Bakan Işık: "Türkiye'nin Istikrarı Doğrudan Sandıktan Sağlamasının Zamanı Geldi"

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, "16 Nisan'da artık istikrarı sandıkta sağlayarak bir daha hükümet krizleriyle güven oylaması, gensoru, bütçe geçti, geçmedi gibi Türkiye'de yatırımın, üretimin istihdamın hızını kesen hatta zaman zaman kazanımlarını kaybettiren bu sistemi değiştirmek durumundayız. Bu Türkiye için çok ama çok önemli." dedi.

Kocaeli'nin Başiskele ilçesindeki Hayat Kimya Yeniköy Tesislerinin ilave yatırımlarının açılış töreninde konuşan Işık, Türkiye'nin artık istikrarı şansa bırakma lüksünün olmadığını, bundan sonra kaybettiği dönemleri de kazanacak bir hıza erişmek zorunda olduğunu belirtti.

Türkiye'nin bundan sonra oluşabilecek riskleri bugünden hesap edip, gerekli tedbirleri almak zorunda olduğunu aktaran Bakan Işık, 2001 yılında Cumhurbaşkanının anayasa kitapçığını Başbakana atmasıyla ülkedeki bütün dengelerin altüst olduğunu hatırlattı.

Bakan Işık, o dönem yaşananlardan vatandaşların büyük zarar gördüğünü ifade ederek, şunları söyledi:

"Gecelik faizler yüzde 7 binlere, 8 binlere çıktı. Sanayicinin, çalışanın, işçinin, esnafın ne günahı vardı. Türkiye kendisinden kaynaklanmayan sebeplerle bu kadar bedel ödeyen ülke olmayı hak ediyor mu? Onun için Türkiye'nin artık istikrarı doğrudan sağlamasının zamanı geldi. 16 Nisan'da artık istikrarı sandıkta sağlayarak bir daha hükümet krizleriyle güven oylaması, gensoru, bütçe geçti, geçmedi gibi Türkiye'de yatırımın, üretimin istihdamın hızını kesen hatta zaman zaman kazanımlarını kaybettiren bu sistemi değiştirmek durumundayız. Bu Türkiye için çok ama çok önemli.

Türkiye'nin demokrasisinin oturması, demokratik kültürün gelişmesi ve özellikle siyasetin dilinin yumuşaması açısından da bu düzenlemeyi ben hayati önemde görüyorum. Artık hükümet etmek, iktidar olmak için yeni önerdiğimiz sistemde en az yüzde 50 oy gerekiyor. Bu da ister istemez siyasetin dilini yumuşatacak. Dışlayıcı, yaralayıcı, kaba siyaset söylemine son verecek. Çünkü yüzde 50'lik bir oy oranına ulaşmak kolay değildir. Ama hükümetler gücünü sandıkta doğrudan halktan aldığı sürece daha cesur, daha güçlü ve daha kararlı adımlar atma imkanına kavuşacak. Bu da Türkiye için gerçekten yılda en az yüzde 5'lik büyüme demektir."

Türkiye'nin en az yüzde 5'lik büyümeye ihtiyacı olduğuna işaret eden Bakan Işık, bunun dışında bir seçeneğin Türkiye için düşünülemez olduğunu bildirdi.

Bakan Işık, Türkiye'nin nüfusunun 2050 yılında 100 milyona yaklaşmasının ve Avrupa Birliğinin en büyük ülkesi olan Almanya'nın da nüfusunun 70 milyona düşmesinin beklendiğini anlattı.

Eğer Türkiye bu 100 milyona ulaşacak nüfusunu iyi eğitirse, iyi yetiştirirse ve her yıl istikrarı yakalayarak yüzde 5'in üzerinde bir büyüme sağlamayı başarırsa Avrupa'nın en güçlü ülkesi olacağını vurgulayan Işık, "Bunun adımlarını bugünden atmak durumundayız. Türkiye'nin artık kendi iç meseleleriyle daha fazla kaybedecek zamanı yok. Artık siyaset kurumunun kendi içindeki çekişmelerden dolayı sanayicisinin, iş adamının daha fazla vakit ve enerji kaybına tahammülü yok. Onun için cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ben halkımız tarafından hüsnü kabul göreceğine inanıyorum. Bu sistemde hakemin daima millet olduğunu unutmamak durumundayız." ifadelerini kullandı.

