Başarı hikayesi yazan serebral palsili genç, iş hayatına hazırlanıyor

Serebral palsili 21 yaşındaki Zeynep Güven, Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı'nda (EKPSS) aldığı 96 puanla dereceye girdi. Güven, iş hayatına başlayacağı günün hayalini kuruyor.

Engelli bireyler, kendilerine fırsat verildiğinde yazdıkları başarı hikayeleriyle topluma örnek oluyor. Bunlardan ikisi, Etimesgut'taki Yürüteç Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi'nde tedavilerine devam edilen 21 yaşındaki serebral palsili Zeynep Güven ve" spina bifida" hastalığı bulunan 28 yaşındaki Ömer Akyurt. Hayata sıkı sıkı tutulan Akyurt, engelleri aşarak bir bakanlıkta memur olarak çalışmaya başladı. Güven ise sınavda elde ettiği başarıyla iş hayatına ilk adımı attı.

AA muhabirine tedavi sürecini ve başarı hikayesini anlatan Zeynep Güven, engelli olmanın zorluklarının yanı sıra insanların kendisine yönelik olumsuz davranışlarına ve küçük yaşlarda akran zorbalığına maruz kaldığını anlatarak, şöyle dedi:

"Fizik tedaviye 3 yaşında başladım. Küçükken kötü durumdaydım. Oturamıyordum, sürekli düşüyordum, konuşmam daha kötüydü, bunlarda düzelme oldu. Ailemin ilk çocuğuyum, fizik tedaviyle çok yol katettim. Çok iyi yerlere geldim. Ev işlerine yardımcı oluyorum, benim gibi olan arkadaşlarıma diyorum ki pes etmeyin, devam edin, tedavileri aksatmayın."

Okul hayatının başarılı geçtiğini belirten Güven, Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı'nda (EKPSS) 96 puanla Türkiye genelinde 53 bin kişi arasından 49'uncu sırada yer aldığını söyledi.

Tercihini yaptığını ve atamasının yapılmasını beklediğini dile getiren Zeynep Güven, adliye memuru olarak çalışacağı günlerin hayalini kurduğunu anlattı.

"Tedaviyi asla bırakmayın"

Aynı rehabilitasyon merkezinde fizik tedavi gören Ömer Akyurt da 2012'de girdiği Özürlü Memur Seçme Sınavı'ndan (ÖMSS) 96 puan alarak 2012'de Tarım ve Orman Bakanlığına atandığını, sağlık merkezi müracaat biriminde memurluk yaptığını söyledi.

Ailesinin yoğun çabasıyla yürümeyi başardığını, mental ve beden sağlığının iyileştiğini anlatan Akyurt, mutluluğu, iş hayatında yakaladığını söyledi.

Hayatta hiçbir zaman umudunu kaybetmediğini vurgulayan Akyurt, kendisiyle aynı rahatsızlığı olanlara tedaviyi asla bırakmamaları tavsiyesinde bulundu.

Akyurt, "İnsan, bilmediği şeyden korkar, aileler de bilmedikleri için korkuyorlar. En başta çocuğunun engelli olduğunu kabul etmesi gerekiyor. Bu kabullenme süreci bazen yıllar süren aileler var. Kabul ettikten sonra derhal tedaviye başlanması gerek. Ben, şu an çok iyi durumda olsam da tedavilerim ömür boyu devam edecek." dedi.

"Türkiye'de özel eğitim ve rehabilitasyon dünyaya örnek"

Tüm Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Kurumları Derneği (ÖZERKDER) Yönetim Kurulu Başkan Vekili fizyoterapist Nejdet Atıcı, özel gereksinimli bireylerin tedavilerinin düzenli şekilde yapılması halinde çok güzel sonuçlar alınabildiğini vurguladı.

Türkiye'de özel eğitim ve rehabilitasyon konusunun dünyada örnek gösterilir bir model haline geldiğini belirten Atıcı, "Çünkü multidisipliner bir yaklaşımla, çok farklı meslek grubundan arkadaşlarla ekip olarak destek, eğitim ve rehabilitasyon eğitimi veriyoruz." dedi.