Avukatlar, "Adalet Nöbeti"Ni Bu Kez Stajyer Avukatlar İçin Tuttu: "Tüm Sorunların Kaynağı Siyasi İktidardır. Buna İsyan Ediyoruz"

Haber: FAHRETTİN ÖZTÜRK - Kamera: SADIK KARAKULOĞU

Avukatlar, İstanbul Adliyesi önünde Adalet Nöbeti'ni bu hafta Gezi'nin yanı sıra "stajyer avukatların sesi" olmak için tuttu. İstanbul Barosu Genç Avukatlar Merkezi Başkanı Kerem Donat, "Saptamak gerekiyor ki tüm bu sorunların kaynağı bu siyasi anlayış ve bu siyasi iktidardır. Buna isyan ediyoruz. Bunu kabul etmiyoruz" dedi. Stajyer avukat Sıla Çamur da "Son yıllarda avukatlık mesleğinin dönüşümüyle beraber ağır koşullarda çalışan ve emek sömürüsüne maruz kalan stajyer avukatlar adeta modern köle haline geldiler" diye konuştu.

Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'nın Atrium alanında bir araya gelen, "İnsan, hava, toprak, su ve yaşam için adalet" ve "Gezi Parkı biziz. Gezi yargılanamaz" diyen avukatların 114'üncü Adalet Nöbeti'nin bu haftaki konusu stajyer avukatlar oldu.

"SİZ BU MİLLETE SÖVDÜKÇE ADALET KAVGASI YAPANLAR ÇIĞ GİBİ BÜYÜYECEK"

Adalet Nöbeti'nde söz alan Avukat Salim Şen, yaklaşık 4,5 yıldır tutuklu olan Osman Kavala ve aldıkları cezaların ardından 52 gündür cezaevinde bulunan Gezi Davası mahkumlarına selam söyleyerek başladığı konuşmasında, "Onların nezdinde yargılanmaya çalışılan Gezi, meşru demokratik direnişin zalime karşı durmanın, zulme boyun eğmemenin ve her koşulda eşitlikçi, çoğulcu, özgürlükçü, barış içinde kardeşçe yaşanacak bir ülke hayalinin ete kemiğe büründüğü bir gerçekliktir. Sizler bu halka, bu insanlara, bu millete sövdükçe, sizler bu insanlara hakaret ettikçe Gezi direnişçilerinin sayıları artacak, hak, hukuk, hukuk ve adalet kavgası yapanlar çığ gibi büyüyecektir" dedi.

"STAJYERİN EĞİTİM VE AVUKATLIĞA HAZIRLANMA HAKKI İHLAL EDİLİYOR"

İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Sinan Naipoğlu ise stajyer avukatların sorunlarını değinerek, şunları söyledi:

"Özellikle stajın ilk 6 ayında, mahkeme stajının yapıldığı dönemde Adalet Bakanlığı, Adalet Komisyonu bünyesinde görevini icra eden stajyer avukatların hiçbir ücret almıyor iken hakim savcı stajyerlerinin 7 bin lira ücretle çalışıyor olmaları bu anlamda sorunlu bir durumdur. Bakın 3 tane büyük adliyede 2 bin tane stajyerden bahsediyoruz. Çağlayan, Bakırköy ve Anadolu Adliyesi'nde. ve bu 2 bin stajyer için ne mahkeme salonunda ne kalemde ne de hakimin odasında ayrılmış bir tane sandalye bile bulunmuyor.

Stajyerin eğitim ve avukatlığa hazırlanma hakkı ihlal ediliyor. Konuyu sadece ekonomik bir alana hapsetmek doğru değil. Esas olarak stajyer avukatın yetişmesi için gereken ortamın sağlanması gerekiyor. Bu vesileyle bu hafta başında hayatını kaybeden stajyer avukat arkadaşımız Tugay Çelikten Yıldız'ı da burada analım. Kendisine Allah'tan rahmet, ailesine de sabırlar dileyelim."

"ADALETİN NÖBET GEÇİRDİĞİ YERDE ADALET NÖBETİ TUTUYORUZ"

İstanbul Barosu Genç Avukatlar Merkezi Başkanı Avukat Kerem Donat şöyle konuştu:

"ADLİYE DÜNYASININ UZAYLISI KONUMUNDAYIZ: Bugün yine Avrupa'nın tırnak içinde en büyük adliyesinin önünde ellerimizde hukuk fenerleriyle adalet arıyoruz. Adaletin nöbet geçirdiği yerde adalet nöbeti tutuyoruz. Gezi biziz, Gezi'yi savunacağız, Gezi'yi savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Bugün yaşadığımız meslek sorunlarının en başat olanı olarak stajyerlikle başlayan süreçte genç avukatlara reva görülen bu dayanılmaz davranışların en belirgin nedeni de sorumsuzca açılan hukuk fakülteleri nedeniyle ihtiyacı aşan sayılara ulaşmış olmamızdır. Ekonomik sorunlarımız var, sömürü sorunumuz var, sosyal sorunlarımız var. Pastadan pay alabilmek için ekmek artık aslanın ağzında değil, midesinde ve bizim aslanın ağzına kafamızı sokmak durumunda kalmamız gerçeğiyle ortaya çıkmış durumdayız. İnsanca muamele sorunumuz var. Adliye dünyasının uzaylısı konumundayız.

BİZE KIYILDIKÇA KENDİ CANIMIZA KIYMAYA BAŞLADIK: Ölümü düşündürüyor bu genç yaşımızda bizi olup bitenler. Tamam çoğalıyoruz belki hızlıca, tamam artıyor sayımız belki ama kıymaya başladık kendi canımıza. Bize kıyıldıkça kıymaya başladık biz de canımıza bile. Bu değildi bizim düşlerimiz, bu değildi düşündüklerimiz, biz böyle bir gelecek öngörmedik kendi adımıza, biz böyle bir kariyer istemedik Hukuk fakültesinde.