"Diktatörlere prim vermeyecek"

Bakan Işık, "Türkiye'de diktatörlük gelecek" propagandalarının da içi boş bir yalandan ibaret olduğunu söyledi.

Bugüne kadar Türk halkının hiçbir zaman diktatörlüğe ve diktatörlere prim vermediği gibi bundan sonra da hiçbir zaman otoriter yönetimlere, diktatörlere prim vermeyeceğini vurgulayan Işık, şöyle devam etti:

"Ama korkularımız bizi esir almamalı. Bize umutlarımız pusula olmalı. Türk halkı bunu hak ediyor. Türk halkının, istikrarın yakalandığı dönemlerde nasıl bir başarı ortaya koyduğunu sadece Türkiye değil, bütün dünya biliyor. Son 14 yılda Türkiye'nin ortaya koyduğu performans Türkiye'nin gerçekten şartlar müsait olduğunda ne kadar büyük atılımlar yapabileceğini bütün dünyaya gösterdi. Bugüne kadar yaptık, bundan sonra da yapabiliriz. Onun için biz geleceğe ümitle bakıyoruz. Bizim geleceğe dair umudumuzu, Hayat Kimya gibi Türkiye'de yatırım yapan, onların dünya çapında bir marka olmasını sağlayan değerli çalışanları veriyor. Eğer bugün Hayat Kimya dünya çapında 14 bin çalışanına ulaştıysa, bu Yeniköy'deki tesislerde çalışan insanlarımızın işini severek yapması ve ortaya çok kaliteli ürünler koyması dolayısıyladır. Bir otomobil fabrikasının dünya çapındaki üretim tesislerinde sıfır hatayla üretim yapan tek tesisi Türkiye'dedir."

Bakan Işık, Türkiye'nin nitelikli çalışanlar sayesinde her türlü algı operasyonuna rağmen doğrudan yabancı yatırım çekmeyi başardığını belirterek, dünyadaki yeni dijital çağa Türkiye'nin hazır olması gerektiğini sözlerine ekledi.

Vali Hasan Basri Güzeloğlu da Hayat Kimya'nın 30. yılında Kocaeli ve Türkiye'ye katacağı büyük bir yatırım açılışında bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Türkiye'nin yarınlarına güvenmenin önemine değinen Vali Güzeloğlu, şunları kaydetti:

"Türkiye kararlılıkla ve emin adımla bir büyük geleceğe doğru gidiyor, birlik, beraberlik ve istikrar içerisinde. ve büyümesini de özel sektöre dayalı olarak, ihracat odaklı gerçekleştiriyor. Geçtiğimiz günlerde açıklanan mart ayı ihracat sonuçları cumhuriyet tarihinin bir rekorunu getirdi. Martta tüm zamanlarının ihracatı gerçekleştirildi. ve Kocaelimiz bu gerçekleşen ihracatla İstanbul'dan sonra ikinci olma başarısını gösterdi. Türkiye'nin büyümesiyle Kocaeli'nin büyümesi eş zamanlı ve birbiriyle uyumlu gerçekleşiyor. Kocaeli büyüyor, Türkiye büyüyor ve büyüyecek. Her açıdan böyle yatırımlar güvenimizi artıran, geleceğe kararlı adımlarımızı güçlendiren ve pekiştiren yatırımlardır."

Hayat Kimya İcra Kurulu Başkanı Avni Kiğılı da yatırımları hakkında bilgi verdi.

Konuşmaların ardından Bakan Işık, Vali Güzeloğlu, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Avni Kiğılı ve diğer davetliler tarafından tesisin açılış kurdelesi kesildi.

Bakan Işık ve beraberindekiler fabrikayı gezdikten sonra işçilerle öğle yemeği yedi.

(Bitti)