Başbakan Davutoğlu: "Yeni Türkiye Kabuğunu Kırdı, Yüzünü, Yönünü Tüm Dünyaya Çevirdi"

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun konuşması 5. Uluslararası Genç İşadamları Kongresi- Başbakan Davutoğlu: (2)- "Dünya ekonomisinde zorluklar yaşanırken, çevre coğrafyamızda jeopolitik depremler, travmalar, yangınlar, ateşler sürerken, Allah'a şükür ekonomik performansımız son gelen verilerle doğru istikamette başarılı bir seyir takip ediyor"- "2015 yılında beklentilerin üzerinde bir performans sergileyen ekonomimiz ikinci çeyrekte yüzde 3,8, üçüncü çeyrekte yüzde 4 büyüyerek, dünyanın en hızlı büyüyen ekonomileri arasına girmiştir"- "7 Haziran ile 1 Kasım arasında verdiğimiz sözü tuttuk, halkımıza bırakın kısa bir süre yönetim boşluğunu, bir dakika dahi yönetim boşluğu hissettirmedik. Teröre karşı mücadele yürüttük, ekonomik krizle boğuştuk, birçok uluslararası ve ulusal karşı kampanyalarla uğraştık ama sırtımızı ne millete döndük ne de dünyaya kapatıp, içimize döndük. Milletimize dayandık. Milletimize güvendik ve Türkiye'yi elhamdülillah 1 Kasım'da herkesin hayranlıkla izlediği bir demokrasi zaferiyle buluşturduk" Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Dünya ekonomisinde zorluklar yaşanırken, çevre coğrafyamızda jeopolitik depremler, travmalar, yangınlar, ateşler sürerken, Allah'a şükür ekonomik performansımız son gelen verilerle doğru istikamette başarılı bir seyir takip ediyor" dedi.Davutoğlu, WOW Hotel'de Genç MÜSİAD tarafından düzenlenen "5. Uluslararası Genç İşadamları Kongresi"nde yaptığı konuşmada, böylesi anlamlı bir organizasyonda olmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu söyledi.Çok yoğun bir programının olduğunu ifade eden Davutoğlu, "Ama mesele MÜSİAD ise kuruluşundan beri takip ettiğim, destek verdiğim MÜSİAD ise ve hele hele gençler ise böyle bir programa 'hayır' demek mümkün değildir" diye konuştu.Gençlerle her buluştuğunda yeniden enerji, yeniden güçlü bir iddianın ayak seslerini duyar gibi olduğunu kaydeden Davutoğlu, MÜSİAD'ın bundan 25 sene önce hangi şartlar altında kurulduğunu ve bu sürede neler başardığını yakından, içeriden çok iyi bildiğini aktardı.MÜSİAD'ın, kısa süre içinde ekonomik hayatın en önemli STK'larından biri haline dönüştüğünü, üye sayısının 11 bini geçtiğini ifade eden Davutoğlu, MÜSİAD'ın kurulmasına katkıda bulunanlara teşekkür etti.Başbakan Davutoğlu, şöyle konuştu: "Sadece İstanbul sermayesini değil tüm Türkiye'yi temsil eden, ekonomik hayatımızın en önemli aktörlerinden biri oldu. Aynı şekilde 2002 yılında idealist ve kararlı genç iş adamları tarafından kurulan Genç MÜSİAD'ın çalışmaları da hızla ülkemizin her sathına yayıldı. Bugün 2 bin 100'e yakın üyesiyle tüm ülkemizde yaptıkları çalışmalarla gurur duyuyoruz. Ancak bir hususun altını özellikle çizmek istiyorum. Genç MÜSİAD'ın ülkemiz ve iş dünyamız için önemi, bu gençlerimizin girişimci ruhlarını milli ve manevi değerleriyle harmanlamış olmalarından kaynaklanmaktadır. Sizler bir yandan kaliteli eğitimleriniz ve teşebbüs ruhunuzla memleket ekonomisine katkıda bulunurken, bir yandan da kültürel ve manevi değerlerin ışığında iş ahlakına sadık kalmakta, bu ahlakı yüceltmektesiniz. Bugünkü kongremizin teması adil dünya girişimi ve konuşma başlıkları bu hassasiyetin en güzel göstergesi. Adil dünya girişimi. Bu nedenle sizlere ne kadar teşekkür etsek azdır."- "Yeni Türkiye kabuğunu kırdı, yüzünü, yönünü tüm dünyaya çevirdi" Genç MÜSİAD'ın, 2002'de AK Parti iktidarının Türkiye'de yeni bir sayfa açtığı yılda kurulduğunu anımsatan Davutoğlu, "Sizler Genç MÜSİAD'ın temsilcileri, yöneticileri ne 28 Şubat sürecini yaşamak zorunda kaldınız ne de 1990'lı yılların koalisyon hükümetlerini. Bu ne büyük bir bahtiyarlık" değerlendirmesinde bulundu."Türkiye'nin bugünkü durumunu daha doğru değerlendirmek için 1990'da kurulan MÜSİAD'ın değerli üyelerinin, abilerinizin, ablalarınızın kapısını çalın, onların tecrübelerini ve kıyaslamalarını dikkatlice dinleyin" diyen Davutoğlu, eski Türkiye'nin kendi kabuğuna çekilmiş, içine kapalı bir Türkiye olduğunu anlattı.Başbakan Ahmet Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Koalisyonlarla sürekli bir şekilde siyasi kriz yaşayan bir Türkiye'ydi 1990'lar. Yeni Türkiye ise kabuğunu kırdı, yüzünü, yönünü tüm dünyaya çevirdi. Her açıdan dünyaya açıldı. Dışişleri bakanı olduğumda diplomatlarımızla yaptığım ilk konuşmada verdiğim bir talimat vardı. Artık hattı diplomasi yoktur, sathı diplomasi vardır. Satıh ise bütün dünyadır. Şimdi de genç girişimcilerimize bir hedef olarak diyorum ki artık hattı iktisat yoktur, sathı iktisat vardır. Satıh ise bütün dünyadır. Bütün dünyada sizi görmek istiyorum. Türkiye'nin dünyaya sırtını değil de yüzünü dönmesi özellikle ekonomik faaliyetler açısından son derece gereklidir. Bakın bazı küçük istatistikler hep zikrediyoruz ama hafızalardan silinmemesi için hatırlamakta fayda var. 2002 yılında 87,6 milyar dolar olan dış ticaret hacmimiz, 2014 yılında 3,6 kat artarak 400 milyar dolara yükseldi. 2002'de 36 milyar dolar olan ihracatımız, geçtiğimiz yıl 158 milyar dolar seviyesine çıktı. 2002 yılında 1 milyar doların üzerinde ihracat yaptığımız ürün sayısı 9 iken, şimdi bu ürün sayısı 37. 2002 yılında 1 milyar doların üzerinde ihracat yaptığımız ülke sayısı 8 iken, bu sene 34'e yükseldi. Ekonomik dönüşümü Türkiye'ye yapılan yatırımlarda ve Türk iş adamlarının yurtdışında yaptıkları yatırımlarda da görüyoruz. 1984 ile 2002 arasında Türkiye'ye sadece 14,8 milyar dolar yabancı yatırım gelmişti. 2003-2014 yıllarında ise 149 milyar dolar, neredeyse bütün geçmiş dönemlerden 10 misli fazla bir yatırım geldi."