Azize Çelik'i kurtaran itfaiye eri: "O el, umudun eli oldu"

Elazığ depreminin 17'nci saatinde enkaz altındaki Azize Çelik'e ulaşarak, 1,5 saatlik çalışmayla sağ olarak çıkmasını sağlayan ekipte yer alan Mersinli itfaiye eri Aydın Uysal, depremin simgelerinden biri haline gelen Çelik'in enkaz altından salladığı el için "O eli bizim için umudun eli oldu" değerlendirmesini yaptı. Enkaz altında Azize Çelik'i 10 Nisan'daki düğününe davet ettiğini belirten Uysal, ""Artık biz onunla aileyiz. O bizi oğlu olarak, biz onu annemiz olarak göreceğiz" dedi.

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer'in talimatıyla Elazığ depreminin meydana geldiği 24 Ocak gecesi yola çıkan ve sabah saatlerinden itibaren arama kurtarma çalışmalarına katılan İtfaiye Dairesi Başkanlığında görevli 11 personelden oluşan ekip, 2 canlı arama-kurtarma köpeği ve 3 araçla bölgedeki çalışmalarını tamamlayarak Mersin'e döndü.

Bölgede arama kurtarma çalışmalarına katılarak 9 vatandaşı enkaz altından sağ olarak çıkarmayı başaran Mersin ekibi, Mersin'e döner dönmez Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer'i makamında ziyaret etti. Mersin Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Olcay Tok ve İtfaiye dairesi Başkanı Mehmet Bahtiyar Aydın eşliğinde Başkan Seçer ile görüşen ekipte, enkaz altından uzattığı eliyle depremin simgelerinden biri haline gelen Azize Çelik ve oğlu Muhammet'i kurtaran itfaiye eri Aydın Uysal da yer aldı. Buluşmaya, Elazığ'daki çalışmalara katılan arama kurtarma köpeği de yer aldı.

"SİZLERE HALKIM ADINA MÜTEŞEKKİRİM"

Ekibe, çabaları dolayısıyla teşekkür eden Başkan Seçer, "Olay olduğu andan itibaren çok sür'atle yola çıktınız. Olayın boyutunun ciddi olduğunu öğrenir öğrenmez hazırlık yaptınız ve çok kısa bir süre içerisinde olay mahalline intikal ettiniz. Sabah erken saatlerde oraya ulaştınız. Sizlere çok teşekkür ediyoruz. Görev anlayışı içerisinde vazifenizi yaptınız. Bunun dışında tabi olayın insani boyutu var; canhıraş bir şekilde enkaz altında kalan yurttaşlarımızın sağlıklı bir şekilde enkazdan çıkmalarına müdahale ettiniz. 9 yurttaşımızı da enkaz altından çıkardınız. Sizlere halkım adına müteşekkirim. Başarılarınız devamını diliyorum. Allah bir daha böyle acılı afetler yaşatmasın ama sizlerin de yokluğunu vermesin. Büyükşehir Belediyemiz İtfaiye Daire Başkanlığımıza bağlı ekip olarak uyu bir eğitimden geçtiğiniz, sürekli teyakkuz halinde kaldığınızı, bunun ciddiyetinde olduğunuzu da göstermiş oldunuz" dedi.

"O ELİ BİZİM İÇİN UMUDUN ELİ OLDU"

