KAHRAMANMARAŞ'ta iki büyük depremde 2500 bina yerle bir olurken, bir züccaciye mağazasında bardak, tabak, çatal ve bıçakların sergilendiği vitrin ile masalarda yerinden oynamadı. Kentteki ilk depremin yaşandığı anlar mağazanın güvenlik kamerasına yansırken, işletme sahibi Cengizhan Kabul, deprem nedeniyle tüm ürünlerinin tamamen yerle bir olduğunu düşünerek kontrole geldiğinde en ufak bir zararın olmamasına çok şaşırdığını söyledi. Kabul, 'Kahramanmaraş'ta bunun gibi pek çok bina var. İşini layığı ile yapan pek çok müteahhit arkadaşımız var. Doğrusunu yapıp, binası aslan gibi duran arkadaşlarımız var. Keşke bütün mağazam yıkılsaydı da, keşke böyle bir felaket yaşamasaydık dedi.
Kahramanmaraş'ta meydana gelen 2 büyük depremde, kent genelinde 2 bin 500 bina yıkıldı, 10 binin üzerinde bina ise ağır hasar aldı, 12 binden fazla kişi de yaşamını yitirdi. Yapılan hasar tespit çalışmalarında ise 2 bin 412 binanın devrilme tehlikesiyle 'acil yıkımına' karar verildi. Ancak Onikişubat ilçesi İsmet Karaokur Bulvarı'nda ki bir binanın alt katında yer alan züccaciye mağazasında bardak, tabak, tencere, kaşık, çatal ve bıçakların sergilendiği vitrin ile masalarda yerinden oynamaması şaşkınlık yarattı. Mağazanın sahibi Cengizhan Kabul, depreme eşi ve kızıyla birlikte evlerinde yakalandıklarını söyledi. Evlerinde hasar olmadan deprem tehlikesini atlattıklarını ifade eden Kabul, 'Depremi evde yaşadık. Sabaha karşı bir sarsıntı ve gürültü ile uyandık. Eşimle konuşmadan anlaştık. O benim gözüme, ben onun gözüne baktım. Birimiz bir kızımıza, diğerimiz öbür kızımıza gittik. Ortak bir yerde bazanın yanında dördümüz bir yumak olduk yıkılmayı bekledik. 'Artık yıkılsın da bu korku bitsin' dedim. Yıkılırsak belki bir şekilde çıkartırlar bizi. Yeter ki 'bu korku bitsin' diye bekledik. Şükürler olsun kurtulduk, aşağı indik. Aşağıda her yer mahşer yeri gibi. Kimse kimseyi duymuyor, görmüyor. Eşim doktor, acil tıp uzmanı. 'Benim hemen hastaneye gitmem gerekli' dedi. Bir süre hastane bahçesinde kaldık. Benim bir mağazamın olduğu, bir dükkanım olduğu ancak ilk gün akşam aklıma geldi. Mağazama gelirken her şeyin yerle bir olduğunu göze aldım. Sadece camım, pencerem, camekanım yerinde dursun da herhangi bir yağma olmasın diye düşündüm. Benim tek ümidim buydu. Şükürler olsun, geldik baktık camekan sağlam. İçeriye girince de o anın heyecanı ve paniği ile baktık, 'Çok şükür bir şey yokmuş.' Deyip çıktık. 'Nasıl olmamış Nasıl yıkılmamış' demedik. Kapattık gittik mağazamızı dedi.
Mağazadaki ürünlerin her an kırılabilir malzeme olduğunu anlatan Cengizhan Kabul, çok şaşkın olduğunu belirterek, 'Şu an yanından geçerken bile düşüp kırılabilecek ürünler bunlar. Bana, 'Bunu nasıl karşılıyorsun' diye soruyorlar. Ben de sizin gibi şaşkınım. Yorum yapamıyorum. Bu caddede en az 7-8 tane bina yıkıldı. Belki de daha fazlası vardır. Karşımda, sağımda-solumda, çaprazımda var. Bunlar yıkılanlar. Daha ağır hasarlı olan ve yıkım emri çıkanlar da var. Bu caddenin 3'te 1'i gidecek gibi görülüyor. Yıkılan binalarla benim bulunduğum binada zemin aynı zemin. Gerçekten de denildiği gibi deprem öldürmüyor, bina öldürüyor. Bunu bir kez daha acı bir şekilde tecrübe etmiş olduk. Benim bir tane tabağım, bardağım bile düşmemişken binlerce insan gitti. Bu binayı yapan müteahhit arkadaşa da sordum, 'Ekstra bir şey uyguladınız mı' diye. 'Abi, ekstra bir şey yok. Yapılması gerekeni yaptım sadece. Statiğe, mimariye uygunu ne ise ne bir fazlasını koydum ne bir eksiğini koydum. Olması gerekeni koydum, şükürler olsun işimizi iyi yapmışız.' diyor. Kötüleri cezalandırmamız gerektiği gibi, işini iyi yapanları hakkı ile yapanları da ödüllendirmek lazım. Sadece bu binanın müteahhiti özelinde değil. Kahramanmaraş'ta bunun gibi pek çok bina var. İşini layığı ile yapan pek çok müteahhit arkadaşımız var. Doğrusunu yapıp, binası aslan gibi duran arkadaşlarımız var şeklinde konuştu.
İşini doğru yapan müteahhitlerin inşa ettiği binalarında depremlerde ayakta kaldığını hatırlatan Cengizhan Kabul, 'Keşke bütün mağazam yıkılsaydı da, keşke böyle bir felaket yaşamasaydık. Kamerayı açtım, artçının toz bulutu düşmese deprem olduğunun farkında bile değilsiniz. 3-4 tane tabak düşmüş sadece. Hatta eşim takılıyor, 'Melekler geldi tuttu herhalde. Melekleri görüyoruz biz orada şu anda' diyor. Çok yazıyorlar, 'helal paraymış. Helalinden kazanmışsın' diye. Çok şükür helalden kazandık ama diğer yıkılanlar haram mıydı Haramdan mı kazanıldı bunlar Ne acıdır ki işini doğru yapanlara hayretler içinde, uzaya çıkılmış gibi bakılıyor. Olması gereken bu. İşimizi doğru yaparsak umarım bir daha böyle felaketlerle karşılaşmayız ifadelerini kullandı.
DEPREM GÜVENLİK KAMERASINDA
Kahramanmaraş'ta meydana gelen ilk deprem, züccaciye mağazasının güvenlik kamerasına da yansıdı. Karşı sokağındaki binaların çöktüğü bölgedeki mağaza görüntülerinde büyük sarsıntı olmasına rağmen binada herhangi bir yıkım olmazken, mağazada aralarında bardak, tabak, tencere, kaşık, çatal ve bıçakların da yerinden hareket etmediği ve mağazada adeta 'yaprak kımıldamadığı' görüldü.
-Genel görüntüler
-Mağaza iç dış güvenlik kamerası
-Raflarda devrilmeyen ürünler
-Cengizhan Kabul röp.
-Dükkan içi detaylar
-Dükkan vitrin detay
-Genel görüntüler
Haber-Kamera Engin ÖZMEN-Caner AKSUKAHRAMANMARAŞ,(DHA)-
Son Dakika › Güncel › İKİ BÜYÜK DEPREMDE MAĞAZADAKİ BARDAK VE TABAK BİLE KIRILMAMIŞTI; GÜVENLİK KAMERASI ORTAYA ÇIKTI - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?