Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Türkiye'nin ekonomik gerekçeler kadar, etik gerekçeler nedeniyle de biyoteknoloji alanında söz sahibi olması gerektiğine dikkat çekerek, ilaç sektöründe "AR-GE üretim ve yönetim merkezi olan bir Türkiye" vizyonuyla, 6 farklı hedef için 53 eylem belirlediklerini söyledi Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Türkiye'nin ekonomik gerekçeler kadar, etik gerekçeler nedeniyle de biyoteknoloji alanında söz sahibi olması gerektiğine dikkat çekerek, ilaç sektöründe "AR-GE üretim ve yönetim merkezi olan bir Türkiye" vizyonuyla, 6 farklı hedef için 53 eylem belirlediklerini söyledi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, TÜBİTAK Başkanlık Binası'nda düzenlenen "Medikal Biyoteknoloji Toplantısı"na katıldı. Ergün, toplantıda yaptığı konuşmada, "Bugün, sağlık alanının en önemli başlıklarından biri olan "Medikal Biyoteknoloji' konusunda, kamu, reel sektör ve üniversiteler bünyesinde atmamız gereken adımları tespit edeceğiz. TÜBİTAK'ın şimdiye kadar ilaç, aşı, biyomalzeme, biyomedikal ekipman ve tıbbi tanı kitleri konularında hazırladığı yol haritalarını değerlendireceğiz" dedi.
Günümüzde en çok dikkat çeken, en çok konuşulan, en çok tartışılan alanların başında biyoteknoloji geldiğini belirten Ergün, biyoteknolojinin, gıda, sağlık, enerji, çevre başta olmak üzere, hayatın hemen her alanında karşılık bulabilecek bir potansiyele sahip olduğunu dile getirdi. Her büyük potansiyel gibi, bazı sınırları aşması durumunda tahrip gücü yüksek bir silaha dönüşmesi ihtimali de olduğunu vurgulayan Ergün, "Mesela genetik haritası, genler vasıtasıyla taşıdığımız birçok hastalığı bertaraf edebileceği gibi, Hitler'i bile şaşkınlık içinde bırakacak bir tür yeni-öjenik politikalara da kapı aralayabilir. Bugün bilim ve etik tartışmalarında en çok zikredilen konunun biyoteknoloji olması, bilim-kurgu edebiyatında, filmlerde, negatif ütopyalarda, en az uzaylılar veya robotlar kadar biyomühendislik ürünlerine de yer veriliyor olması, konunun hassasiyetini göstermektedir" diye konuştu.
-"DAN BROWN'UN SON KİTABI "CEHENNEM' TAM BU KONUYLA ALAKALI"-
Dan Brown'un son kitabı Cehennem'in de biyoteknolojiyle ilgili olduğunu söyleyen Ergün, şunları ifade etti:
"Konu İstanbul'da sonuçlanıyor; ama nihayetinde bir biyoteknoloji konusu etrafında dönüyor. Yani, insan nüfusu geometrik olarak artıyor ve yeryüzü bu nüfusu besleyemez. İnsan nesli büyük bir tehdit altında. Dolayısıyla, bu tehdidi durdurmak lazım. Bunu da bir salgın hastalık virüsü oluşturarak yapmak gerekiyor. Romanın sonunda ortaya çıkan bir salgın hastalık virüsü değil, bir kısırlaştırma virüsü oluyor ve insan neslinin 3'te birini kısırlaştıran bir virüsün İstanbul Yerebatan Sarayı'ndan bütün dünyaya yayılması hikayesi anlatıyor. Türkiye'nin ekonomik gerekçeler kadar, etik gerekçeler nedeniyle de biyoteknoloji alanında söz sahibi olması gerektiğini düşünüyorum."
-"6 FARKLI HEDEF İÇİN 53 EYLEM"-
Ergün, Türkiye'de 15'i yabancı sermayeli olan 68 ilaç üretim tesisinde, yaklaşık 30 bin kişi istihdam edildiğini ve 3 bin 100 ilaç üretildiğini belirterek, şunları ekledi:
"Ancak dış ticaret dengesine baktığımızda, ihracatın ithalatı karşılama oranı sadece yüzde 16 seviyesindedir. Hemen her sektörde olduğu gibi, ilaç sektöründe de katma değeri ve AR-GE çalışmalarını artıracak adımlar atmak gerekiyor. Biz bu adımları belli bir plan ve program çerçevesinde atmak için İlaç Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı'nı hazırladık. İlaç sektöründe AR-GE üretim ve yönetim merkezi olan bir Türkiye vizyonuyla, 6 farklı hedef için 53 eylem belirledik. Böylece ilaçların üretimini, hekimler tarafından yazılmasını ve hastalar tarafından kullanılmasını, yani konuyla ilgili her aşamayı kapsayan bir politika zinciri oluşturduk. Hazırlıklarını tamamladığımız bu belgeyi, en kısa sürede uygulamaya başlayacağız ve ilaç üretimi konusunda güçlü bir Türkiye için çok önemli adımlar atacağız. Böylece, yurtdışından yüksek rakamlara ithal ettiğimiz ilaçları burada üreten, ülkemizde yeni ilaç araştırmaları yapılan bir yapı da oluşturacağız."
-"ŞEHİR HASTANELERİMİZİN BİRER BİYOTEKNOLOJİ VE AR-GE ÜSSÜ OLMASINI PLANLIYORUZ"-
Bakan Müezzinoğlu da, sağlık sistemlerinin; halkın sağlık düzeyini yükseltmek için sağlık hizmetlerini etkili, kaliteli, erişilebilir ve toplum tarafından kabul görecek tarzda sunmayı hedeflediğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Beklenen çıktılara ulaşabilmek için de kaynakların verimli ve etkin kullanılması, hizmet alanların mali risklerden korunması ve hizmetin kesintisiz sağlanması gerekmektedir. Hızla değişen dünyamızdaki bilimsel, ekonomik ve teknolojik gelişmeler, ülkelerin farklılaşan demografik yapısı, sağlık sorunlarının değişimi ve sağlık maliyetlerindeki artışlar, sağlık politikalarımızı sürekli yenilemeyi kaçınılmaz kılmaktadır. Sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliği açısından yeniliklere açık olmak ve kaynakları ihtiyaçlara göre yönlendirmek hayati önem arz etmektedir. Bakanlık olarak, kamu-özel işbirliğiyle yürüttüğümüz şehir hastanelerimizin birer biyoteknoloji ve AR-GE üssü olmasını planlıyoruz. Üniversitelerimiz ve özel sektörle işbirliği yaparak, sektörel gelişmeleri destekliyoruz. Hacettepe Üniversitesi bünyesinde oluşturulan Biyoteknoloji Merkezi ve İstanbul'un Anadolu Yakası'nda yapmayı planladığımız Biyomedikal Hastanemiz, ülkemiz adına umut vaat eden gelişmeler olacaktır. Amacımız, önümüzdeki 10 yılda, ilaç sanayi ve tıbbi teknolojide söz sahibi olabilmektir." - Ankara
Son Dakika › Güncel › Bakan Ergün: İlaç Sektöründe 6 Farklı Hedef İçin 53 Eylem Belirledik - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?