CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, AKP iktidarının 2022'de kadın politikaları konusunda sınıfta kaldığını belirterek, "Kadınları ve çocukları yoksulluk ve yoksunluk çemberine hapsedenleri, çocukların yatağa aç girmesine seyirci kalanları ilk seçimlerde emekli etmek için iktidara geliyoruz. AKP'nin katilleri, tacizcileri, tecavüzcüleri ceza indirimleriyle ödüllendiren adaletsizliğini sonlandırmak için geliyoruz. Kadın cinayetlerinden sayı diye bahseden, kadına şiddeti tolere edilebilir bulan, koruma altındaki kadınların katledilmesine seyirci olan zihniyeti yerle bir edip, İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden uygulamaya koymak için geliyoruz" dedi.
Aylin Nazlıaka, bugün CHP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, AKP hükümetinin '2022 Toplumsal Cinsiyet Eşitliği' karnesini açıkladı. Nazlıaka, şunları söyledi:
"OCAK AYINDA EN AZ 26 KADIN CİNAYETİ İŞLENDİ, 28 KADIN ŞÜPHELİ ŞEKİLDE ÖLÜ BULUNDU"
"2022 yılında da AKP bizi şaşırtmadı; karnesi kırıklarla dolu ve bir kez daha sınıfta kaldı. Ocak ayında en az 26 kadın cinayeti işlendi, 28 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. Şüpheli kadın ölümü diye bir şey yoktur; üzeri kapatılan dosya, etkin yürütülmeyen soruşturma, güç odakları tarafından korunan failler vardır. Üniversite öğrencisi Yağmur Önüt'ün katili Egemen Vardar, 6 yıl sonra tutuklandı. Katil Egemen, 'Şakalaşıyorduk' diyerek indirim aldı. Bizler, bu davanın tüm süreçlerini takip etmeye devam edeceğiz. Yağmur'un hakkını korumaya devam edeceğiz.
"KADINLAR HEDEF TAHTASINA KONULDU"
Danıştay Savcısı Elmas Mucukgil, İstanbul Sözleşmesi'nden Cumhurbaşkanı Kararı ile çıkılmasının hukuka aykırı olduğunu açıkça ifade etti, bu kararın iptal edilmesi gerektiği yönünde görüş bildirdi. İçişleri Bakanlığı, akıllara ziyan bir açıklama yaptı, 2021 yılında çözülemeyen sadece bir cinayet olduğunu söyledi. Oysa bugün tek tek çetele tutan ve kapatmaya çalıştıkları Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'na göre bu sayı 217. Kadınlar, hedef tahtasına konulmaya devam etti. Gülşen, kıyafetleri nedeniyle 'ahlaksızlıkla' suçlandı. Erdoğan, bir şarkı sözü nedeniyle Sezen Aksu'yu hedef gösterdi.
"İŞİNİ YAPMAYAN POLİSLER BİR KEZ DAHA ÖDÜLLENDİRİLMİŞ OLDU"
Muhalifler söz konusu olduğunda hızlıca harekete geçen iktidar gücü, mağdurlar karşısında aynı hassasiyeti, özeni, hızı göstermiyor. Şebnem Şirin için kılını bile kıpırdatmadılar. Şiddet görüyordu, ihbar vardı, polis kapıya kadar geldi. Polis, sanki misafirliğe gitmiş gibi, kapı açılmayınca geri döndü ve Şebnem katledildi. Polislerle ilgili soruşturma dosyası açıldı ama dosya takipsizlik kararı ile kapatıldı. İşini yapmayanlar bir kez daha ödüllendirilmiş oldu. Mahkeme, Şebnem'i 11 kere bıçaklayan katilin canavarca hisle hareket etmediği yönünde karar verdi. Olan, Şebnem'e ve ailesine oldu.
