Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kendisini ve bakanlığını eleştiren muhalefet milletvekillerine, "Maalesef yaptığımız dönüşümleri yerinde incelemediğinizi, gidip görmediğinizi düşündüren açıklamalarınıza şahit oldum. İstanbul'a ve diğer illerimize gittiğiniz zaman uğrarsanız, bizim yapmış olduğumuz dönüşüm projelerindeki vatandaşımızın mutluluğuna şahit olursunuz. Ki şu anda sahada devam eden 250 dönüşüm projemiz var… Rant var mıdır, yok mudur? 'Var' diyorsanız, 'Projede vatandaşın lehine adım yok' diyorsanız biz de 4,5 yıl yaptığımız bu şerefli mesleği bırakmaya hazırız" dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bugün Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın bütçesi görüşüldü. Bakan Murat Kurum, milletvekillerinin kendisine yönelttiği soruları yanıtladı. Bakan Kurum'un yanıtları şöyle:
"TOKİ tarafından yapılan 50 bin ve 100 bin sosyal konut projelerinin teslim edilmediği iddiasına birçok kez yanıt verdik. İzmir, Elazığ, Malatya, ve diğer yangın ve sel bölgelerinde toplam 45 bin konut yaptık. Biz, ülkemizi de etkisi altına alan tedarik zincirindeki bozulmalara, maliyet artışlarına rağmen yaşanan afetlere ve pandemiye bakmadan bu konutlarımızı büyük oranda tamamlama başarısı gösterdik. 50 bin sosyal konut kampanyamızda, 142 aktif projede 52 bin 128 konutumuzu, 100 bin sosyal konut projesi kapsamında 252 aktif projede 97 bin 483 konutumuz hak sahiplerine etaplar halinde teslim ediyoruz. Şu anda 150 bin sosyal konutumuzun büyük bölümünü vatandaşlarımıza teslim ettik, yıl sonuna kadar 60 bin konutu daha teslim edeceğiz.
Bazı vekillerimizin ifadelerinde, TOKİ'nin kaynak üretimine dair bilgileri olmadığını gördüm. TOKİ'nin denetime tabi olmadığını da ifade ettiler. TOKİ, 7 gün 24 saat Sayıştay denetimine tabidir.
"KİMSE 'SÖZÜNÜZÜ TUTMADINIZ' DİYEMEZ"
Bunlar nasıl yapılacaktır dediğiniz TOKİ'miz, bugüne kadar 1 trilyon 317 milyar liralık yatırımı yapmış ve 1 milyon 170 bin sosyal konutu bitirmiş, teslim etmiş. Bunun dışında 26 bin sosyal donatı yaptık. Sosyal donatıların içinde stadyum, okullar, camiler, hastaneler var. Kentsel dönüşümle ilgili sözlerimizin hepsini tuttuk. Eksik kalabilir, inşaatı devam edebilir. Ama kimse diyemez ki 'Siz geldiniz, afet alanında söz verdiniz ama sözünüzü tutmadınız' diyemez.
"GARANTİSİ ERDOĞAN"
250 bin konutumuzu da inşallah milletimize söz verdiğimiz tarihe kadar yapıp teslim edeceğiz. 'Kaynak' deniyor, kaynağın milletimiz olduğunu göremediniz. Bu projelerin garantisi de 20 yıl olduğu gibi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır.
2023 seçimlerine dair yatırımınız nedir? Ülkemiz, milletimiz, vatandaşlarımız, gençlerimiz için hangi projeyi sunuyor, hangi hamleleri yapıyorsunuz? Bu ülkede çevre, şehre, iklime dair vizyonunuz nedir? Biz, bunları bilmek istiyoruz. Bırakın seçim yatırımını, geleceğe dair tek bir düşüncenizi duymadım, görmedim.
"4,5 YIL YAPTIĞIMIZ ŞEREFLİ MESLEĞİ BIRAKAMAYA HAZIRIZ"
Maalesef yaptığımız dönüşümleri yerinde incelemediğinizi, gidip görmediğinizi düşündüren açıklamalarınıza şahit oldum. İstanbul'a ve diğer illerimize gittiğiniz zaman uğrarsanız, bizim yapmış olduğumuz dönüşüm projelerindeki vatandaşımızın mutluluğuna şahit olursunuz. Ki şu anda sahada devam eden 250 dönüşüm projemiz var… Rant var mıdır, yok mudur? 'Var' diyorsanız, 'Projede vatandaşın lehine adım yok' diyorsanız biz de 4,5 yıl yaptığımız bu şerefli mesleği bırakmaya hazırız.
