Başbakan Erdoğan (1): "Yeni Hedef 2071"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kongre'deki konuşmasında, Malazgirt Zaferi'nin bininci yılını kastederek, "Ne diyoruz? "Büyük millet, büyük güç, hedef 2023 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kongre'deki konuşmasında, Malazgirt Zaferi'nin bininci yılını kastederek, "Ne diyoruz? "Büyük millet, büyük güç, hedef 2023. Ama bugün buradan bir şey daha hatırlatıyorum. O günleri bizler göremeyeceğiz. Kuvvet, kudret sahibi Allah'tır. Ama 2023 hedefinden sonra inşallah Cumhuriyetimizin 100. yılının dışında bir hedefimiz daha var. O da kuruluşun bininci yılı olacak. Hedef 2071 gençler. Bizler 2023'ü sizler de inşallah 2071'i inşa edeceksiniz" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan Büyük Kongre'deki konuşmasına, Sezai Karakoç'un "Sürgün ülkeden başkentler başkentine" adlı şiirinin bir bölümünü okuyarak başladı. "Rabbime bize bu coşkuyu ve bu birlikteliği yaşattığı için hamdediyorum" diyen Erdoğan, Kongre'nin yapıldığı salonun Türkiye'nin tüm renklerini yansıttığını, kardeşlik dostluk ve muhabbet olduğunu belirtti. Türkiye'nin ve dünyanın kalbinin AKP genel kurulunda attığını ifade eden Erdoğan, selamlamalarla geçen ilk kısmında, " Suriye'nin bütün kahramanlarını saygıyla selamlıyorum" ifadelerini kullandı. Kongreyi izlemeye gelen yabancı konukları da selamlayan Erdoğan'ın Filistin Hamas lideri Halit Meşal'in ismini söylemesiyle birlikte salondan büyük alkış geldi. Kadın ve gençlik kollarının çalışmalarının önemine dikkat çeken Erdoğan, gençlere, Arif Nihat Asya'nın "Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın" sözleriyle seslendi. Gençlere her zama güvendiğini ifade eden Erdoğan, gençlerin bu topraklar üzerinde önemli bir kaynaktan beslendiğini belirterek, "O çeşmeden Türkçe'nin sultanı Yunus Emre'nin, Kürtçenin sultanı Ahmedi Hani'nin, gönüllerin sultanı Mevlana'nın sözleri akıyor. Siz Fuzuli'nin Mehmet Akif'in, Necip Fazıl'ın Nazım Hikmet'in, Sezai Karakoç'un dizelerin aktığı o çeşmelerden gönül dünyanızı beslediniz" dedi.

-KURULUŞ FELSEFESİNİ ALPARSLANLA ANLATTI -

"Sınır karakollarında gönlünü namlunun ucuna koyarak görev yapan askerleri ve polisleri" de selamlayan Erdoğan, Mehmet Akif'in asker şiirini okudu ve şehitlerin hatırasını yere düşürmemek üzere söz verdi. AKP'nin kurulduğu 2001 yılında bir medeniyet, adalet, kalkınma mücadelesi olduğunu, partinin kuruluş felsefesiyle ilgili şunları söyledi:

"Bundan 950 yıl önce 1071'de Malazgirt Ovası'nda Alpaslan beyaz atının üzerinden ordusuna şöyle seslenmişti: "Ey kumandanlarım ey askerlerim. Bütün Müslümanların bizim için dua ettiği şu saatlerde kendimi düşman üstüne atmak istiyorum. ya muzaffer olur gayeme ulaşırım ya şehit olur cennete giderim. Atımın kuyruğunu bağladım, nefer gibi savaşacağım. Sultanlığa dair alamet yok üzerimde. Şehit olursam bu beyaz elbise kefenim olsun. Benimle birlikte savaşmakta ya da ayrılmakta serbestsiniz. ya Rabbi, sana tevekkül ediyor azametin karşısında yüzümü yere sürüyor, senin için harbe giriyorum. Allah'tan başka sultan yoktur. Emir ve kader onun elindedir.' Bu adanmışlıkla savaşa giren Alparslan yüzlerce yıl sürecek sevgi medeniyetinin de kapılarını araladı."

