Başbakan Erdoğan(3/son).

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sandık her şey değildir tartışmalarına değinerek, "Bunun arkasına saklanmak, 'dağdaki çobanla, profesörün oyu bir mi?' Hatırlayın, ülkemizde bunlar tartışıldı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sandık her şey değildir tartışmalarına değinerek, "Bunun arkasına saklanmak, 'dağdaki çobanla, profesörün oyu bir mi?' Hatırlayın, ülkemizde bunlar tartışıldı. 2 bin 500 yıl önceki en ilkel demokrasi anlayışını savunmaktır. İnsanlar, ister çoban, ister profesör olsun, ister cumhurbaşkanı, başbakan, şu, bu ne olursa olsun, kendileri için iyiyi ve doğruyu ancak kendileri bilebilir. Onun için demokrasi altını çiziyorum, genel ve eşit oy ilkesine dayanır" dedi.

Erdoğan, Cevahir Otel'de düzenlenen "Yurt Dışındaki Türk Bilim İnsanları 2. Kurultayı"nın kapanış oturumunda yaptığı konuşmada, Mısır'da yapılan askeri darbe konusuna ağırlık verdi. Mısır'ın devrik lideri Muhammed Mursi'ye yapılan eleştiriler konusunda Başbakan Erdoğan, "Efendim "işte Mursi'nin hataları var' Kardeşim hataları olabilir Hatasız insan var mı dünyada? Bu hatanın bedelini ödettirecek olan Mısır halkıdır. Sandıktır. Sandık gelir, hataları varsa, hata yapanları da halk en iyi şekilde kantarda ölçer, biçer, geri gönderir. Memnunsa, "devam' eder. Ama siz kalkıp da 30-40 yıl tek partili bir dönem yaşayacaksınız, ilk defa çok partili bir dönemle bir siyasetçi seçilecek, ona bir yıl dahi tahammül edemeyeceksiniz. Böyle bir şey olabilir mi? Bu bir defa demokrasi ile iç içe zıt ve demokrasi ile ters olan bir yaklaşım tarzıdır" yorumunu yaptı.

-"MURSİ DEĞİL, MUHALEFETE DE OLSA KÖTÜ GÖRÜRÜZ"-

Burada ordunun yaklaşımının asla demokrasi ve sivil bir yönetim anlayışı ile tanımlanamayacağını dile getiren Erdoğan, "Darbelere kılıf üretmek için, darbeleri mazur, meşru göstermek için çabalayanlar da hatta sessiz kalanlar da en az darbeciler kadar sorumludur, kötüdür. Darbe, Mısır'da değil de başka ülkede olsa, biz yine bunu aynı şekilde kötü görürüz. Darbe, Cumhurbaşkanı Mursi'ye karşı değil de muhalefettekilere karşı yapılmış olsa, biz bunu yine de kötü görürüz. Bizim Türkiye olarak yaşadığımız tecrübeleri, başka ülkelerin tecrübeleri, böyle ilkeli, böyle samimi bir duruş gerektirir" diye konuştu.

-"BATILI ÜLKELERE SESLENİYORUM"-

Erdoğan, Mısır'daki darbe konusunda özellikle Batılı ülkelere seslenerek, şöyle devam etti:

"Mısır'da olup bitenler karşısında "ama'lı, "ancak'lı' cümleler kuranlar, darbeye meşruiyet kılıfı geçirmek isteyenler, bunlarla birlikte susanlar, vicdanlarına da halklarına da tarihe de hesap veremezler. Bugün Mısır'da yapılan yanlışa sessiz kalanlar yarın, bir başka yerinde yapılanı eleştirme hakkına hiçbir zaman sahip olamayacaklardır. Özellikle Avrupa Birliği, Mısır'daki darbeye gereken tepkiyi göstermeyerek, Mısır'daki darbeye "darbe' bile diyemeyerek, kendi ülkelerini bir kez daha ayakları altına almıştır. Avrupa Birliği müktesebatını tekrar açıp okumalarını kendilerinden istiyorum. Demokrasi, kusura bakmasınlar çifte standardı kabul etmez."

-"HİÇ KİMSE DEMOKRASİ DIŞI YOLLARA KAPI ARALAMAYA ÇALIŞAMAZ"-

"Sandık" konusuna da özellikle değinmek istediğini vurgulayan Erdoğan, "Sandık, demokrasinin namusudur. Sandığa saygısı olmayanın, kendisine halkına ve tarihine de saygısı olamaz. Demokrasilerde yönetmenin, hükümet etmenin, sandık dışında, sandığın çıkardığı çoğunluk dışında bir kuralı yoktur. Demokrasiyi yok etmek için sadece darbe yapmak gerekmez. Çoğunluğu aşağılamak, çoğunluğun tercihlerini aşağılamak, çoğunluğun seçimini yok saymak da demokrasiyi yok etme girişimidir. Elbette sandık her şey değildir ama "sandık her şey değildir' sözünün arkasına sığınıp, hiç kimse demokrasi dışı yollara kapı aralamaya çalışamaz" diye konuştu.

