Balyoz Davası'nda tutuksuz sanıklar Ali Tarık Akça ve Aşkın Öztürk savunma yaptı. Tutuksuz sanıkların savunmasının alınmasına ara veren mahkeme heyeti, duruşmayı 6 Şubat'a erteledi.
Balyoz Davası'nda tutuksuz sanık Emekli Hava Albay Ali Tarık Akça savunma yaptı. Akça darbe teşebbüsü suçlamasının yapıldığı 2002-2003 tarihinde ABD'nin Irak operasyonunun gündemde olduğuna dikkat çekerek "O dönemde Türkiye Cumhuriyeti harbin kıyısına kadar gelmiştir. Benim, komuta kademesinin birlikte harbe girmekte olduğu hükümete karşı darbe hazırlığı içinde olmam mümkün müdür? diye konuştu.
"Eylül 2002'den Haziran 2003'e kadar olan dönemde TSK bütün unsunlarıyla ve özellikle karargahlarıyla, komuta kademesiyle Irak krizine angaje olmuştur" diyen Akça şöyle devam etti:
"Bu krizde TSK devletin diğer kurumları, Dışişleri Bakanlığı, MİT, İçişleri Bakanlığı gibi diğer unsurlarıyla birlikte görev yapmıştır. Bu dönem Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki olağanüstü birkaç durumdan birisidir. Benim de meslek hayatımda yaşadığım en yoğun dönemdir. Türkiye Cumhuriyeti harbin kıyısına kadar gelmiştir. Hatta 1 Mart tezkeresi kabul edilmese de harbi bizzat yaşamıştır. TSK'nin komuta kademesinin bütün unsurlarıyla topyekün harbe hazırlandığı günlerdir. Benim bir şube müdürü olarak komuta kademesinin birlikte harbe girmekte olduğu hükümete karşı darbe hazırlığı içinde olmam mümkün müdür?"
"SAVCI PAZARDA DUYDUĞU KONUYU DAHİ ARAŞTIRMAK ZORUNDADIR"
Tutuksuz sanık Emekli Deniz Kurmay Kıdemli Albay Aşkın Öztürk, sahte dijital verilerde adı geçtiği için yargılandığını belirterek, suçlamaları reddetti. Tutuksuz sanık Aşkın Öztürk, "Ek.tefrik.doc" adlı sanal veriye dayanılarak "kendisine MP-5 makineli tabanca teslim edildiği ve darbeye tepki gösterebilecek dönemin Kuzey Deniz Saha Komutanı Altaç Atılan'ı tevkif etmekle görevlendirildiği" suçlamasına değindi. Öztürk, Atılan'ı tutuklayacağı iddiasını, "Görev yerime yaklaşık 35 kilometre uzakta bulunan Kuzey Deniz Saha Komutanının tevkif ile görevlendirilmem, bir de elimde sözde MP-5 tabanca olacağı düşünüldüğünde, ne kadar uygun bir hal tarzıdır? En az 30 personel tarafından, üstelik bana verildiği iddia edilen tabancadan çok daha yüksek ateş gücüne sahip tüfekler ile korunurken, benim Kuzey Deniz Saha Komutanını tevkif edebilme olasılığım var mıdır?" dedi.
Emekli Albay Aşkın Öztürk'ün avukatı Nevzat Güleşen, "İddianamede isimsiz ihbar mektuplarına" itibar edildiğine dikkat çekerek "Yasa ve yönetmeliklere göre kamu görevlileri hakkında isimsiz, açık adları ve adresleri yazılı olmayan ihbarların değerlendirilemeyeceğini" söyledi. Mahkeme Başkanı Ömer Diken ise "Ama 160.madde var. Cumhuriyet Savcısı, her ihbarı değerlendirmek zorundadır. Hatta çarşıda pazarda gezerken duyduğu bir konuyu dahi araştırmak zorundadır. Savcı 'Acaba organize bir suç var mıdır, korkudan mı şikayet edemediler' diye soruşturur. İhbarcının isimi yok diye ihbarı bir kenara atmaz. Sizin söylediğiniz şahıslara yönelik suçlamalarla ilgilidir. Kamu adına açılan davalarda değil" dedi.
Tutuksuz sanıkların savunmasının alınmasına ara veren mahkeme heyeti, duruşmayı 6 Şubat 2012 tarihine erteledi.
SK-MK - İstanbul/ Silivri
Son Dakika › Güncel › Balyoz Davası'nda Tutuksuz Sanıklar Savunma Yaptı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?