"ŞUBATTA EN AZ 23 KADIN CİNAYETİ İŞLENDİ, 21 KADIN ŞÜPHELİ OLARAK ÖLÜ BULUNDU"
Şubat ayında en az 23 kadın cinayeti işlendi, 21 kadın şüpheli olarak ölü bulundu. Belçika'da 4 kadını öldürüp 2 kişiyi de ağır yaraladığı için ömür boyu hapse mahkum edilen Osman Çallı, cezasının geri kalanını çekmek üzere Türkiye'ye iade edildi ve Türkiye'de serbest bırakıldı. 16 yaşındaki Sıla Şentürk'ün katledilmesi ile hepimizin yüreği yandı. Sıla'nın katili ile ilgili olarak, ısrarlı takip nedeniyle koruma kararı çıkmıştı. Katil Hüseyin Can Gökçek, Sıla'yı vahşice katlettiğinde, Sıla'nın devlet tarafından koruma altında olduğu gerçekliği vardı. Bir kez daha görev ihmali ortaya çıktı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, 'Fail tutuklanmıştı, şikayet geri çekilmişti' gibi bir takım bahaneler üretmeye devam etti. Hangi bahane Sıla'nın hayatından daha anlamlı olabilir. Bir kişi daha eksilmeye bizim tahammülümüz yok.
"20 YILDIR NEDEN BU KORUMA MEKANİZMALARINI OLUŞTURMADINIZ"
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı, kadın cinayetlerinin yüzde 8'inin koruma kararı altında gerçekleştiğini itiraf etti. Aslında, 'Bizler koruma kararına rağmen kadınları koruyamıyoruz' demiş oldu. 20 yıldır iktidarda değillermiş gibi, 'Koruma kararı varsa devletin gerekli mekanizmayı oluşturması lazım' dedi. 20 yıldır neden bu koruma mekanizmalarını oluşturmadınız? Neden koruma altındaki kadınlar göz göre göre katlediliyor? Hükümet, sadece gerçeği manipüle etmekle meşgul oldu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, '2017'de kadın cinayeti sayısı 353'tü, bugün bu sayı azaldı' dedi. Kadınlar bir sayı değildir. Her katledilen kadın; bir anne, arkadaş, kardeş, dosttur. İnsan canından bahsediyoruz.
"MARTTA EN AZ 24 KADIN CİNAYETİ İŞLENDİ, 19 KADIN ŞÜPHELİ ŞEKİLDE ÖLDÜRÜLDÜ"
Mart ayında en az 24 kadın cinayeti işlendi, 19 kadın şüpheli şekilde öldürüldü. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde, Türkiye'de 19 yıldır devam eden bu gelenek sonlandırılmaya çalışıldı. Kadınlar her 8 Mart'ta gece yürüyüşü yapıyor, bu sene yasaklandı. Ama biz kadınlar gene sokaklardaydık, haklarımıza sahip çıktık. TRT sanatçısı Hatice Kaçmaz, Orhan Munis tarafından öldürülmüştü. Orhan Munis, kendisini savunurken evlilik teklifini reddettiği için Hatice Kaçmaz'ı öldürdüğünü söylemişti. Yargıtay, Orhan Munis'e verilen indirim kararını onadı. Dedi ki 'Hatice Kaçmaz evlilik teklifini kabul etseydi fail cinayeti işlemeyebilirdi'. Utanç duyuyoruz bu karardan. Gaziantep'te 13 Ağustos 2020'de yüksekten düşerek şüpheli bir şekilde yaşamını kaybeden 17 yaşındaki Duygu Delen davasının tek şüpheli sanığı Mehmet Kaplan beraat etti. Gazeteci Sedef Kabaş, bir Çerkez atasözünü söylediği için Cumhurbaşkanı'na hakaretten 49 gün tutuklu kaldı, kendisine dava açıldı.
