Balyozda Duruşma Savcısı: O Delilleri Oraya Savcı Koymamıştır

Balyoz Davası'nda duruşma savcısı Hüseyin Kaplan, "Artık savunma makamı ihbar kaynağı ya da ihbarın saati tartışmalarını bir kenara bırakıp belgelerin gerçekliğini araştırmalıdır. Belgelerin orada tutulmasında gerekli işlemler yapılmamış, tutulması gereken raporlar tutulmamış, askeri usul ve kanunlara uyulmamıştır. Ancak savunma makamı hala savcıda suç bulma peşine düşmüştür. O delilleri oraya savcı koymamıştır" dedi.

Balyoz Davası'nın görüldüğü İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde sanık Binbaşı Cem Çağlar'ın savunmasının tamamlamasının ardından davanın bir numaralı sanığı emekli Orgeneral Çetin Doğan söz aldı. Sanık Çetin Doğan, Donanma Komutanlığı'nda yapılan aramada kısa bir süre önce 2 görevlinin zemin altındaki kabloların sıkıştığını söyleyerek, odanın karolarını kaldırdığını, kabloların sıkıştığı yer ile aramada ele geçirilen belgelerin aynı yer olduğunu iddia etti. Sanık Çetin Doğan, kabloyu düzeltmeye giren görevlilerin tam yerini bilmesinin şüphe uyandırdığını söyledi. Davanın tutuklu sanığı Binbaşı Kemalettin Yakar, kablonun sıkıştığını görevlilerin nasıl bildiğinin araştırılması gerektiğini söyledi. Bunun üzerine söz alana tutuklu sanıklardan Astsubay Erdinç Yılmaz, Doğan ve Yakar'ın bahsettiği görevlilere kapıyı kendisinin açtığını anlatarak, "Kabloların sıkışık olduğunu belirterek odayı açmamı istedi. Odayı birlikte açtık, karoları birlikte kaldırdık. Kablolar gerçekten de sıkışmıştı. Olması gerekenden yukarıdaydı kablolar. Düzelttiler ve çıktılar, ben yanlarındaydım, gördüm" dedi. Bu sözler üzerine Mahkeme Başkanı Ömer Diken, de "Böylelikle sorun çözülmüş oldu" diye konuştu.

"MAHKEME HEYETİ UZAYDAN MI GELDİ?"

Bazı sanık avukatları mahkeme başkanı ve heyeti ön yargılı olmak ve ihsas-ı rey kullanmakla itham etmesi üzerine başkan Ömer Diken, sanık avukatlarının yeri geldiğinde ihsas-ı rey vurgusu yaptığına değinerek, mahkeme başkanının istediği zaman soru sorma hakkının olduğunu ve bunun ihsas-ı rey'e yorumlanmasının doğru olmadığının altını çizdi. Başkan Ömer Diken, "Mahkeme heyeti uzaydan mı geldi? Mahkeme heyeti soru sorar" diye konuştu.

"O DELİLLERİ ORAYA SAVCI KOYMAMIŞTIR"

Duruşma savcısı Hüseyin Kaplan da sanık Mehmet Cem Çağlar'a aramaya gelen savcının kanunsuz arama yapıp yapmadığını ve ele geçirilen belgelerin oradan alınıp alınmadığını sordu. Sanık Çağlar, aramanın kanuna uygun olarak yapıldığını, elde edilen belgelerin de zeminin altındaki bölmeden alındığını ifade etti. Sanık Çağlar'ın bu sözleri üzerine aramada usulsüzlük olmadığını belirten Savcı Hüseyin Kaplan, "Artık savunma makamı ihbar kaynağı ya da ihbarın saati tartışmalarını bir kenara bırakıp belgelerin gerçekliğini araştırmalıdır. Belgelerin orada tutulmasında gerekli işlemler yapılmamış, tutulması gereken raporlar tutulmamış, askeri usul ve kanunlara uyulmamıştır. Ancak savunma makamı hala savcıda suç bulma peşine düşmüştür. O delilleri oraya savcı koymamıştır. Cumhuriyet savcısı suçlu gibi gösterilmeye çalışılıyor. Cumhuriyet Savcısı olayı öğreniyor, arama yapıyor ve delilleri elde ediyor" dedi.

"SANIK YAKAR VE ÜSTLERİNİN İLLEGAL YAPI İÇİNDE GÖRMEDİM"

Arama yapıldığı dönemin Gölcük Donanma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü tutuklu sanık Binbaşı Kemalettin Yakar, tutuksuz sanık Çağlar'a sorular sordu. Sorular üzerine sanık Çağlar aramanın başından sonuna kadar orada olduğunu belirterek, "Savcı bey o gün 'Aramaya geldim' diyerek kendini tanıttı. Ben bu karonun altına bakacağım" dedi. Sorular üzerine Sanık Çağlar, "Kemaletin Yakar ve üstlerinin illegal bir yapı içinde olduğunu duymadım, görmedim ve böyle bir şey hissetmedim" dedi. Tutuklu sanık Fatih Ilgar ise arama yapan savcının adeta nokta atışı yaptığını belirterek, "Ben savcı ile ihbarcı arasında bir diyolog geçmiş mi? Bunun açıklığa kavuşturulmasını talep ediyorum" dedi. Sanık savunmasının alınmasına ara veren mahkeme heyeti duruşmayı 15 Şubat 2012 tarihine erteledi.

(BB) - İstanbul/ Silivri