Bu sevgi medeniyetinin Osman Gazi'nin ellerinde bir filize ve daha sonra Kafkas Dağlarından Tuna'yı kavrayan büyük bir çınara dönüştüğünü belirten Erdoğan, bu çınarın gölgesinde ayrım, ayrımcılık ve ötekileştirme olmadığını, bu çınarın "kalemin gücüne ve bilgisayarın tuşlarına inanan bir medeniyet çınarı" olduğunu kaydetti. Erdoğan, "Bu büyük çınarın, Selçuklu Devleti, Osmanlı Devleti ve Cumhuriyet Devleti hep bu çınarın gölgesinde kan dökmeden, sevgiyle, barışla hep geleceğe yürüdüler. İşte biz AK Parti olarak bu büyük çınarın kollarından biriyiz. Bizim yolumuz Sultan Alparslan'ın, Melikşah'ın, Kılıçarslan'ın yoludur. Bizim yolumuz Osman Gazi'nin, Fatih Sultan Mehmed'in, Sultan Süleyman'ın, Yavuz Sultan Selim'in yoludur. Bizim yolumuz Gazi Mustafa Kemal'in, merhum Adnan Menderes'in, merhum Turgut Özal'ın, merhum Necmettin Erbakan'ın yoludur. Yani bizim yolumuz, sevginin, kardeşliğin, tevazuunun, kucaklamanın, birleştirmenin yoludur "dedi.

-"YENİ HEDEF 2071"-

Konuşmasında, gençlere de seslenen Erdoğan, Malazgirt Zaferi'nin bininci yılını kastederek, "Ne diyoruz? "Büyük millet, büyük güç, hedef 2023. Ama bugün buradan bir şey daha hatırlatıyorum. O günleri bizler göremeyeceğiz. Kuvvet, kudret sahibi Allah'tır. Ama 2023 hedefinden sonra inşallah Cumhuriyetimizin 100. yılının dışında bir hedefimiz daha var. O da kuruluşun bininci yılı olacak. Hedef 2071 gençler. Bizler 2023'ü sizler de inşallah 2071'i inşa edeceksiniz" diye konuştu.

-"780 BİN KİLOMETREKARENİN PARTİSİYİZ"-

Böbürlenmenin de en büyük yanlışlardan biri olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Bu büyük dava çınarının bütün kök ve dallarını nasihatlerini kulağımıza küpe yapıyoruz. ve la galibe illallah yani Allah'tan başka zafer sahibi yoktur" diye konuştu. Bir süre önce hayatını kaybeden Türk Halk Müziği sanatçısı Neşet Ertaş'ın Türkiye'nin, dünyanın ve insanlığın sesi, Anadolu'nun gönül dağı, garibi Ertaş'ın "Kalpten kalbe bir yol" tarif ettiğini kendilerinin de bu yolu kurmak için yola çıktığını kaydetti. Kendilerinin sadece kendilerine oy verenlerin partisi olmadığını belirten Erdoğan, "Biz 780 bin kilometre karenin partisiyiz" diye konuştu.

-"GAZİ'NİN BAŞLATTIĞI HAREKET"-

AKP olarak bazı kırmızı çizgilerinin olduğunu, etnik, bölgesel ya da dinsel tüm milliyetçiliklere karşı olduklarını belirten Erdoğan, konuşmasında kimsenin hayat tarzına karışmadıklarını özellikle vurguladı. "Hiçbir dayatmanın yanında tarafında olmadık. Herkesin hayatına saygı duyduk garanti altına aldık. İmtiyazlarla mücadele ederken tercih etme özgürlünü genişleten parti olduk" diyen Erdoğan, 2001 öncesinde ve sonrasında Anadolu'nun ve Trakya'nın köylerini ziyaret ettiklerini belirterek, Anadolu'nun kendilerinden köklü çözümler beklediğini anlattı. Kendilerinin de Gazi Mustafa Kemal'in başlattığı, ama "yakın arkadaşları tarafından kesintiye uğratılan" anlayışın Türkiye'ye hakim olmasına, Adnan Menderes'in "zalimce idam edilmesiyle yarım kalan reformların" devam etmesine çalıştıklarını anlattı.

-"YÜZDE BİRİN HAKKINI KORUMAK BOYNUMUZUN BORCU"-

CHP'ye de darbelerin içinde fiilen ya da fikren içinde olma suçlamasında bulunan Erdoğan, AKP'nin 1920'li yıllardaki TBMM ruhunu bugüne taşıyan, kuruluş ruhuna aykırı şekilde militarist rejimi demokrasiyle buluşturan bir parti olduğunu savundu. Kimsenin giyim kuşam ya da yaşayışına karışmadıklarını asla da karışmayacaklarını ifade eden Erdoğan, "Değil yüzde 50, yüzde 99'la iktidar olsak yüzde 1'in hakkını hukukunu korumak bizim boynumuzun borcu olarak kalacaktır. Ama azınlığın çoğunluğu tahakküm altına almasına müsaade etmedik, etmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.