ÖYLE BİR DEVLET AKLI Kİ AVUKAT STAJYERİNİ AÇLIĞI MAHKÜM EDİYOR: Yıllardır bu sorunlardan kurtulmak adına verdiğimiz mücadelelerden çözüm çıkaramıyoruz. Akreditasyon istedik olmadı, sınav istedik olmadı, ortak yönetim anlayışları talep ettik kabul edilmedi. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki hukukçu milletvekillerine mektup yazdık olmadı. Biz bu sorunlara çözüm beklerken 2'nci baroya kaynak aktaran yasa çıktı. Sanki sorun buymuş gibi. Bu ülkede yargının üvey evladıdır avukatlar. Öyle bir devlet aklıyla karşı karşıyayız ki hakim, savcı stajyerine maaş veren devlet, avukat stajyerini açlığa mahküm ediyor. 'Git kafede sigortalı çalış' diyor. Hadi hakim, savcıya da yapın bunu.

TÜM BU SORUNLARIN KAYNAĞI SİYASİ İKTİDARDIR: Henüz daha stajda başlayan eşitsizlik, silahların eşitliğini değil, susturulmasını sağlıyor. Stajda dışlanan avukat, mesleğe 5-0 geride başlıyor. Avukat yargının 3 sac ayağından biridir. Güçlü avukatlık olmadan, güçlü savunma, güçlü savunma olmadan bağımsız yargı, bağımsız yargı olmadan da çağdaş bir Cumhuriyet olmaz. Olamaz. Saptamak gerekiyor ki tüm bu sorunların kaynağı bu siyasi anlayış ve bu siyasi iktidardır. Buna isyan ediyoruz. Bunu kabul etmiyoruz."

"STAJYER AVUKATLAR MODERN KÖLELER HALİNE GELDİ"

Adalet Nöbeti'ne katılan stajyer avukat Sıla Çamur ise "Avukatlar tarih boyu hiç köle kullanmadılar. Çünkü stajyerleri vardı" dedi. Çamur, sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda avukatlık mesleğinin dönüşümüyle beraber ağır koşullarda çalışan ve emek sömürüsüne maruz kalan stajyer avukatlar adeta modern köle haline geldiler. Zira ben bu konuşmayı kaleme alırken benimle aynı yaşta olan bir stajyer avukat Galata Kulesi'nden atlayarak yaşamına son verdi. Ülkenin dört bir yanında genç avukatlar intihar ediyorlar. İsimlerini burada tek tek saymayacağım. Çünkü bu sorunun muhatapları üç maymunu oynadıkça bu intiharlar son bulmayacak.

EN TEMEL İHTİYAÇLARIMIZI DAHİ KARŞILAMAYACAK ÜCRETLERE ÇALIŞIYORUZ: Aynı fakültelerden mezun olmuş ve aynı hukuk misyonuyla yetişmiş hakim ve savcı stajyerleri makul bir ücretle stajlarını yapmaktayken yargının 3 sac ayağından biri olan avukat stajyerleri ise kanuni bir güvenceye sahip olmadığı gibi meslektaşları tarafından da korunmamakta. En temel ihtiyaçlarını dahi karşılamaya yetmeyecek ücretlerle çalışmakta. Bu sadece kanuni bir sorun değil, ahlaki bir sorundur. Biz stajyer avukatlar, ofislerde, kurumlarda ve adliyelerde psikolojik, ekonomik ve cinsel şiddete maruz kalıyoruz. Bu yıl itibariyle İstanbul Barosu'na kayıtlı yaklaşık 7 bin stajyer avukat var.

STAJYER AVUKATLAR NELER TALEP EDİYOR?: Bugün burada olma amacım yıllardır göz ardı edilen, şikayet etmekten öteye geçilemeyen sorunlarımızı bir kez daha dile getirip sadece yakınmak değil, bu sorunlara çözüm önerileri sunmak. Biz stajyer avukatlar neler mi talep ediyoruz?

Staj sonunda ruhsat harca adı altında istenilen fahiş harçlar kaldırılmalı. Usta çırak ilişkisi altında normalleştirilen harçlık safsatasına son verilmeli. Stajyer avukatların ücret almasının yasak olduğu yalanı bertaraf edilerek TBB ve barolar tarafından stajyer avukatlar için yaşanılabilir bir ücret tarifesi yayınlanmalı. Avukat yanı stajında sigortalı olarak çalıştırılmak, patronların inisiyatifine bırakılmamalı, Kanundan kaynaklı bir zorunluluk haline getirilmeli. Adliye stajını eğitici, öğretici bir nitelik kazandırılmalı, stajyerlerin mahkemeleri, yargıç, savcı ve mahkeme örgütünü tanımaları ve birlikte amaca uygun, uyumlu çalışmanın ilke ve yöntemlerini öğrenmesi sağlanmalı. Staj başlangıcında barolar tarafından alınan ücretler kaldırılmalı. Resmi stajın her safhasında staj garantisi sağlanmalı. Bu taleplerle beraber mesleğin gelişimi ve saygınlığı için her ne yapılacaksa bir kişi veya bir zümre için değil hepimiz için yapılmalı."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

- AVUKAT SALİM ŞEN

- İSTANBUL BAROSU YÖNETİM KURULU ÜYESİ AVUKAT SİNAN NAİPOĞLU

- İSTANBUL BAROSU GENÇ AVUKATLAR MERKEZİ BAŞKANI AVUKAT KEREM DONAT

- STAJYER AVUKAT SILA ÇAMUR