Avukatlardan Gözaltı Protestosu

Antalya'da geçen hafta sonu Kemer yolundaki patmlamadan sonra PKK'nın gençlik yapılanması KCK'ya yönelik operasyonda 22 şüpheliyle birlikte HDP üyesi avukat Özden Saldıran'ın da gözaltına alınması, 100 kadar meslektaşı tarafından protesto edildi.

Antalya'da geçen hafta sonu hakkında gözaltı kararı verilen 40 şüpheliye yönelik operasyonda Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi HDP'li Özden Saldıran'ın da bulunduğu 22 kişi gözaltına alındı. Avukat Saldıran'ın gözaltına alınması, ÇHD'nin tepkisini çekti. 100 kadar avukat Özden Saldıran'ın gözaltına alınmasını protesto için Antalya Adliyesi bahçesinde toplandı. Geniş güvenlik önlemleri altında gerçekleşen eyleme, geçen kurban bayramı öncesi FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınıp adli kontrolle tahliye edilen ÇHD Genel Başkan yardımcısı Münip Ermiş de katıldı. Daha önce kendisinin serbest bırakılması için eylem yapan meslektaşlarıyla bu kez bir başka meslektaşının gözaltına alınmasını protesto eden Ermiş, toplantıda açıklama yapmadı. Açıklamayı ÇHD Akdeniz Şube Başkanı avukat Deniz Yıldırım yaptı.

Geçen kurban bayramı arifesinde avukatlara yönelik operasyonu hatırlatan Deniz Yıldırım, '10 meslektaşımız tutuklanmış, 6 meslektaşımız hakkında adli kontrol kararı verilmiştir. Haklarında adli kontrol kararı verilen meslektaşımız da dahil olmak üzere soruşturmada adı geçen tüm meslektaşlarımız hakkında mal varlıklarına ve banka hesaplarına el koyma kararı verilmiştir" dedi. Avukatlara yönelik operasyonların devam ettiğini, geçen hafta Veli Kara adlı meslektaşlarının tutuklandığını, hafta sonu ÇHD üyesi Özden Saldıran'ın gözaltına alındığını belirten Deniz Yıldırım, avukatların müvekkilleri ve müvekkillerinin davalarıyla özdeşleştirilmemesi hususunun 1980 Havana Protokolu'yla güvence altına alındığını belirterek, savunma hakkının kutsallığına dikkat çekti.

HAK VE ÖZGÜRLÜKLER ÇİĞNENİYOR

Darbecilerle mücadele gerekçesiyle başlayan OHAL sürecinin başarılı bir darbenin bile yapamayacağı şekilde hak ve özgürlüklerin sınırsız şekilde çiğnenmesine dönüştüğünü ileri süren Yıldırım, "Yaşadığımız bu karanlık süreçte kamuoyunda avukatlara yönelik saldırıların da olağan bir durum olarak algılanması, keyfi avukat gözaltıları ve tutuklamaları üzerinden bütün toplumta olağanüstü bir korku iklimi yaratmanın hedeflendiği görülmektedir" dedi. Deniz Yıldırım, amacın sorgusuz, yargısız kamu göreavinden ihraç edilen onbinlerce kişinin haklarını savunacak avukatın kalmaması olduğunu iddia etti.

SOKAKLARDA OLACAĞIZ

Konuşmasında Münip Ermiş'i de örnek gösteren Deniz Yıldırım, 'Avukat Münip Ermiş'i 1 aylık gözaltı kararıyla FETÖ'den gözaltına alıp, sonra da sorguda sadece 'Emre Uslu ve Baransu'yu twitter'den niye takip ediyorsunuz' sorusunu soranların yürüttüğü soruşturmaların ciddiyetine güvenmiyoruz. İnanmıyoruz. Diyabet ve tansiyon hastası olan meslektaşımız Özden Saldıran yargı önüne çıkarılıncaya kadar sokaklarda olacağız. Bürosunda, evinde arama yapılmış bir avukatın 5 günlük avukat kısıtlamasıyla emniyette tutulmasını kabul etmiyoruz" dedi.

GÖZALTINA ALINMANIN PATLAMAYLA İLGİSİ YOK

Gözaltına alınan Özden Saldıran'ın oğlu avukat Alkım Duygulu da sabaha karşı eve gelen polislerin, kitapları bile delil olarak aldığını iddia etti. Gözaltı olayının Kemer yolundaki patlamayla ilgili değil, KCK'ye yönelik soruşturma kapsamında gerçekleştiğini aktaran Alkım Duygulu, geçen hafta baro genel kurulunda annesinin meslekte 25'inci yılını doldurduğu için ödül alan bir avukat olduğunu söyledi. Annesinin ne örgütle de ne de patlamayla ilgisi olduğunu anlatan Alkım Duygulu, bir avukatın aracının torpido gözünde bir avukat olan annemin isminin olması suç olarak görülüyor" dedi.