"NİSANDA EN AZ 24 KADIN CİNAYETİ İŞLENDİ, 16 KADIN ŞÜPHELİ ŞEKİLDE ÖLÜ BULUNDU"
Nisan ayında en az 24 kadın cinayeti işlendi, 16 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'na mesnetsiz iddialarla dava açıldı, bu dernek şu anda kapatılmaya çalışılıyor. Danıştay 10. Daire'de, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararının iptali istemiyle açılan dava esastan görüldü. İlk duruşmada 73 barodan binin üzerinde kadın avukat, kadın dernekleri, siyasi partilerin temsilcileri, sendikalar, Türkiye'nin dört bir yanından gelen kadınlar davaya sahip çıktılar. Her seferinde, sözleşmeden çekilmenin Anayasa'ya açıkça aykırı olduğunu açıkça beyan ettik. Dava süreci haziran ayında sonlandı. Aydın'da sendikalı 3 kadın öğretmen, İstanbul Sözleşmesi'ne sahip çıkan bir eylem yaptıkları için sürüldüler, can simidimiz olan İstanbul Sözleşmesi'ne sahip çıktıkları için cezalandırıldılar.
"MAYISTA 35 KADIN CİNAYETİ İŞLENDİ, EN AZ 16 KADIN ŞÜPHELİ ŞEKİLDE ÖLÜ BULUNDU"
Mayıs ayında 35 kadın cinayeti işlendi, en az 16 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. Kadın sanatçılara yönelik baskılar ve yasaklar da devam etti. Melek Mosso'nun, Aynur Doğan'ın, Ece Seçkin'in konserleri iptal edildi. Oyuncu Melis Sezen'in kıyafeti nedeniyle hedef gösterildiğine de şahitlik ettik. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadınlara 'sürtük' dedi. Her söz sahibine aittir. Cinsel saldırıya uğradığı gerekçesiyle suç duyurusunda bulunan ve bir hafta sonra canına kıyan Eda Nur Kaplan davasında, iki sanık hakkında beraat kararı verildi. 'Hakkımı yerde bırakmayın' demişti. Onun hakkını sonuna kadar savunmak ve bu davayı takip etmek bizlerin görevidir. Konya Numune Hastanesi Başhekim Yardımcısı Hasan Hüseyin Uysal, kadınların kıyafetlerini hedef aldı ve 'Bu teşhir, beden görseli satma değil mi' dedi. Tepkiler çığ gibi büyüdü. Öte yandan AKP Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, Uysal'ı ziyaret etti. İşte AKP'nin gerçek yüzü de budur.
"HAZİRANDA EN AZ 31 KADIN KATLEDİLDİ, 22 KADIN ŞÜPHELİ ŞEKİLDE ÖLÜ BULUNDU"
Haziran ayında en az 31 kadın katledildi, 22 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararının iptali istemiyle açılan davalar 7, 14 ve 23 Haziran'da Danıştay'da görüldü. Türkiye'nin dört bir yanından kadınlar, duruşmaları takip etmeye gittiler. Bizler de 'Bu yanlıştan dönün, bu kararı iptal edin' dedik. Buna rağmen fesih işleminin iptaline karar verilmedi.
Temmuz ayında 24 kadın cinayeti işlendi, en az 20 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. Danıştay 10. Daire, kararını açıkladı. Ne yazık ki karar, 3'e karşı 2 ret oyla hayır şeklindeydi. Bizim iptal istemimiz reddedildi. Danıştay, bu kararıyla 'Padişahım sen çok yaşa' demiş oldu. 'Hukukun üstünlüğü değil, üstünlerin hukukundan yanayım' demiş oldu. Danıştay savcılarının gerekçeli kararda belirttikleri bütün hukuki argümanları yok saydıklarını gördük.
