Bakan Avcı, Eğitim Boykotunu Değerlendirdi

Bakan Nabi Avcı, bazı okullarda laik ve bilimsel eğitim olmadığı gerekçesiyle boykot yapılmasını; "Vatandaşlarımız da velilerimiz de bu boykot girişimine gereken cevabı çocuklarını okullarımıza göndererek verdiler" diyerek cevap verdi

Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi'nde Üsküdar Belediyesi tarafından düzenlenen 1. Üsküdar Kitap Fuarı'nın açılışına katıldı. Bakan Avcı, şunları söyledi:

"Kitap fuarının hayırlı olmasını diliyorum. Özellikle öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin mutlaka öğrencileriyle birlikte bu fuarı ziyaret etmelerini, çocuklarımızı kitaplarla, yazarlarla tanıştırmalarını özellikle rica ediyorum. Genellikle bu tür toplantılarda Millî Eğitim Bakanından bir kitap tavsiyesi isteniyor, bugün bir değil yüzlerce, binlerce kitap önerecek durumdayım. Onun için öğrencilerimizden, öğretmenlerimizden bu kitapların hepsini gelip okşamalarını, tanışmalarını rica ediyorum." Bakan Avcı, açılış kurdelesini kesmesinin ardından kitap fuarındaki stantları gezdi. Avcı, açılışın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Gazetecilerin soruları öncesinde kitap fuarının hayırlı olması temennisini ileten Bakan Avcı, fuarın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.

"Öğrencilerimizin, siyasetin nesnesi haline getirilmesini doğru bulmuyorum"

Bakan Avcı, bir gazetecinin dün bazı okullarda laik ve bilimsel eğitim olmadığı gerekçesiyle boykot yapıldığını hatırlatarak, değerlendirmelerini sorması üzerine şunları söyledi:

"Tabi benim Millî Eğitim Bakanı olarak, 2 yıldır Millî Eğitim Bakanlığı yapan, 13 yıldır Millî Eğitim Bakanlığının sorumluluğunu üstlenen kadronun da bir üyesi olarak böyle bir iddiayı kabullenmemiz mümkün değil. Zaten vatandaşlarımız da velilerimiz de bu iddiayı paylaşmıyor olmalılar ki bu boykot girişimine gereken cevabı çocuklarını okullarımıza göndererek verdiler. Bir iki ilde zannediyorum dikkate alınabilir bir katılım oldu, Tunceli'de ve Diyarbakır'da katılım oldu ama onun da başka nedenleri, yani laik ve bilimsel eğitim olmadığı için değil başka nedenleri de işin içine katarak böyle bir organizasyon yapıldığı anlaşılıyor. Ben tabi her şeyden önce çocukların, çocuklarımızın, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerimizin gerekçesi ne olursa olsun haklı veya haksız gerekçeler, haklı veya haksız iddialarla siyasetin nesnesi haline getirilmesini doğru bulmuyorum. Çocuklarımızı bu işlere karıştırmamak gerektiğini düşünüyorum."

"Nöbet konusuyla ilgili olarak çalışma yapıyoruz"

"Bütün öğretmen sendikalarımıza da bunu müteaddid defalar yani tekrar tekrar hatırlattım. Sendikal faaliyetlerini yürütmeleri en doğal haklarıdır ama ilkokul, ortaokul, lise öğrencilerimizi çok haklı gerekçelerle düzenledikleri sendikal faaliyetlere dahi karıştırmamalarını, onların güvenliğini tehlikeye atacak eylemlerden ve söylemlerden kaçınmaları gerektiğini müteaddid defalar söyledim bir kere daha söylüyorum. Bu son dönemde hemen hemen bütün sendikaların dile getirdikleri nöbet konusuyla ilgili olarak biz zaten bir çalışma yapıyoruz yani öğretmenlerimizin tuttukları nöbetin karşılığını bir şekilde almaları konusunda bizim çalışmalarımız var bu taleplere duyarlıyız. Onun ayrıntılarını Maliye Bakanlığıyla görüşüyoruz ayrıca Türkiye'nin hangi yöresinde hangi koşullarda ne tür imkânlar sağlanabilir ona bakıyoruz."

"Her ölüm acıdır, genç ölümler daha acıdır"
Bakan Avcı, bir gazetecinin Mersin'de 20 yaşında bir öğrencinin öldürüldüğünü hatırlatarak, "Kadına yönelik bu şiddetin, cinayetlerin sosyolojik, psikolojik birçok nedeni vardır ama her şeyden önce tabi ki eğitim olduğunu da düşünüyoruz, siz neler söyleyeceksiniz" şeklindeki sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"Her ölüm acıdır, genç ölümler daha acıdır. Kadınlarımıza, gençlerimize, çocuklarımıza yönelik şiddetin kaynağında eğitimsizliğin de yattığı söylenebilir, doğrudur ama pek çok başka nedenler de var dolayısıyla biz zaten eğitim müfredatımızda yaptığımız düzenlemelerle özellikle şiddet, cinsiyet eşitsizliği, demokratik eğitim konusunda farklı görüşlere, inanışlara, davranışlara, tutumlara hoşgörü ile yaklaşma eğitimi konusunda gerekli düzenlemeleri yapıyoruz, daha da yapmamız gereken şeyler var ama ne kadar tedbir alırsanız alın zaman zaman bu tür müessif olaylarla da karşılaşılabiliyor."

" Bejan Matur'un kitabıyla ilgili bir özür borcumuz var"
Bakan Avcı, gazetecilerin soruların ardından Üsküdar Kitap Fuarı'na katılacak olan yazarların isimlerini tek tek sayarak gazetecilerle paylaştı. Bakan Avcı, yazarların fuar süresi boyunca kitaplarını imzalayacaklarını hatırlatarak, şunları söyledi:
"Öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin buraya gelmelerini, yazarlarımızla tanışmalarını, söyleşilerine katılmalarını özellikle öneriyorum. Bejan Matur'un bir kitabıyla ilgili Millî Eğitim Bakanlığı olarak bizim bir özür borcumuz var onu da bu vesileyle dile getireyim. Bir okulumuzda öğrencilere Bejan Matur'un 'Dağın Arkasına Bakmak' kitabını öğretmenlerimiz tavsiye etmiş, sadece kitabın kapağındaki resme bakarak bunun sakıncalı bir kitap olduğu gibi bir izlenime kapılmışlar ve öğrencilere verdikleri kitapları toplamışlar. Bu doğru bir davranış değildi. O zaman ben kendisiyle görüştüğümde bu düşüncelerimi kendisine de ilettim ama kitap fuarı vesilesiyle bir kere daha Bejan Matur'dan Millî Eğitim Bakanlığındaki bu uygulama nedeniyle özür diliyoruz. Yanlışlık yapılmış, yanlışlığı düzeltiyoruz."