Depremin 17'nci saatinde ulaşılan Azize Çelik ve oğlu Muhammet'i enkazdan çıkaran, tüm Türkiye'nin tanıdığı itfaiye eri 29 yaşındaki Aydın Uysal ise gazetecilerin soruları üzerine o anları anlattı. Bölgede çalışan AFAD ve diğer ekiplerle beraber çalışırken önce Azize Çelik'in oğlu Muhammet'in yerini tespit ettiklerini belirten Aydın Uysal, "Yalnız çıkartmakta sorun yaşıyorduk. Eli sıkıştığı için oradan bir türlü alamıyorduk. Alternatif rota oluşturup elini çıkartmanın farklı yollarını ararken, oluşturduğumuz boşlukta Azize Hanımın sesini duyduk. Sesini duyduğumuz noktada ısrarla hareket ettik, güvenli bir şekilde koridoru açtık ve ilerledik. İlk başta Azize Hanımın elini gördük. O eli bizim için umudun eli oldu. Ankara itfaiyesinde görevli arkadaşımla beraber küçük parçaları dışarı tahliye ederek, 1,5 saat civarı yavaş yavaş ve sabırla ilerleyerek ele kadar ulaştık" diye konuştu.

"GÜCÜ TÜKENMİŞTİ, NEFES ALAMIYORDU"

O andan itibaren Azize Çelik ile iletişime geçtiklerini ve moral vermeye çalıştıklarını dile getiren Uysal, "Depremin 17'nci saatiydi ve kendisi gücü tükenmişti, nefes alamıyordu; bulunduğu ortamda oksijen azalmıştı ve yanında da komşusu vardı. Azize Hanım, kendini düşünmekten çok oğlunun öncelikli ve komşusunun canını düşünüyordu. Herkes ısrarla 'beni değil onu kurtarın' diyordu. Biz oğlunu güvene almıştık zaten. Azize Hanımı çıkardığımız takdirde komşusunu çıkarabilecektik. Hiçbir şekilde panik yapmadan, düzenli şekilde çalışarak orada koridor oluşturduk. Daha sonra elini uzattığı noktadaki küçük deliği genişleterek, Azize Hanıma da moral vererek oradan yavaş yavaş çıkmasını sağladık. Dışarıya beraber çıktık. Komşusu da hemen yanındaydı, ufak bir çalışma sonucunda o da sağlam bir şekilde dışarıya çıktı. Mutluyuz" ifadelerini kullandı.

ENKAZ ALTINDA DÜĞÜN DAVETİ

Azize Çelik'i kurtarma esnasında sürekli moral verdiklerini ve konuştuklarını kaydeden Uysal, Azize Çelik'in kendi canını düşünmediğini, diğer canlara önem verdiğini söyledi. Uysal, "Bizim bile dışarıya çıkmamızı istedi sürekli, göçme riskine karşı. O 'siz çıkın' diyor, biz 'hayır, ne olacaksa beraber olacak' diyerek moral verdik. Sürekli bizi düşünüyordu. Herkesin iyi olduğunu söyleyerek moral verdik. En son ben düğünümden bahsettim; 'Buradan çıkacağız, seni davet edeceğim' dedim. Orada mutlu oldu, biraz gülmeye başladı. Ona da moral oldu. Benim 10 Nisan'da düğünüm var. Benim yaşımı sordu, 'sen daha çok gençsin, gelme' dedi. Ben de 'Yaşım var, düğünüm olacak, sizin gelmenizi isterim, yanımda olmanızı isterim' dedim. Düğünüme gelmeyi istedi. Sağlığı yerine gelirse gelecek" dedi.

"ARTIK BİZ ONUNLA AİLEYİZ. O BİZİ OĞLU OLARAK, BİZ ONU ANNEMİZ OLARAK GÖRECEĞİZ"

Azize Çelik'i, tedavi gördüğü hastanede de ekip olarak ziyaret ettiklerini belirten Uysal, Çelik'in tüm ekibin telefon numaralarını aldığını ve görüşmek istediğini söyledi. Uysal, "Artık biz onunla aileyiz. O bizi oğlu olarak, biz onu annemiz olarak göreceğiz" diye konuştu.

Ekip amiri ise Başkan Seçer'den, Azize Çelik'i, Aydın Uysal'ın 10 Nisan'daki düğününde misafir etmesini rica etti. Seçer de memnuniyetle misafir edeceklerini söyledi.

(İHA)