- "Hiçbir ülkede, herhangi bir parti 5 ay içinde yüzde 9'luk bir puan artışı sergileyememiştir"Türk firmalarının da 12 yılda yaklaşık 27 milyar dolarlık dış yatırım gerçekleştirdiğini anlatan Davutoğlu, 1974 -2002 yılları arasında yurtdışında üstlenilen müteahhitlik bedellerinin toplamının 46 milyar dolar olduğunu söyledi. Davutoğlu, 2002-2015 yılları arasında ise 273 milyar dolarlık işin üstlenildiğini, dünyada bu alanda en başarılı birkaç ülkeden biri haline gelindiğini belirterek, konuşmasına şöyle devam etti: "Dünya ekonomisinde zorluklar yaşanırken, çevre coğrafyamızda jeopolitik depremler, travmalar, yangınlar, ateşler sürerken Allah'a şükür ekonomik performansımız son gelen verilerle doğru istikamette başarılı bir seyir takip ediyor. 2003-2014 yılları arasında ortalama reel büyümemiz yüzde 4,8 olmuştu. 230 milyar dolardan aldığımız milli geliri, bu çerçevede 800 milyar dolara çıkardık. 2015 yılında beklentilerin üzerinde bir performans sergileyen ekonomimiz, ikinci çeyrekte yüzde 3,8, üçüncü çeyrekte yüzde 4 büyüyerek, dünyanın en hızlı büyüyen ekonomileri arasına girmiştir. Piyasa beklentilerinin de çok üstünde gerçekleşen üçüncü çeyrekteki yüzde 4'lük büyüme, 7 Haziran ile 1 Kasım seçimleri arasındaki ekonomik istikrardan taviz vermeden başarılı bir şekilde ülkeyi yönettiğimizin en açık göstergesidir. AK Parti kadroları iki seçim arasında iş dünyasına ve millete güven verebilmiş, ekonomiyi siyasi istikrarsızlığa kurban etmemiştir. 7 Haziran'da bütün ülkemize AK Parti Genel Merkezi balkonundan seslenmiş ve şunu söylemiştim; şimdi gururla hatırlıyorum. Demiştim ki 'Sizin mesajınızı aldık, biliniz ki bu mesajı doğru okuyacağız'. Yine demiştim ki 'Sakın ola ki kimse kaygı duymasın. Bir an dahi bu ülkede yönetim boşluğu oluşmasına izin vermeyeceğiz'. Genç arkadaşlar, geçmiş siyasi tarihlere bakın, başka ülkenin siyasi gelişmelerine bakın, demokrasilerini karşılaştırın. Hiçbir ülkede, herhangi bir parti 5 ay içinde yüzde 9'luk bir puan artışı sergileyememiştir."Bunun sırrının 7 Haziran akşamı paniğe kapılmadan, hiçbir tereddüt göstermeden halka, "Merak etmeyin, kim kaos planı yaparsa yapsın, bu kaos planlarını boşa çıkaracak, inançlı, kararlı kadrolar sizin emrinizdedir" dediklerini ve gereğini yaptıklarını dile getiren Davutoğlu, 7 Haziran'dan 1 Kasım'a kadar karşı karşıya kaldıkları komploları anlattı.Başbakan Davutoğlu, "Suruç saldırısı, Ankara Garı saldırısı, Ceylanpınar'da polislerimizin şehit edilmesi... Her türlü komployu denediler. Beklediler ve istediler ki Türkiye bir kaosun içine girsin. Olmadı, olmayacak. 7 Haziran ile 1 Kasım arasında verdiğimiz sözü tuttuk, halkımıza bırakın kısa bir süre yönetim boşluğunu, bir dakika dahi yönetim boşluğu hissettirmedik. Teröre karşı mücadele yürüttük, ekonomik krizle boğuştuk, birçok uluslararası ve ulusal karşı kampanyalarla uğraştık ama sırtımızı ne millete döndük ne de dünyaya kapatıp, içimize döndük. Milletimize dayandık. Milletimize güvendik ve Türkiye'yi elhamdülillah 1 Kasım'da herkesin hayranlıkla izlediği bir demokrasi zaferiyle buluşturduk. Kolay değil. Yüzde 85 katılım, yüzde 97,5 temsil, yüzde 49,5'luk oy gücü desteği herkese nasip olmaz" şeklinde konuştu.