Bakan Avcı: 3 Yıl İçinde 10 Milyon 600 Bin Tablet Alımını Gerçekleştireceğiz

- Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, FATİH Projesi'nin sadece bir donanım ya da bir tablet projesi olmadığını, öğrencileri ilgilendiren içeriklerle dolu olduğunu vurgulayarak, "3 yıl içinde şuanda yürüyen ihale sürecimiz tamamlandıktan sonra 10 milyon 600 bin tablet bilgisayar alımını gerçekleştirmiş olacağız" dedi.

Milli Eğitim Bakanı Avcı, katıldığı bir televizyon programında, FATİH Projesi'ne yönelik kendisine yönlendirilen soruları yanıtladı. Bakan Avcı, "FATİH Projesi kapsamında dağıtılan tabletlerden sosyal medya sitelerine girilebilecek mi?" şeklindeki bir soru üzerine şunların kaydetti:

"Çocuklarımız bu bilgisayarlardaki donanımları kırdırmayı düşünmeden önce ne olup bittiğine bir baksınlar. Ben daha sonra bu tür yollara başvurmayacak kadar gerçekten ilgilendiren içeriklerle dolu olduğunu da görecekler. Bu bilgisayar internetle ilgili olan ilişkilerinizi sizin öğretmenlerinizle, arkadaşlarınızla olan ilişkilerinizde yüzyüze iletişiminizim önünde bir engel teşkil etmesin. Arkadaşlarınızdan, sokaklardan, parklardan alıkoymasın. Sanatsal faaliyetlerden alıkoymasın. Sosyal medya dediğimiz ortam gerçekten ciddi sakıncalar barındırıyor. Burada zeka düzeyi çok düşük bir düzlemde cereyan ediyor sosyal medyadaki etkileşimler. Çünkü mesela Twitter'da 140 karakterle derdinizi anlatıyorsunuz, yani sloganik cümlelerle derdinizi anlatmaya çalışıyorsunuz. Bu sizin sloganik cümlelerle düşünmenize yol açar. Düşünemez, ondan ötesini konuşamaz, dile getiremez hale gelmenize neden olabilir. Halbuki insan zihni 140 karakterle sınırlandırılamayacak kadar yaratıcı bir zihin. Bu eğitimde işimize yarayacak bir araçtır, doğru. Ama bununla daha etkili dostluklar, arkadaşlıklar kurulmaz. Bununla kurulacak arkadaşlıklardan da çok fazla hayır gelmez. Çocuklar benim bu söylediklerimi çok fazla ciddiye almayabilir. Bir yol arayacaklarını da biliyorum. Ama şöyle bir söz var. Benzetmek için söylemiyorum ama tilki kırk yol bilir, kirpi bir yol bilir ama kirpi o bildiği yolu sağlam bilir. Bizimde kendimize göre bu konularda bir bilgi birikimimiz var. Bu iş yasaklarla, kısıtlamalarla bir yere kadar gider tabi. Önemli olan bizim çocuklarımıza sosyal medyada aradıklarından çok daha yararlısını ve onların daha çok ilgilisini çekecek olanını daha cazip bir şekilde onlara sunmamız."

-"3 YIL İÇİNDE 10 MİLYON 600 BİN TABLET ALIMINI GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ"-

"FATİH Projesi kapsamında tabletler diğer sınıflara ne zaman dağıtılacak?" şeklindeki bir soru üzerine Bakan Avcı şu ifadeleri kullandı:

"3 yıl içinde. Bizim şuanda yürüyen ihale sürecimiz tamamlandıktan sonra 10 milyon 600 bin tablet bilgisayar alımını gerçekleştirmiş olacağız. Alımını demekte pek doğru değil aslında. Çünkü devam etmekte olan ihale sürecini önemli bir ayağına da yerli üretim şartı oluşturuyor. Bunları yurtdışından raflardan almayacağız. FATİH projesinin çok önemli bir bileşeni de ülkemizde yazılım ve donanım teknolojisini geliştirmek. 10 milyon 600 bin bilgisayar az bir bilgisayar değil. Dolayısıyla bizim bunu Türkiye'de yerli üretimi teşvik edecek bir düzlemde yapmamız gerekiyor. Bu daha önce yaptığımız bir şey değil ama bunun bir evveliyatı da var. Tablet bilgisayar denilince insanların aklında hemen işin donanım kısmı geliyor. Ve hatta çocuklarda bunu hemen nasıl kırarız diye düşünüyorlar. FATİH projesi sadece bir donanım ya da tablet projesi değil. Bu donanımları da içeren ama daha çok içerikleri de içeren bir proje. Daha önce kitap aracılığıyla yapamadığımız pek çok şeyi bu tabletler aracılığıyla yapabilir düzeye geliyoruz. Biz üniversiteye girişte de yerleştirmede de merkezi sınavı kaldırmayı amaçlayan bir program üzerinden çalışıyoruz. Bunu tablet bilgisayarla vasıtasıyla yapıyoruz. Demek ki sene içinde derslerde alınan notlar daha ölçülebilir hala gelecek. O zaman biz bu tabletleri üniversiteye girişlerde de kullanabileceğiz."