-"MISIR'DA AZINLIĞIN ÇOĞUNLUĞA ZULMÜ DEĞİL DE NEDİR?"-

Erdoğan, Mısır'da şu anda yaşanan olayların, azınlığın, çoğunluğu tahakkümü ve zulmü olduğunu savunarak, "Bu dünyanı neresinde olabilir?" diye sordu. Demokrasi kavramını eski Yunan şehir devletlerinde ortaya çıktığını söyleyen Erdoğan, demokrasinin ilk deneyimlerinde yabancılara, kölelere, kadınlara ve yurttaşların tamamına, yönetimde söz hakkı verilmediğini, aradan geçen 2 bin 500 yıla rağmen, bugün hala demokraside seçkinlerin, elitlerin üstünlüğünü savunmanın sadece ilkellik olduğunu söyledi.

-"DAĞDAKİ ÇOBANLA PROFESÖRÜN OYU BİR Mİ? TARTIŞMASI YAŞADIK"-

Konuşmasında, geçmişte manken Aysun Kayacı'nın "dağdaki çobanla benim oyum bir mi?" sözleriyle başlayan oy tartışması konusuna da isim vermeden değinen Erdoğan, "Sandık her şey değildir. Bu bahanenin arkasına sığınmak, "dağdaki çobanla, profesörün oyu bir mi?' Hatırlayın. Bizim ülkemizde bunlar tartışıldı. Bunun arkasına sığınmak, 2 bin 500 yıl önceki en ilkel demokrasi anlayışını savunmaktır. Demokrasi insanın, bireyin, vatandaşın, rasyonel bir varlık olduğu anlayışına dayanır. İnsanlar, ister çoban, ister profesör olsun, ister cumhurbaşkanı, başbakan, şu, bu ne olursa olsun, kendileri için iyiyi ve doğruyu ancak kendileri bilebilir. Onun için demokrasi altını çiziyorum, genel ve eşit oy ilkesine dayanır. Hiç şüphesiz sandıkla gelen bir iktidar, demokrasiyi rafa kaldırmak hakkına sahip değildir. Ama bunları gerekçe gösterip olmayan niyeti varmış gibi gösterip kimse de çoğunluğu çiğneyemez" değerlendirmesinde bulundu.

-"SİLAH GÜCÜNE GÜVENENLER DEMOKRASİ İNŞA EDEMEZ"-

Erdoğan, elindeki silah gücüne güvenenlerin demokrasi inşa edemeyeceğini belirterek, "Elindeki medya gücüne güvenen demokrasi inşa edemez. Arkasındaki güçlere dayanıp sesini çok çıkartan demokrasi inşa edemez. Demokrasi sadece ve sadece sandıkta inşa edilir ve güç bulur" diye konuştu.

-"MEYDANLAR, ÜLKENİN HİSSİYATINI TEK BAŞINA YANSITMAZ"-

"Ülkelerin hissiyatlarını tek başına meydanlar yansıtmaz" diyen Erdoğan, "Asıl sandıklar yansıtır. Meydan görüntüleri yanıltıcı olabilir. Ülkenin tamamın fotoğrafı olmayabilir. Meydan görüntülerine bakıp, sandık sonuçların görmezden gelenler ilkeli ve ahlaki bir duruş sergileyemezler" yorumunu yaptı.

-"DÜNYA MISIR'A BİR KURUŞ DESTEK VERMEDİ"-

Erdoğan, dünyanın Mısır'a bir kuruş destek vermediğini, sadece Katar ve Türkiye'nin destekte bulunduğunu söyledi. "Bu destek vermeyenler adete ipini çekmişlerdir mevcut Mısır yönetiminin" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Açık konuşacağım. Aynı şekilde Yunanistan'a IMF, Avrupa Birliği Bankası vesaire, hepsi 100 milyar Euro gibi bir rakamı destek olarak göndermişlerdir. Birisini nüfusu 80-85 milyon, öbürü 10 milyon ve orada da teknokrat hükümeti kurmuşlardır. Bak seçilmiş, hala ayakta duramıyor, sıkıntılar içinde bir süreci yaşıyor. Bu çifte standart değil de nedir? O desteği vermeyenler hem ipini çektiler, hem de getirdikleri darbe yönetimi ile orada iş başaracaklarını sanıyorlar. Ne yapacaklar başaracaklar da? Şimdi belki parayı boca edecekler. Belki destekleri boca edecekler ama önceki yönetimler, nasıl birçok yolsuzluklara vesile olmuşlarsa, birçok yolsuzlukların aracı olmuşlarsa, temenni ederim ki burada gelenler olmaz, yine böyle bir süreç Mısır'da başlayabilir."(ANKA/SON)

(HMD/OLÇ) - İstanbul