-"AŞIK VEYSEL SÜPRİZİ"-

Cumhuriyetin kurulduğu tarihten bugüne siyasetin gelişimi konusunda değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, vesayetçi siyasetin AKP ile millet tarafından tasfiye edildiğini belirtti ve şunları söyledi:

"Artık, kimse sırtını devlete dayayıp işkence yapamaz, hiçbir memur devlet adamı halka üstten bakamaz. Millet arasında ayrımcılığı ortadan kaldırdık. İmam hatip okulları tekrar açıldı. Bugün Kuran öğrenmenin, Siyer-i Nebi öğrenmeni önünü açtık. Başörtülü kızlarımızın okullara gitmesinin yolunu biz açtık. Biz bugün milleti en tabi hak ve özgürlükleriyle, özellikle tercih özgürlüğüyle buluşturuyoruz. Dayatmalara karşı çıkıyoruz. Normalleşmeyi sağlıyoruz. Kendisini hakim olarak görenlerin horladığı kesimleri özgürleştiriyoruz. Bu ülkenin milletin enerjisini tüketen asalaklarla mücadele ettik, ediyoruz. Siyasete müdahalelere geçit vermeyeceğiz. Onlardan hesap sormanın önünü açtık. Millet iradesine karşı gelenler er ya da geç milletin mahkemelerine çıkacaktır." AKP olarak seçim beyannamelerinde Türkiye'nin kronik meselelerine yer verdiklerini, iktidardaki on yılda çoğunu çözdüklerini ifade eden Erdoğan, bir de sürpriz yaprak, konuşmasının arasında Aşık Veysel'in "Uzun ince bir yoldayım" türküsünü kendi orijinal sesinden dinletti. Erdoğan bu arada bir süre dinlenmek fırsatı da bulmuş oldu.

-"CHP TERÖRİSTLERİN BELGELERİYLE KONUŞUYOR"-

Bir yandan terörle mücadele ederken, terörü besleyen sorunların üzerine gittiklerini, gerek terörle gerekse demokratikleşme mücadelesinde hep yalnız bırakıldıklarını anlatan Erdoğan, bunları bahane olarak görmediklerini tahrik ve provokasyonlara rağmen kararlılıkla ilerlediklerini anlattı. Türkiye'de terörün siyaset alınıp satılan bir piyasasının oluştuğunu, silah ticareti ve kaçakçılık gibi fonksiyonları olan terörün sadece Türkiye düşmanı yabancı çevrelerden değil, bu piyasadan rant sağlayan bazı iç mihraklardan da, "devletin derinlerine sirayet etmiş çetelerden" de, bir kısım medyadan da destek aldığını söyledi. "Terör bitince siyasi rantı bitecek olanlar terörle mücadelede yanımızda olmadılar" diyen Erdoğan, Anamuhalefet partisi CHP'nin terör örgütünün servis ettiği belgelerle konuştuğunu, "Bölücü terör örgütünü Sosyalist Enternasyonal'de Filistinli direnişçilerle bir görecek kadar bir illetin içerisinde" bulunduğunu ifade etti. Kendilerinin terörü sonlandırmak için sosyoekonomik adımları da attıklarını belirten Erdoğan, "Kürt kızlarını sokak ortasında katleden bu canavarlarla Kürt kardeşimin ilgisi ve ilişkisi yoktur. Kürt kardeşlerime sesleniyorum. Oy versin vermesin, her kardeşimin elini vicdanına koymasını istiyorum. Etki altında kalmadan her bir Kürt kardeşimin bir an düşünmesini istiyorum. Cumhuriyet tarihi boyunca hangi hükümet bu kadar cesur adımlar atmıştır? Kardeşlik için bu kadar çaba gösterilmiştir. On yılardır süren ret politikalarına AKP son vermiştir" diye konuştu.

-"TERÖRLE KUCAKLAŞANLA DEĞİL SİZİNLE KUCAKLAŞANLA"-

AKP'nin Kürt sorunun çözümü için birçok adım attığını fakat bunları "Kürt kardeşlerinin başına kakacak bir parti olmadıklarını" kaydeden Erdoğan, "Biz yüzlerce adım attık, Kürt kardeşlerimden bir adım atmasını bekliyoruz. Teröre karşı cesaretle sesini yükseltmesini bekliyoruz. Yeniden Kürt kardeşlerimizle birlikte yol haritası çizmek, kardeşliği Kürt kardeşlerimizle yükseltmek istiyoruz. Biz aynı kıbleye dönüyoruz. Aynı aileni fertleriyiz. Terör örgütünün 30 yıldır şiddeti zarar getirdi. Kürt kardeşlerimizin oyunu alarak Meclise gelenler ayrımcılık yaptı. Ben kardeşlik diliyle konuşuyorum. Şiddete teslim olarak değil siyasetle çözelim. Bu sorunu teröristle kucaklaşarak çözeceğini zannedenlerle değil sizinle kucaklaşanlarla beraber çözün. Bugün yorulmadan tekrar ediyorum. İnadına barış kucaklaşma ve kardeşlik diyorum" diye konuştu.

(ANKA/DEVAM)

(EKİP/ORH) - Ankara