"BİZ KADINLARIN, DEĞİL 152 YIL; 152 SAAT, DAKİKA, SANİYE, SALİSE BEKLEMEYE TAHAMMÜLÜ YOK"
Karşı oy kullananlar, bu kararın Anayasa'nın 7'nci maddesine göre Meclis kanalı ile alınması gerektiğini, yasama yetkisinin sadece Meclis'e ait olduğunu, bu yetkinin devredilemez olduğunu belirtti. Biz, bu kararı tanımıyoruz. İktidara geldiğimizde, ilk 24 saat içerisinde İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden uygulamaya koyacağız. Dünya Ekonomik Forumu'nun Cinsiyet Uçurumu Raporu yayımlandı. Türkiye, 146 ülkeden oluşan listede 124'üncü sırada yer alıyor. Rapora göre, Türkiye'de gerçek anlamda eşitliğin sağlanması için 152 yıla ihtiyaç var. Biz kadınların, değil 152 yıl; 152 saat, dakika, saniye, salise beklemeye tahammülü yok.
"AĞUSTOSTA EN AZ 33 KADIN CİNAYETİ İŞLENDİ, 15 KADIN ŞÜPHELİ ŞEKİLDE ÖLÜ BULUNDU"
Ağustos ayında en az 33 kadın cinayeti işlendi, 15 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. Beyza Doğan, daha önce 5 kez kendisini kaçıran Selim Tekin tarafından öldürüldü. Daha 16 yaşındaydı. Koruma kararına rağmen Selim Tekin'in ısrarcı takiplerine rağmen gereği yapılmadı. Fail, 2018 yılında da 15 yaşındaki bir çocuğa cinsel olarak istismarda bulunmuş ve davası devam ediyordu. Fail o dava sürecini tutuklu olarak geçiriyor olsaydı bugün Beyza aramızda olacaktı. Ezgi Zerkin, boşanma aşamasında olduğu ve hakkında uzaklaştırma kararı olan Deniz Özarslan tarafından katledildi. Ezgi de tıpkı Beyza gibi defalarca şiddette uğramıştı. Katili, daha önce iki kadını silahla tehdit etmekten ceza almıştı. Buna rağmen her iki olayda da katillerin öncesinde sabıkaları olmasına rağmen her iki kız kardeşimiz de korunamadı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bu katliamlar konuşulurken '2021'in ilk yedi ayında maalesef 166 olan kadın cinayeti, 2022 yılında 158'e düşmüştür" dedi. Kadın cinayetlerinde azalma olduğu iddiasını korudu. Şüpheli kadın ölümlerini yokmuş gibi varsaymasında da esef duyuyoruz.
"EYLÜL'DE EN AZ 26 KADIN CİNAYETİ İŞLENDİ, 19 KADIN ŞÜPHELİ ŞEKİLDE ÖLÜ BULUNDU"
Eylül ayında en az 26 kadın cinayeti işlendi, 19 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. Soylu, yine veri açıkladı, yüzde 7'lik bir azalış olduğunu iddia etti. Bizdeki veriler asla bir azalış olmadığını, tam tersine artış olduğunu gösteriyor. Ortada bir övünç tablosu değil, utanç tablosu var, Soylu. 22 yaşındaki Mahsa Amini, 'kıyafet kurallarına uymadığı' gerekçesiyle ahlak polisleri tarafından gözaltına alındı, gördüğü şiddet nedeniyle hayattan koparıldı. Türkiye'de de bu yönde protestolar yapıldı. Kadınların yaşam tercihleri hakkına sahip çıkıldı.
