yıne sus pus..ee sımdı yanına yancıları almıs,merkel benı anladı bılmem ne dıye bosbos konusuyor.yahu bu boşbakan bu kadar yalanı nasıl soyluyor anlamak mumkun değil... 0 0 Yanıtla
  • Tüm yorumlar için tıklayınız
    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement