İzmir'de 107 fabrikanın toplu açılış töreni- Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık: "Son yaşadığımız kazalardan dolayı iş güvenliğini ihmal eden insanların ödedikleri bedel o kadar ağır ki onların ödediği bedelden çok daha ağır bir bedeli o hayatını kaybeden insanlarımızın yakını ödedi"-"Her açıdan yeşil üretimi, üretimde en önemli öncelikli alanı olarak görmemiz gerekiyor. Üretirken insana, çevreye saygılı olacağız. Havamızı, suyumuzu, toprağımızı kirleten üretime "Evet" demeyeceğiz"- "Bunu yaparken de ülkenin kalkınmasının önüne engel koymak isteyen bir takım güç odaklarının da tuzağına düşmeyeceğiz. Çünkü Türkiye'nin üretmekten, yerli kaynaklarını kullanmaktan başka çaresi yok"İZMİR (AA) - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, son yaşanan kazalardan dolayı iş güvenliğini ihmal eden insanların ödedikleri bedelin çok ağır olduğunu ancak onların ödediği bedelden daha ağırını hayatını kaybeden insanların yakınlarının ödediğini belirterek, "Üretirken insana, çevreye saygılı olacağız" dedi.Bakan Işık, Menderes ilçesindeki İTOB Organize Sanayi Bölgesi'ndeki Bilimpark alanında incelemede bulundu, temeli atılan binada civata sıktı.İTOB camisi ve spor alanını inceleyen Işık, daha sonra sanayi bölgesindeki 107 fabrikanın temsili açılış törenine katıldı.Burada konuşan Bakan Işık, üretim tesisini açılışında bulunmanın kendilerine her zaman heyecan verdiğini belirtti.Ülkesine, milletine güvenerek üretim yapan bütün müteşebbislere teşekkür eden Işık, "Bizim görevimiz size hizmet vermek. Bundan dolayı buradayız. Verdiğimiz hizmetlerin hiçbiri lütuf değil aksine bizim asli işimiz" dedi.2008'deki krizin dünyada üretimin değerini bir kez daha bütün çıplaklığıyla ortaya koyduğunu, 1980'lerde başlayan "üretim olmadan da oluruz" anlayışının "duvara tosladığını" ifade eden Bakan Işık, bu krize kadar üretime ağırlık veren Türkiye ölçeğinde birkaç ülkenin olduğunu, bunların da krizden en az etkilenen ülkeler olduğunu bildirdi.Buna mukabil "finans merkezi olacağım" diyen ABD, İngiltere dahil pekçok ülkenin ağır bedeller ödediğini, AK Parti olarak iktidara geldikleri 2002 yılından bu yana üretimi sürekli gündemlerinin en üst sırasına koyduklarını dile getiren Bakan Işık, o dönemde bunu çok eleştirenlerin olduğunu, o dönem Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Kriz bizi teğet geçecek" dediğinde de pekçok kişinin bu cümleyle alay ettiğini ancak daha sonra "Evet Erdoğan haklı" demek durumunda kaldığını anlattı.Bir ülkenin ekonomisinin üretime dayalı olması ve makro ekonomik dengelerle üretimin birleşmesi halinde krize sağlam, dayanıklı bir yapının oluştuğuna işaret eden Işık, Türkiye'nin krizi çok az hasarla atlatmasının temelinde de bunun yattığını kaydetti.Krizden sonra neredeyse bütün dünyanın bu anlayışa geldiğini, ABD'nin bile global yatırımcıları ülkesine davet ettiğini belirten Işık, şu anda pekçok Avrupa ülkesinin yatırımcı çekme gayretinde olduğunu, üretimin gücünün tekrar fark edildiğini söyledi.Özel sektör marifetiyle büyümeyi öncelik olarak koyan bir anlayışa sahip olduklarını, bu kalkınmayı özel sektörün yapacağını, fabrikaların üreteceğini, kendilerinin de engelleri kaldıracağını bildiren Işık, "Hem siz kazanacaksınız hem İzmir hem de Türkiye kazanacak. Mantığımız bu. Görevimiz size destek olmak önce motive etmek, moralinizi bozmak değil. Önce motive etmek, sonra maddi manevi desteğimizi yanınızda, arkanızda hissetmenizi sağlamak. Bugün özellikle bu programı bu açıdan çok önemsedim" diye konuştu.-Teknoloji ürün üreten firmalara 5. bölge desteğiKalkınmış bölgelerde kamulaştırma desteği vermediklerini ancak onun dışında alt, üst yapı desteği verdiklerini, İTOB Organize Sanayi Bölgesi'nde sanayicilerin buna da ihtiyaç duymadığını vurgulayan Işık, İzmir'in sıradan bir şehir olmadığını, tarihin her döneminde önemli bir medeniyet merkezi olduğunu dile getirdi.Bakan Işık, şöyle konuştu: "İzmir üretmeli ama İzmir'in üretimi herhangi bir Anadolu şehrinin üretimi gibi de olmamalı. İzmir, nitelikli üretim yapmalı. İzmir, daha çok insan kaynağını niteliğinin ortaya çıkardığı ürünlere yoğunlaşmalı. Şimdi bir teşvik mekanizması üzerinde yoğun bir çalışma yürütüyoruz.Kişi başına milli gelir 3 bin 300 dolardı şu anda 10 bin 511 dolar seviyesine geldik ama bu Türkiye için bir orta gelir tuzağı. Buradan kurtulmamız, sıçrama yapmamız lazım. Bu sıçramayı da sürümden kazanarak yapamayız. İhracat kilogram fiyatımız 1,66 dolar. Yapmamız gereken iş belli. O da katmadeğeri yüksek ürünler. Pahalı ürünler satmak durumundayız. Bir arkadaşımız etken maddenin kilogramı 15 bin dolar dedi. Tamamı ihracat. Arkadaşlar şu anda ortalama kilogram ihracat fiyatımız 1,66 dolar. Almanya'nın 4 dolar civarında. Biz 3 doları yakalarsak 2023 hedefini çok kolay yakalacağız. Bunun için Türkiye'nin sıçrama yapması yani teknolojik dönüşümü sağlaması gerekiyor. İzmir'in de içinde bulunduğu, gelişmiş illerde yüksek teknolojili ürün üreten firmalara 5. bölge desteği verilmesiyle ilgili çalışmayı yaptık bakanlık olarak şimdi ekonomi yönetimimizle de genel görüşmesini yaptık, inşallah detaylarını paylaşacağız. Özellikle yüksek teknolojili ürünlerin üretimine geçtiği özellikle İzmir'i, diğer illeri kritik önemde görüyoruz. Şimdi inşallah bu anlayışı hayata geçirdiğimizde o zaman göreceksiniz İzmir'in ihracat rakamları artacak. İzmir'in ihracatı ve ithalatı kafa kafaya gidiyor. O zaman İzmir net ihracat şehri olacak. Bu noktada çok yoğun bir çalışmayı yürütüyoruz."-Yerli, yenilikçi, yeşil üretimÜretimde, yerli, yenilikçi ve yeşil üretim anlayışını hayata geçirmek durumunda olduklarını, yerli üretimin yanı sıra yerli kullanımı da özellikle önemseyeceklerini, kamu alımlarını da yerli, yenilikçi ve yeşil üretim için kaldıraç olarak kullanacaklarını ifade eden Bakan Işık, şöyle devam etti: "Bütün kamu kurumlarından istediğimiz eğer bir ürün yerli üretiliyorsa lütfen tercihinizi yerli üründen yana kullanın. Yenilikçilik kültürünü hayatımızın her alanına yaygınlaştırmak durumundayız. Başka türlü bir sürdürülebilir büyüme yakalama şansı yok. Yenilikçi üretimi hayatımızın vazgeçilmez anlayışı olarak koyacağız. Biraz geç başladık ama aldığımız mesafe geleceğe yönelik ümitvar olmamızı sağlıyor.Özellikle üretimdeki anlayışımızın biri de yeşil üretim. Üretim yaparken insana ve çevreye saygıyı elden bırakmayacağız. Daha fazla kazanma hırsı, işçimizin can güvenliğine yönelik bir tehdit oluşturmayacak. Bakın daha bugün Antalya'da bir kazan patlaması sonucu şu ana kadarki bilgilerde 3 kardeşimiz hayatını kaybetmiş. Allah rahmet eylesin. Şimdi bu sürdürülemez birşey. Eğer üretim anlayışımız insana saygılı değilse bize de bir hayrı olmuyor. Son yaşadığımız kazalardan dolayı iş güvenliğini ihmal eden insanların ödedikleri bedel o kadar ağır ki onların ödediği bedelden çok ağır bir bedeli o hayatını kaybeden insanlarımızın yakını ödedi. Her açıdan yeşil üretimi de bizim üretimde en önemli öncelikli alan olarak görmemiz gerekiyor. Üretirken insana, çevreye saygılı olacağız. Havamızı, suyumuzu, toprağımızı kirleten üretime "evet" demeyeceğiz. Bunu yaparken de ülkenin kalkınmasının önüne engel koymak isteyen bir takım güç odaklarının da tuzağına düşmeyeceğiz. Çünkü Türkiye'nin üretmekten başka çaresi yok, Türkiye'nin yerli kaynaklarını kullanmaktan başka çaresi yok. Bu alandaki dengeyi mutlaka çok iyi sağlayacağız. Bunu yaptığımız zaman inanıyorum ki Türkiye'nin önünde kimse duramaz. Türkiye, "ABD mandasını mı, İngiliz mandasını mı kabul etsek" denilen bir dönemde kurtuluş savaşını vermiş ve bugün dünyanın iddialı ülkelerinden biri haline gelmiş bir milletin yaşadığı toprak. Bizim mutlaka iddialı olmaya devam etmemiz gerekiyor. Geleceğin dünyasında iddialı olmanın tek yolu bilim, teknoloji, Ar-Ge, inovasyonda iddialı olmaktan geçiyor. Hepinize hem bakanlığımız hem hükümetimiz adına ayrı ayrı teşekkür edioyrum. Biliniz ki her türlü probleminizde yanınızdayız. Problemin çözümü için her zaman sizinle birlikte olmaya, yol yürümeye devam edeceğiz."-107 fabrikanın temsili açılışı yapıldıİTOB Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş ise bölgeyi devletten destek almadan tamamen özel sektörün kendi katılımıyla 2002 yılında kurduklarını anımsattı.107 fabrikanın faaliyet gösterdiği alanın 2 bin 500 dönümlük arazi üzerinde kurulu olduğunu ve 4 bin kişinin burada çalıştığını aktaran Demirtaş, 151 fabrikanın da inşaat halinde olduğunu, bölgenin 2016 sonunda yüzde 100 dolacağını söyledi.Demirtaş, bakan Işık'ın civata sıktığı Bilimpark'ın idari bina ve kuluçka merkezine "Işık" ismini vermek istediklerini kaydetti.Konuşmaların ardından Demirtaş, Bakan Işık'a el dokuması kilim hediye etti.Bakan Işık ve protokol üyeleri daha sonra 107 fabrikanın temsili açılış kurdelesini kesti. -İzmir'de 107 fabrikanın toplu açılış töreni-Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık
Son Dakika › Güncel › Bakan Işık, Bilimparkın Temel Atma Törenine Katıldı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?