"VATANDAŞLARIMIZLA GÖRÜŞÜN, ÇAYINI İÇİN"
Tozkoparan Mahallemizdeki ilk etabımızı tamamladık. Orada oturan vatandaşlarımızla görüşün, çayını için. Sorun, 'Siz bu projede bakanlık tarafından mağdur edildiniz mi' diye sorun. Oraya gideceksiniz, göreceksiniz ki vatandaşımız değerlenmiş evlerinde keyif ve güvenle oturuyorlar. Bizlere dua ediyorlar. Biz de gittik, o evlerde kardeşlerimizin misafiri olduk, hanelerindeki mutluluğa şahit olduk. Yine vatandaşımızın talebiyle ikinci etaptaki 280 konutumuzun kurasını çektik, inşaatlarımıza başladık. Üçüncü ve dördüncü etabını da yapacağız. Güngören ve Tozkoparan'da riskli binalarda vatandaşımızın oturmasına müsaade etmeyeceğiz.
"BUNUN NERESİNDE RANT VAR"
Dediler ki 'Projenin içinde rant var'. Bu işlerden anlamıyorsunuz ama Beyoğlu, Okmeydanı'nda 766 konut; 763'ünü hak sahiplerine veriyoruz. Dükkanların tamamı hak sahiplerine gidiyor. Bunun neresinde rant var? Nereden alacağız biz geliri? Vatandaşın lehine hareket etme bu. O evler bittiğinde, Okmeydanı'nda konutların değeri, bittiği zaman 4,5-5 milyon oluyor. Rant varsa milletimizin lehine var. Milletimiz, her şeyin en iyisini, güzelini hak ediyor. Bu projelerimizi yapmaya devam edeceğiz.
"ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'NİN DE NE TALEBİ VARSA GERÇEKLEŞTİRDİK"
'Antalya'da, Muğla'da evler bitmedi' dendi. Biz, yangının ilk anından son anına kadar mahalle mahalle, köy köy, oraya gelen vekillerimiz, belediye başkanlarımız ile birlikte halkımızın yanındaydık. Onların ihtiyaçları, talepleri neyse gidermek için süratle çalışmalarımızı yaptık. Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin de ne talebi varsa gerçekleştirdik. Biz, bu konutlarımızı yaparken vatandaşlarımızın lehine olabilecek her türlü desteğe kucak açtık. Kimseyi ötekileştirmedik. İlk çivimizi çakacakken bir ses duyduk, 'Ne bu aceleniz' diye. Yangın devam ediyor, biz de yeni yerleşim alanlarıyla ilgili planlama yapıyoruz. Muhalefetten gelen söz şu, 'Nedir bu aceleniz'. Bugün, bize, 'Ne bu aceleniz' denen bu konutlar bitmedi diye de şimdi sitem ediyorlar.
"'KONUTLARI YAPTIK, TESLİM ETTİK, ORADA' DİYORUZ, 'ALGI' DİYORSUNUZ"
İYİ Parti Milletvekilimiz Hayrettin Nuhoğlu'nun üzülerek sözlerini dinledik. 1 milyon 170 bin konut inşa ettik, 'Algı' diyorsunuz. 3 milyon 200 bin dönüşüm gerçekleştirdik, 'Yalan, oyun' diyorsunuz. Biz, 'Pes doğrusu' diyoruz. Biz, 'Bu konutları yaptık, teslim ettik, orada' diyoruz. Hala 'Algı' diyorsunuz... Burada sosyal medya belediyeciliği veya sosyal medya dilini bırakın; milletimiz ile birlikte, içinde milletimizin de olduğu hayalleri kurarak inşallah bu projelerin paydaşı olun diyoruz.
"ANKAPARK İÇİN PROJENİZ NEDİR"
'ANKAPARK'a 800 milyon doların harcanmasına ses çıkarmadınız' diyorsunuz. Maalesef siz de -beğenirsiniz beğenmezsiniz- 800 milyon dolar harcanmış yerin çürümesine seyirci kalıyorsunuz. Çünkü siz, ülkemizin tüm kazanımlarını heba etmekten geri durmadınız. Yapmak bize, yıkmak size düşer. Her yere pankartlar astınız. Parkın devri gerçekleşinceye kadar bir sürü pankartlarla algı yönettiniz. Parkın devri gerçekleşince de sus pus oldunuz. ANKAPARK için projeniz nedir? Burada ağaçların çürümesine, kesilmesine göz yumuyorsunuz. Bir taraftan da diyorsunuz ki 'Biz çevreciyiz'. Biz de aziz milletimiz gibi ne yapacağınızı merak ediyoruz. Yapılması gereken adımları anbean takip edeceğiz.