"EKİM'DE EN AZ 34 KADIN CİNAYETİ İŞLENDİ, 26 KADIN ŞÜPHELİ ŞEKİLDE ÖLÜ BULUNDU"
Ekim ayında en az 34 kadın cinayeti işlendi, 26 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. Dünya Çocuk Hakları Günü'nde, kız çocukları, erken yaşta ve zorla evlendirilmeye devam etti. AÇEV'e göre, zorla evlendirilen her 10 çocuktan 9'u kız çocuğu. Genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, 'Kadınların kılığına kıyafetine karışmayın' dedi, bu yöndeki kanun teklifini kamuoyuyla paylaştı. Hemen ardından, AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin'in ifadesiyle 'tereciye tere sattığımız' iddia edilerek bir anayasa değişikliği hazırlığına başladı AKP ve Meclis'e 9 Aralık'ta sundu. Bir kez daha, AKP'nin kadınları inançlı-inançsız, başörtülü-başörtüsüz diye ikiye ayırdığına hep birlikte şahitlik ettik. Ipsos Araştırma Şirketi, ebeveynlerle okul masraflarına ilişkin bir araştırma yaptı, ailelerin yüzde 81'inin çocuklarının okul masraflarını karşılayamadığı verisini önümüze getirdi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, eşi vefat eden kadınlara konut desteği vereceklerini açıkladı. AKP'nin kadını kuluçka makinesi gibi gören ve en az 3 çocuk dayatmasını devam ettiren politikası ile bu desteği vereceklerini açıkladı.
"KASIMDA EN AZ 30 KADIN CİNAYETİ İŞLENDİ, 20 KADIN ŞÜPHELİ ŞEKİLDE ÖLÜ BULUNDU"
Kasım ayında en az 30 kadın cinayeti işlendi, 20 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. 'Devlet okullarında okuyan çocuklara sabah kahvaltısı ve bir öğün ücretsiz olarak verilsin' diyerek Plan ve Bütçe Komisyonu'na bir önerge sunuldu. AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde sokağa çıkan kadınlara şiddeti uygulandı, gözaltılar gerçekleşti. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu ve Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı'nın raporu açıklandı. Rapora göre, her üç kadın ve kız çocuğundan biri, hayatının bir döneminde en az bir kez şiddete maruz kalıyor. Her beş çocuktan biri çocuk yaşta evlendiriliyor. Erken yaşta ve zorla evlendirilen her üç kız çocuğundan biri çocuk anne oluyor.
"ARALIKTA EN AZ 15 KADIN KATLEDİLDİ, 6 KADIN ŞÜPHELİ ŞEKİLDE ÖLÜ BULUNDU"
Aralık ayında en az 15 kadın katledildi, 6 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. 5 Aralık'ta, -kadının seçme seçilme hakkı kazanmasının yıl dönümü- bir tarikat şeyhinin 6 yaşındaki kızını adeta eşya gibi bir müridine verdiğinin ortaya çıkması, 14 yaşında imam nikahıyla evlendirilen H.K.G.'nin bu skandalını gündeme getirdik. Bu skandal nedeniyle ülkenin ayağa kalktığı bir dönemde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, kendisine yakışanı yaptı. Bu skandalı yok saymak adına, 'Bunlar son derece insani ve her zeminde, her toplumda karşılaşılabilecek işlerdir. Çocuğa yönelik istismar vakaları siyasetin konusu değildir' dedi. Böylesine şuursuz bir bakana sahibiz. Eskişehir'de yaşayan 6 yaşında bir evladımız, yetersiz beslenme nedeniyle yaşamını kaybetti.
"AKP İKTİDARI, 20 YILDIR OLDUĞU GİBİ YİNE İSTİSMARCILARDAN VE KATİLLERİNDEN YANA SAF TUTTU"
AKP, kadınların ve çocukların hayatını cehenneme çevirmeye devam etti. 2022 yılında, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun verilerine göre, 228'i şüpheli olmak üzere 553 kız kardeşimiz hayattan koparıldı. AKP iktidarı, 20 yıldır olduğu gibi yine istismarcılardan ve katillerinden yana saf tuttu. İstismarcıların aklanmaya çalışıldığı, kadın katillerinin iyi hal indirimleriyle ödüllendirildiği bir yılı daha geride bıraktık. Fakat bize reva görülen düzene boyun eğmedik, eğmiyoruz.
