Bandırma Cezaevi'ndeki İsyan Davası

İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) İstanbul Şube Başkanı Cüneyt Sarıyaşar, " 28 Şubat'ın devam edip etmediğini anlamak için yargı kararlarına ve yargının işleyişine bakmakta fayda var" dedi.

Sarıyaşar, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin, Bandırma Cezaevi'nde 2000 yılında isyan çıkardığı gerekçesiyle 29 sanığa verilen hapis cezalarını onamasına ilişkin, derneğin Fatih'teki binasında basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda konuşan Sarıyaşar, halkın iradesinin pek çok kez, değişik mekanizmalarla vesayet altına alındığını söyledi.

Sarıyaşar, yargı aracılığıyla pek çok haksızlığa imza atıldığını savunarak, "Bugün geldiğimiz noktada, yeni bir kararla karşı karşıyayız. Beklemediğimiz bir karar mıydı? Hayır. Beklediğimiz bir karardı. Çünkü yargı karakteristiğini, artık adımız gibi biliyoruz. 28 Şubat'ın devam edip etmediğini anlamak için yargı kararlarına ve yargının işleyişine bakmakta fayda var" diye konuştu.

Yargının bağımsız olması gerektiğine vurgu yapan Sarıyaşar, 28 Şubat ile pek çok kişinin mağdur edildiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Bu mağdur edilen süreçlerden bir tanesi de o günlerde, uluslararası duyarlılığı olup Çeçenistan'daki zulümlere karşı adaletin yanında olmayı talep eden gencecik insanlara karşı yapılanlardı."

Sarıyaşar, bugünlerde yaşadıklarıyla adalet mekanizmasının araçsallaştırılmasına şahit olduklarını dile getirdi.

-  "28 Şubat bitmedi"

MAZLUMDER İstanbul Şubesi Hukuk Koordinatörü avukat Ömer Yüzgül de dosyanın onanmasının hukuksuzluk olduğunu ileri sürdü.

Yüzgül, "Balyoz Davası'nda hüküm giyen Korgeneral Korcan Polatsu'nun emriyle gerçekleştirilen 'Noel Baba Operasyonu'nun gerçek mağdurları yargılanan masum insanlarken, ceza yine bu masumlara kesilmiştir" dedi.

Hukuksuzluğu kınadıklarını anlatan Yüzgül, "28 Şubat bitmedi, hala sürüyor. 28 Şubat'ın bitmesi demek, öncelikle halen devam ettiği anlaşılan 28 Şubat siyasi yargılamalarının yok addedilerek tutsakların serbest bırakılması ve zararlarının tazmini demektir" değerlendirmesinde bulundu.

"500 bin imza toplandı"

Bandırma Cezaevi'ndeki isyan davasında aldığı ceza Yargıtay tarafından onanan Yakup Köse de bugüne kadar mağdur olduklarına dair 500 bin imzanın toplandığını söyledi.

İmzaların MAZLUMDER tarafından TBMM Başkanı Cemil Çiçek'e sunulduğunu anlatan Köse, 28 Şubat ile hesaplaşılması gerektiğini belirterek, hükümetten gerekli çalışmaları yapmasını istedi.

Köse, " Çevik Bir'in çıktığı, Yakup Köse'lerin içeri girdiği bir dönemde yaşıyoruz. Şunu net bir şekilde söyleyeyim; Çevik Bir'i dışarı bırakan zihniyet, BDP milletvekillerini dışarı bırakmayan zihniyet, dün Mavi Marmara davasını iptal eden zihniyetle Yargıtay'da benim ve arkadaşlarımın cezasını onayan zihniyet aynı zihniyettir" şeklinde konuştu.

Davanın geçmişi

Bandırma Cezaevi'nde 5 Ocak 2000'de silahlı ve topluca cezaevinde isyana kalkıştıkları gerekçesiyle sanıklar Özcan Gümüşoluk, Ayhan Sönmez, Salih Tatlı, Salih Bilen, Bünyamin Demir, Yılmaz Dalyan, Okan Gültekin, İsmail Uysal, Haruni Reşit Akkoyunlu, Osman Nuri Çolaklı, Muhammet Emre Aslan, Tayyar Tercan, Ercan Bucak, Cihat Özbolat, Halil Kantarcı, Mustafa Ayyıldız, Aydın Alkan, Sait Dursun Deliktaş, Yakup Köse, Murat Küçük, Bünyamin Eser, Müttalip Sanır, Kadir Karamustafa, Umut Demir, Fevzi İşalmaz, Mustafa Tanrıkulu, Ali Acar, İbrahim Taştan ve Bayram Taştan hakkında dava açılmıştı.

Bandırma 2. Asliye Ceza Mahkemesi, sanıkları, 5 yıl ile 11 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezalarına çarptırmış ve kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 14 yaşındayken İBDA-C terör örgütü üyesi olarak bombalama eylemlerine katıldığı gerekçesiyle tutuklanan ve "anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye kalkışmak" suçundan hüküm giyen Yakup Köse'nin de aralarında bulunduğu sanıklara verilen cezaları onamıştı. - İstanbul