"REZERV ALANDAKİ 3 BİN 600 KONUTUMUZUN TESLİMLERİNİ YAPACAĞIZ"
Devlet olarak, İzmir'de, -kabul edin, etmeyin- İzmir tarihinin en büyük dönüşünü gerçekleştirdik ve gittik, depremden iki saat sonra oradaydık. Sokak sokak, mahalle mahalle gittik, enkaz alanından bir saat bile ayrılmadık. Orada vatandaşımızla birlikteydik. Biz demedik ki 'Burayı CHP belediyesi yönetiyor, buradaki insanlar bize oy veriyor veya vermiyor'. Tüm vatandaşlarımıza kucak açtık. Vatandaşımıza söz verdik, 'En hızlı şekilde yapacağız, yerinde yapacağız, hızlı yapacağız ve burada yapımla ilgili bir imar artışı da yapmadan İzmir'e, Bayraklı'ya yakışacak, güzel İzmir'imize yakışacak bir proje gerçekleştireceğiz' dedik. Bir yıl bile olmadan ilk konutlarımızın teslimlerini gururla yaptık, ardından etap etap şu an Bayraklı'daki bin 400 konutumuzun tamamını teslim ettik, yıl sonuna kadar da rezerv alandaki 3 bin 600 konutumuzun teslimlerini yapacağız.
"İZMİR'İMİZİ BİZ KADERİNE TERK ETMEDİK"
Güzel İzmir'imizi biz kaderine terk etmedik ve bundan sonra da etmeyeceğiz. Milletvekillerimizle, belediye başkanlarımızla birlikte milletimize hizmet etmeye devam edeceğiz. Bizim İzmir'e dair, bağlamından ayırarak beceriksizliği, liyakatsizliği, kötü yönetimi de maalesef izleyemezsiniz. Biz, ne dediğimizi çok çok iyi biliyoruz… 25 yıldır İzmir'de hiçbir şey yapılmayacak, sonra da İzmir'le ilgili bu hakikati ifade edince feveran edilecek ve bu manada ya gerçekten bir aynaya bakın ya. Ben üzülüyorum ya. İzmir her gittiğimde o gecekondunda yaşayan vatandaşlarımızın gördüğümde üzülüyorum ya.
"TÜM BELEDİYE BAŞKANLARIYLA GÖRÜŞTÜM"
Bir milletvekilimiz dedi ki 'Belediye başkanlarımızı ziyaret ettin mi; senden randevu istediler, görüştün mü?' Görüştüm. Benden randevu isteyen tüm belediye başkanlarıyla görüştüm. Açın, kendi belediye başkanlarınıza sorun. Ankara'ya, İzmir'e, İstanbul'a, Antalya'ya sorun. Kim benden randevu istediyse ben bir araya geldim. 'Görüşmedi' demeyin, bu konuda algı yaratmayı bırakın. Her fırsatta geldiler. Depremi de görüştük.
"835 YAPIYI YIKTIK"
'Sit alanlarında kaçak yapılaşmaya izin veriliyor' iddiası tamamen yanlıştır. Türkiye genelinde özel koruma çevre bölgeleri ve doğal sit alanlarında 6 bin 698 denetim yaptık, 9 bin 263 denetim yaptık. Bu yapıların 4 bin 16'sı ile ilgili suç duyurusunda bulunduk, 835 yapıyı yıktık.
"'ENGELLENİYORUZ' SİYASETİNİ BIRAKIN"
'Belediyelere aktarılan ödeneklerde iktidar ve muhalefet belediyeleri arasında ayrımcılık yapılıyor' diyorsunuz. Belediyelerin ödenekleri, kredi kabiliyetleri göz önüne alınarak değerlendirilir. Uygun talepler İller Bankası'nın yatırım programına girer ve sonuçlandırılır. Ben, muhalefet vekillerimize, önce kendi belediyelerinin kendi kredi kabiliyetine bakmalarını öneririm… 'Engelleniyoruz' siyasetini bırakın. Biz; CHP, İYİ Parti, HDP'li belediyelerden vatandaşımızın hayrına hangi iş gelmiş de engel olmuşuz?
"VATANDAŞLARIMIZIN YÜZDE 75'İ, KONUT FİYATLARI VE ŞARTLARININ UYGUN OLDUĞUNU SÖYLÜYOR"
İstanbul'umuzun 39 ilçesinde, riski alanlarda 5 milyon insanımız için kentsel dönüşümde tarihi adımlar atıyoruz. Antalya'da, Muğla'da, İzmir'de yaptığımız yeni yuvalarda hayatlar başladı. Oralarda muhalefet partilerini destekleyen vatandaşımız da bizim için hayır duasında bulunuyor.
