Bartın Üniversitesi Sosyoloji Kulübü tarafından " Türkiye'de Yerli Sosyoloji" konulu konferans düzenlendi. Konferansın konuşmacısı Sakarya Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sami Şener, "Türkiye'deki sosyal düşünce ve sosyolojik metodolojiyi İslam ve geleneksel değerlerden uzak tutmak mümkün değildir. Özellikle, pozitivist değil de değerlere dayalı bir sosyoloji oluşturmak istiyorsak. İslam düşünce tarihi, bu dinin yaşadığı coğrafyada bilinmesi ve sosyal bilimlerin yeni bir dinamizme kavuşması açısından önem taşımaktadır. Böylece, bu medeniyetin insanları; hangi problemleri hangi bilgi kaynakları ve metotları ile çözebildiklerini öğrenme imkânı bulacaklardır." dedi.
Batı sosyolojisinin basmakalıp kavramlarını dilimize çevirip tekrar etmek, bize hiçbir şey kazandırmamıştır
Bazı sosyal bilimcilerin, Batı'nın metot ve çalışma alanlarını, "değişmez" kabul edip, farklı görüş sunanlara karşı duygusal ve bilim dışı tutumlara girmeye kalkışmasının, Türkiye'deki sosyal bilim alanındaki dogmatikliği ve kendine güven eksikliğini de gözler önüne serdiğini belirten Şener; "Eksik ve yanlış Batılılaşma çabaları, bizim kendimize olan güven duygumuzu ve tarihi birikimimizi göz ardı etmemizin ve kendi değer dünyamızı, Batı'da olduğu gibi hayat dışına atmamızın sonucu idi. Burada yapılması gereken şey, kendi sosyal yapımızı, gelenek ve kültürümüze uygun bir değişimi -kendi sosyal dinamiklerimiz içinde- yapabilmekti. Batı'nın bilgisini, kendi değer sistemlerimiz içinde yorumlamak ve kendi kültür ve yaşama felsefemize ters gelmeyecek bir boyutta bunu gerçekleştirmeliydik. Ama, bu olmadı. On dokuzuncu yüzyıl sanayileşmiş Avrupa toplumunun ve yirminci yüzyılın ilk yarısındaki maddeci, emperyalist çözümlenmesinden elde edilen Batı sosyolojisinin basmakalıp kavramlarını dilimize çevirip tekrar etmek, bize hiçbir şey kazandırmamıştır. Zira, bu kavramların bizim sosyal hayatımızla büyük ölçüde ilgisi yoktur." diye konuştu.
Batı Sosyolojisi'ndeki fikirleri İslâm dünyasına ithal edebilmek son derece güçtür
Prof. Dr. Sami Şener, Sosyolojinin yaygın bir disiplin olarak Batı'da ortaya çıkışından beri, sosyolojide "sosyal zaman"a bağlanmış olan menkıbelerin, devrelerin ve manaların batılı olduğunu belirterek "İslâm tarihi, batı tarihinden belirli surette farklar gösterdiğinden, Batı Sosyolojisi'ndeki fikirleri İslâm dünyasına ithal edebilmek son derece güçtür. Sosyoloji, kendi kültürel ve beşerî malzemelerini tamamen toplamadan metot ve muhteva konusunda kesin sınırlar çizmemeli ve orijinal yapısını acele bir şekilde belirlememelidir. Biz, kendi toplumumuzda ortaya çıkan, toplumsal yapımızın niteliğine, kendi manevî yapımıza, toplumsal davranış kalıplarımıza ve gerçeklerimize denk düşen değerleri, münasebetleri ve fertlerimizin bütün bu değerlere, münasebetlere karşı gösterdikleri psikolojik tepkileri incelemeliyiz. İslâm medeniyeti içerisinde dengeli bir toplum tipi ve insana bakış tarzı açısından, başarılı bir dönem arkada bırakılmıştır. Batı araştırmalarında yer alan 'kısıtlı alan'lar gerçeği, sosyal çalışma konu ve perspektiflerini belirleyici bir noktaya ulaşmamalıdır. Batılı araştırmacıların bulgularını bir 'veri' olarak kabul ederken, kendimize ait verileri de işin içerisine katmak durumundayız." açıklamasında bulundu.
Konferansa Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmet Emre, Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Çetin Semerci, Sosyoloji Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ali Öztürk, Genel Sekreter Vekili Erturan Asiloğulları katıldı.
Son Dakika › Güncel › Bartın Üniversitesi'nde 'Türkiye'de Yerli Sosyoloji' Konuşuldu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?