-"ÜNİVERSİTE SINAVININ TÜMÜYLE ORTADAN KALKACAĞI SÖZ KONUSU DEĞİL"-

Bakan Avcı, "Tümüyle üniversite sınavı ne zaman kalkacak?" sorusu üzerine şu yanıtı verdi:

"Üniversite sınavının tümüyle ortadan kalkacağı söz konusu değil. Bir takım üniversiteler diğerlerine göre daha cazip olacağı için oralar ayrı seçme teknikleri uygulamayabilirler. Genel olarak bizim üniversiteye yerleştirmede okullardaki başarıları içeren bir düzenleme yapmayı düşünüyoruz. Tek bir sınava bağlı kalmak doğru değil. Çocuklarımız bu ders içi ve ders dışı çalışmalarla kendi yeteneklerini becerilerini daha rahat tartsınlar, ölçsünler. Ona göre üniversiteye girişte tercih yapabilsin istiyoruz. 3 yıl içinde böyle bir planlamamız var. Bugün bilinen anlamda üniversite sınavından kurtulmak için 3 yılımızın olduğunu düşüyoruz."

-"DERSHANE TASARISI SEÇİMLERDEN SONRA GÖRÜŞÜLECEK"-

"Dershanelerle ilgili düzenleme ne zaman Meclis Genel Kurul'una gelecek, seçimlerden sonraya mı kaldı artık?" şeklindeki soru üzerine Bakan Avcı, "Tasarıyı biz meclise sevk ettik. Genel Kurul'da tartışılır ve bir karar bağlanır diye düşünüyorduk ama Meclis gündeminin yoğunluğu nedeniyle seçim çalışmaları için artık Meclis tatile girmiş gibi olacak. Bu ayda bitmek üzere. Daha Meclis gündeminde tartışılan yasalaşması beklenen başka konularda var. Bize vakit kalmadı. Ama seçimlerden sonra bunlar önce komisyonda sonra Genel Kurul'da görüşülecek diye tahmin ediyorum" diye konuştu.

-"TÜM ÜST DÜZEY YÖNETİCİLERİ DEĞİŞTİRMEYECEĞİZ"-

Bakan Avcı, "Dershane tasarısıyla ilgili çeşitli eleştiriler var gündemde. Müsteşar dışında neden herkes değişiyor buna neden gerek duyuldu?" sorusu üzerine şu ifadeleri kullandı:

"Bu sorunun içinde pek çok yanlış anlamalar var. Bizim üst yönetimde yapmak istediğimiz değişimler var. Ama bu tüm üst düzeyi değiştirebileceğimiz anlamına gelmiyor. Yeni yapılanmayla birlikte yeniden üst yönetimin şekillenmesi gerekiyor. Bu çok az sayıda üst düzey yöneticiyi etkileyecek. Zaten birçok arkadaşımız vekâleten görev yapıyor. Biz onları değiştirmek isteseydik, zaten vekâleten değiştikleri için o değişiklik çok kolay yapılabilirdi. Bütün üst yönetimi tepeden tırnağa değiştirmek gibi bir niyetimiz yok. İçeride yapmayı düşündüğümüz düzenlemeler var. Bu düzenlemelerin önünü açık tutabilmek için böyle bir genel kural getiriliyor. Bu yasayla bir sınav ölçme değerlendirme ve sınav hizmetleri genel müdürlüğü kurmayı öngörüyoruz. Bir de yurt dışı eğitimi genel müdürlüğü öngörüyoruz. Onun dışında Talim Terbiye Kurulu'nun kaldırılacağı görüşü nereden çıktı bilmiyorum. Talim Terbiye Kurulu'yla ilgili bir kelimelik bir değişiklik yapıyoruz. Talim Terbiye Kurulu şuanda yürürlükte olan yasa da danışma ve karar organıdır diyor. Bakanlıklarda nihai karar organı bakandır. Talim Terbiye Kurulu'nun yasadaki bu ifadesi bazı bakan arkadaşlar tarafından bir bahane gibi kullanılmış, yani ben yapmak istiyorum ama talim terbiye kurulu müsaade etmiyor gibi. Neticede Talim Terbiye Kurulu'nun aldığı kararların tamamı bakan onayı olmadan yürürlüğe girmez. Bakan onay olmadan yürürlüğe girmez. Yasa eski yasada neyi yapmayı öngörüyorsa onları yapmaya devam edecek. Sadece oradaki karar organı ifadesini çıkarıyoruz."

-"OKULLARDAN BİR ÖĞRETMENDE KOMİSYONDA YER ALACAK"-

Bakan Avcı yeni dershane tasarısıyla okul müdürlerinin görevlerinin sona ereceğini ama görevleri sona eren öğretmenlerin başka okullara yeniden atanabileceğini de belirterek, "Bunların çok büyük bir bölümü yeniden atanacak. Atama usulünde de daha önceki yazılı sınav sistemi devam ediyor. Mülakat devam ediyor. Mülakat sonucuna göre yapılacak. Biz mülakat komisyonunda öğretmenlerinde olmasını istiyoruz. Belki de doğru olan okullardaki öğretmenleri müdürlerini kendilerinin seçmesi. Ama ben üniversiteden gelen bir adam olarak biliyorum. Üniversitelerde rektör seçimlerinin nasıl kutuplaşmalara, tartışmalara yol açtığını görüyorum. Bunu göze alamıyoruz okullarımızda. Bir başlangıç olarak mülakat komisyonlarında hangi okul için mülakat yapılıyorsa, oradan da bir öğretmen temsilcimiz komisyonda olsun diye düşünüyoruz. O okuldaki en kıdemli öğretmen o okulun temsilcisi olarak komisyonda yer alabilir" diye konuştu.