Yaptığımız bir araştırma var. Vatandaşlarımızın yüzde 75'i, konut fiyatları ve şartlarının uygun olduğunu söylüyor. Konut ve kira fiyatlarında düşüşler gördük ve görmeye devam edeceğiz. Ankete katılan vatandaşlarımızın yüzde 68'i şu an satışta olan ev fiyatlarının düştüğünü, yüzde 69'u da kira fiyatlarının düştüğünü ve düşmeye devam edeceğini ifade ediyor… Yüzde 71 vatandaşımız, bu projelerin 2 yıl içerisinde tamamlanacağına inanıyor.
"İZMİR'DE, DEPREMDEN SONRA DÜNYA BANKASI YETKİLİLERİ DE BİZE GELDİLER"
İzmir'de Dünya Bankası kredisinin onaylanmadığını ifade ettiler. İzmir'de, depremden sonra Dünya Bankası yetkilileri de bize geldiler. Dedik ki 'İzmir Büyükşehir Belediyesi sizin kredi vereceğinizi, bu krediyi de bizim engellediğimiz ifade ediyorlar. Biz de Dünya Bankası nezdinde, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin depremde kullanabileceği başvurusu yok. Dolayısıyla İzmir'e bir kredi vermek istiyorsanız, İzmir Büyükşehir Belediyesi orada, verin'. Dünya Bankası, Avrupa bankaları, Fransız Kalkınma Ajansı böyle çalışmıyor. Onlar, kredibiliteye bakıyorlar. Burada ne bir finansman sözü ne de bir ödenek takvimi yok.
"921 MİLYON TL'Yİ KAMUYA KAZANDIRDIK"
İmar planıyla ilgili değer artış payını yüce Meclis'imizle yaptık. Dedik ki 'Bundan sonra parsel bazında yapamazsınız, ada bazında yapacağınız planla ilgili de değer artış payının tamamını devlete vereceksiniz'. Değer artış payından dolayı 921 milyon lirayı kamuya kazandırdık. Buradaki kazanım, yatırım olarak milletimizin hizmetine sunuluyor.
"TEHLİKELİ ATIKLARIN İTHALATI YASAKTIR"
Türkiye, Avrupa'dan çöp ithal ediyormuş. Milletimiz bu iddiaya inanmıyor. Tamamen üretime esas madde dışında ülkemize çöp getirilmesine müsaade etmedik, etmeyeceğiz… Bu ülkede geri kazanımı mümkün olmayan atıkların, tehlikeli atıkların ithalatı yasaktır. Çevre Kanunu gereği, ekonomik değere haiz bazı tehlikesiz atıkların ithalatına izin verilmektedir. Avrupa'dan Türkiye'ye gelen ham maddedir, dönüştürülerek ekonomiye kazandırılmaktadır.
"İLK 10 AYDA REKOR KIRDIK VE 55 BİNİN ÜZERİNDE DENETİM GERÇEKLEŞTİRDİK"
2022 yılının ilk 10 ayında rekor kırdık ve 55 binin üzerinde denetimi gerçekleştirdik. Çevreyi kirleten 4 bin tesise 444 milyonun üzerinde ceza uygulandı. 311 işletmeyi ise çevreyi kirlettiği için menettik. Maden ruhsatlarını soruyorsunuz. Sahaların fazlasından bahsediliyor. Basitçe ifade etmek gerekirse; bir madencilik faaliyetine ruhsat verilmesi, o alanda maden yapılacağı anlamına gelmiyor. Metalik madenlerde verilen ÇED ruhsatları, ruhsatın tamamını kapsadığı anlamına gelmediği gibi, madenin işletileceği alanla sınırlı tutuluyor.
"YAKLAŞIK YÜZDE 40'ININ ÇED RAPORUNA OLUMSUZ OLARAK KARAR VERDİK"
Son dört yılda 2 bin 343 projenin 936'sının, yani yaklaşık yüzde 40'ının ÇED raporuna olumsuz olarak karar verdik. Madencilikte ise bu oran yüzde 45. Hiç kimseni endişesi olmasın. Biz, Avrupa standartlarının da üzerinde ÇED hassasiyetine sahibiz."
Son Dakika › Güncel › Bakan Kurum: 'Projede Vatandaşın Lehine Adım Yok' Diyorsanız Biz de 4,5 Yıl Yaptığımız Bu Şerefli Mesleği Bırakmaya Hazırız - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?