Barış Telli'nin "Öğretmenlik Mücadelesi" (1)

MUSA SAMUR - Avrupa şampiyonu Ampute Futbol Milli Takımı'nın başarılı oyuncularından Barış Telli, öğretmen olarak annesinin hayalini gerçekleştirmek için çok mücadele ettiğini söyledi.

Futbol oynamaya mahallede ve okulda arkadaşlarıyla oynayarak başlayan ve 14 yaşında Türk Silahlı Kuvvetleri Rehabilitasyon Merkezi'ne gelerek ampute futbolla tanışan Barış Telli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Ampute futbola yabancı değildim sadece adının ampute olduğunu öğrendim." dedi.

Çocukken futbol oynarken arkadaşlarının koltuk değneklerini kullanmasına itiraz ettiğini anlatan Barış, "Bazen koltuk değneğimle oynardım. Bir ayakla oynuyorsun 2 koltuk değneğiyle koşuyorsun. Pozisyon gereği topu önüme almak için koltuk değneğimi kullanıyordum. Arkadaşlar faul, el var diye itirazlar ediyordu. Yani kuralları o zamandan öğrendim. Bunun ampute futbolda bana çok faydası oldu." diye konuştu.

Avrupa Şampiyonası'na zor şartlarda hazırlandıklarını ve bütün ekibin fedakarlıkta bulunduğunu ifade eden Barış, "Çok mutluyuz, güzel işler başardığımıza inanıyorum. Güzel işlerin imzasını Türk milli takımı olarak dünyaya attığımızı düşünüyorum." değerlendirmesini yaptı.

Şampiyonaya iyi hazırlandıklarını ve çok inandıklarını dile getiren Barış, "Ben hep, o kupa bu ülkeden çıkmayacak dedim. Hepimiz çok inandık. Sizlerin duası bizlerin mücadelesiyle de kazandık. Avrupa Ampute Futbol Federasyonunun (EAFF) ilk resmi Avrupa şampiyonasını Türkiye olarak kazandığımız için çok mutluyuz." ifadelerini kullandı.

Ampute Milli Takımı olarak çıtayı yükselttiklerini belirten Barış, şunları söyledi:

"Hedefe ulaşmak önemli ama asıl önemli olan zirvede kalabilmek. Üzerimizdeki sorumluluk artık çok daha fazla. Dünya şampiyonası Meksika'da yapılacak. Avrupa şampiyonu olarak katılıyoruz ve seri başı olacağız. Bu çok önemli. Finali görmek istiyoruz. Güçlü rakiplerimiz var. İyi, hazırlanıp dünya kupasını da ülkemize getirmek için her şeyimizi vereceğiz."

"Okulun kırtasiyesi zengin oldu"

Şampiyona sonrasında hayatının değiştiğini dile getiren Barış, "Şampiyona öncesi gazete haberlerinde zaman zaman yer alıyordum. Şimdi yolda yürürken kucaklayıp imza isteyenler oluyor. Öğrencilerim her gün fotoğrafımı çıkarıp imza atmamı istiyorlar. Okulun kırtasiyesi zengin oldu." esprisini yaptı.

İnsanların şampiyonluktan sonra kendilerini ciddiye aldıklarını ve örnek olarak gösterilmeye başlandıklarını söyleyen Barış, şöyle devam etti:

"Öğrencilerimin bakış açısını değiştirebilmem çok önemli. Onlar beni rol model olarak görüyor. Beden eğitimi öğretmeni, sporcu olmak istiyor. Kız öğrencilerim de artık futbola çok düşkün. Onlarla da futbol oynuyorum. Protezim olduğu için onlara kalecilik yapıyorum. Kızların futbola bakış açısını değiştirdiğim, sevdirdiğim için de ayrı bir mutluluk duyuyorum."

Yönetmelikte değişiklik yapıldı

Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu'nda beden eğitimi öğretmenliği yapan Barış, "Bedensel engelli olduğum için beden eğitimi öğretmeni olamıyordum. Çok uğraştım, formasyon da aldım ama yine olamazsın dediler. Çünkü benim bir ayağım yoktu." diye konuştu.

"Her engeli aştığım gibi bunu da aşmak istedim." diyen Barış, şunları söyledi:

"Benden sonra gelecek kardeşlerimin yolunu açmak için mücadele ettim ve bu mücadeleyi güzel şekilde sonuçlandırarak öğretmen oldum. Yönetmeliğin bir maddesi değiştirilerek kontenjan açıldı. Annemin hayalini gerçekleştirmek için öğretmen olmak istiyordum. Beden eğitimi öğretmenliği nasip oldu, bu da çok güzel. Benden sonraki arkadaşlarımın da önü açıldı."

"Yavaş yavaş yuvamızı kuracağız"

Barış Telli, evlenmek için şampiyonluktan sonra "bakanlıktan çıkan ödeneğin" kendisine ulaşmasını beklediklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın telefon ederek kız arkadaşını babasından istediğini hatırlatan Barış, sözlerini şöyle tamamladı:

"O an telefonda ulaşamadık. Nasip... Bakanlığımızdan ödenek çıktı ama henüz bize geçmedi. Geçtiğinde evimizi alıp, biz de yavaş yavaş yuvamızı kuracağız. Şu an belirlediğimiz bir takvim yok. Şampiyona öncesi de aynıydık şimdi de aynıyız. Bazen 'görüşemez olduk' diye sitem ediyor ama farkında değil, daha fazla görüşür olduk."