"AKP, BASKILARIMIZ SONUCU, SAPKIN KADİR İSTEKLİ VE CANİ BABAYI TUTUKLADI"
H.K.G'nin 6 yaşında zorla evlendirildiği, 22 yaşına kadar istismara maruz bırakıldığı açığa çıktığında isyan ettik. Genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu öncülüğünde Adalet Bakanlığı'na yürüdük. 2020'den bu yana süren dava için duruşma tarihi öne çekildi. Sapkın zihniyetli Kadir İstekli ve evladını müridine veren o baba, cani tutuklu. Şule Çet davası kararı da Yargıtay kararı ile katillerin cezasının onanması şeklinde son buldu. 22 kez katil hakkında şikayette bulunduğu ve çantasından 23'üncü dilekçe çıktığında, dilekçede 'Ben öldükten sonra mı hakkımı koruyacaksınız' diye yazığı Ayşe Tuba Arslan'ın katiline verilen haksız tahrik indiriminin kaldırılmasına vesile olduk. Katil Yalçın Özalpay, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Ücretsiz öğün konusunda AKP, konuyu sürekli kamuoyu gündeminde tutmamız sonucunda pes etti. Okul öncesi eğitimdeki çocuklara bir öğünü ücretsiz verme yönünde bir uygulamayı hayata geçirdi.
"KADINLARI VE ÇOCUKLARI YOKSULLUK VE YOKSUNLUK ÇEMBERİNE HAPSEDENLERİ EMEKLİ ETMEK İÇİN GELİYORUZ"
Ayrımcılığı körükleyen politikaları bitirmekte çok kararlıyız. Kadınları ve çocukları yoksulluk ve yoksunluk çemberine hapsedenleri, çocukların yatağa aç girmesine seyirci kalanları ilk seçimlerde emekli etmek için iktidara geliyoruz. Aile Destekleri Sigortası projemizle yoksulluğu yönetmek için değil, yok etmek için geliyoruz. Eğitim hayatındaki çocuklara ücretsiz öğün, gençlere yurt, yoksul vatandaşlarımıza, özellikle kadınlara güvence olmak için geliyoruz. Kız çocuklarının eğitim hakkını gasp eden, eğitimde ve sağlıkta fırsat eşitsizliği yaratan, kadınları eve hapseden, bakım yükünü sadece kadının sırtına yükleyen bu iktidarı sandığa gömmek için geliyoruz. Her üç kadından ikisinin çalışma hayatının dışında kalmasına neden olan politikaları alaşağı etmek için geliyoruz.
"KADIN CİNAYETLERİNDEN SAYI DİYE BAHSEDEN, KADINA ŞİDDETİ TOLERE EDİLEBİLİR BULAN ZİHNİYETİ YERLE BİR EDİP, İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'Nİ YENİDEN UYGULAMAYA KOYMAK İÇİN GELİYORUZ"
Üreten, ürettiğini hakça paylaşan, kadını ekonomik olarak güçlendiren bir Türkiye inşası için geliyoruz. Çocuk cinsel istismarında küçüğün rızasından bahsedenleri, istismarcılara kol kanat gerenleri tarihin tozlu raflarına kaldırmak için geliyoruz. AKP'nin katilleri, tacizcileri, tecavüzcüleri ceza indirimleriyle ödüllendiren adaletsizliği sonlandırmak için geliyoruz. Kadın cinayetlerinden sayı diye bahseden, kadına şiddeti tolere edilebilir bulan, koruma altındaki kadınların katledilmesine seyirci olan zihniyeti yerle bir edip, İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden uygulamaya koymak için geliyoruz. Bu seçim, iki aday arasında gerçekleşecek bir seçim olmayacak. Bu seçim, iki zihniyet arasında gerçekleşecek. Bizler, eşitliğe inanmayan tek adama karşı kadınların zaferi ile sonuçlanacak olan seçimler için can atıyoruz. Az kaldı, geliyor gelmekte olan."
Son Dakika › Güncel › Aylin Nazlıaka: Kadın Cinayetlerinden Sayı Diye Bahseden Zihniyeti Yerle Bir Edip İstanbul Sözleşmesi'ni Yeniden Uygulamaya Koymak İçin Geliyoruz - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?